Emirdağ Lahikası 1. Kitap 108. Mektup
Aziz, sıddık, bahtiyar, vefakâr, faal, sebatkâr kardeşlerim!
Evvela: Tekraren hem sizin receb-i şerifinizi ve Leyle-i Regaibinizi tebrik hem Safranbolulu kardeşlerimizin tebriklerine mukabeleten şuhur-u selâselerini ve dört leyali-i mübarekelerini ve Nurlarla gayet ciddi alâkalarını tebrik ederiz. Ve oranın şakirdleri namına yazılan tebrikname mektubunda benim pek çok kusurlu şahsıma verdikleri unvanları ve senaları, Halil İbrahim’in bazı mektupları gibi ta’dil ile Risale-i Nur’a çevirip Lâhika’ya girmesini istedim. Fakat şahsım pek sarîh bir tarzda mevzu yapıldığı için yakıştıramadım, şimdilik geri kaldı.
Kardeşlerim! Kat’iyen biliniz: Şan ve şeref ve hodfüruşluk ve kendine güvenmek ve şahsımı beğendirmekten ürküyorum ve kaçıyorum ve şahsıma karşı medihlerden hoşlanmıyorum. Yalnız Risale-i Nur’a karşı sadakat ve kanaate bir emare olmak cihetiyle, bazı müfritane tabirleri, ya hatırları için veya hüsn-ü zanlarını kırmamak fikriyle kısmen ta’dil ile kabul ve sükût ederim. Fakat iki İhlas Lem’aları ve mesleğimizin “hıllet” ve “ihlas” ve “uhuvvet” esasları, bu tarz medihlere müsaade etmez. Hem bu benlik ve enaniyet asrında ve şöhret-perestlerin nazarında Nurların safiyetine ve hâlisiyetine zarar verebilir.
Sâniyen: Hıfzı’nın iki masumunun yazdıkları Asâ-yı Musa ve Rehber ve Küçük Sözler bizi mesrur eyledi. Yüz mâşâallah! Böyle binler Nurcu masumlar, istikbali nurlandıracaklar.
Said Nursî