Emirdağ Lahikası 1. Kitap 78. Mektup
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Hadsiz şükür olsun ki Risale-i Nur yerine beni sıkıyorlar, benimle meşgul oluyorlar. Hiç merak etmeyiniz عَسٰٓى اَن۟ تَك۟رَهُوا شَي۟ئًا وَهُوَ خَي۟رٌ لَكُم۟ sırrıyla inşâallah bu yeni hâdisede dahi bir hayır olacak.
Hâdise budur: Ceylan’ı ve iki arkadaşları –ki bana hizmet ediyorlardı– yanıma gelmelerini men’ettiler. Anahtarı onlardan aldılar, bekçilere verdiler. O bekçilerden birisi geliyor, su ve ekmek gibi işlerimi görüyor. Ben bunun sebebini bilemedim. Fakat bu kasabada bir parti münazaası var. Çocuğun bir amcası (Hâşiye[1]) bir taraftadır, onun muarızları yapıyor ihtimali var.
Hem her tarafta Risale-i Nur’un fütuhatı ve hariçten gelen anarşistlik müdahalesi sebebiyet verdi zannederim. Ve Sandıklı’da elde edilen mektubatla, bir vasıta-i muhabere olması bahanesiyle bu sıkıntıyı verdiler.
Siz hiç telaş etmeyiniz, bunun da hiç ehemmiyeti yoktur. Siz, yine eski gibi bana yazarsınız. Fakat ben, kendim çok yazamıyorum. Güya beni, ihanet ve hakaretle çürütmekle Risale-i Nur’un fütuhatına set çekilecek. Divaneliklerinden, üflemekle milyonlar elektrik kuvvetinde bulunan Risale-i Nur gibi bir hakikat güneşi sönecek diye –ziyade sevabı bana kazandırmak için– beni fazla sıkıyorlar.
Medar-ı ibret ve dikkat bir tevafuktur ki dün, çocukla pederini zabıta celbedip ifadelerini aldığı aynı dakikada, ehemmiyetli bir vukuatı, telefon-u zabıta haber vererek bütün erkânı telaşa düşürttü. Mahall-i vak’aya gitmeye mecbur oldular. Manen onlara denildi: “Siz, sinek kanadı kadar zararı olmayanı bırakınız; kartallar belki ejderhalar gibi zararlara bakınız.”
Hem camiden men’ hâdisesinin aynı vaktinde, men’e emir veren yeni kaymakam, Afyon’da ameliyata maruz kaldı. Lisan-ı haliyle ona denildi: “Ölüm var! Onun idamından kurtulmasına çalışanı tazyik değil belki çok takdir ve tahsin etmek gerektir.”
Umum kardeş ve hemşirelerime birer birer selâm ve dua ederim ve dualarını isterim.
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
Kardeşiniz
Said Nursî
- ↑ Hâşiye: Merhum Abdullah Çalışkan’dır. Demokrat Parti’ye, muhalefette iken intisap etmişti.