Translations:On Dördüncü Lem'a/31/tr: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    (Dış bir kaynaktan yeni bir sürüm içe aktarılıyor)
     
    (Dış bir kaynaktan yeni bir sürüm içe aktarılıyor)
     
    1. satır: 1. satır:
    bir cihet-i münasebetleri bulunmak lâzımdır. Belki وَال۟عِل۟مُ عِن۟دَ اللّٰهِ o iki meleğin âlem-i melekût ve âlem-i misalde sevr ve hut suretinde temessülleri var. '''(Hâşiye<ref>'''Hâşiye:''' Evet küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbaniye ve nass-ı hadîsle âhiretin bir mezraası, yani fidanlık tarlası olduğundan, o camid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i İlahî ile intizam ile hikmet ile yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hut” namı ve o tarlaya izn-i İlahî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.</ref>)'''
    '''(Hâşiye<ref>'''Hâşiye:''' Evet küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbaniye ve nass-ı hadîsle âhiretin bir mezraası, yani fidanlık tarlası olduğundan, o camid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i İlahî ile intizam ile hikmet ile yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hut” namı ve o tarlaya izn-i İlahî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.</ref>)'''

    10.09, 18 Aralık 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

    İleti hakkında bilgi (katkıda bulun)
    Bu iletide belge yok. Bu iletinin nerede veya nasıl kullanıldığını biliyorsanız, bu iletiyi belge ekleyerek diğer çevirmenlere yardımcı olabilirsiniz.
    İleti tanımı (On Dördüncü Lem'a)
    '''(Hâşiye<ref>'''Hâşiye:''' Evet küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbaniye ve nass-ı hadîsle âhiretin bir mezraası, yani fidanlık tarlası olduğundan, o camid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i İlahî ile intizam ile hikmet ile yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hut” namı ve o tarlaya izn-i İlahî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.</ref>)'''

    (Hâşiye[1])

    1. Hâşiye: Evet küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbaniye ve nass-ı hadîsle âhiretin bir mezraası, yani fidanlık tarlası olduğundan, o camid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i İlahî ile intizam ile hikmet ile yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hut” namı ve o tarlaya izn-i İlahî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.