Translations:On Altıncı Lem'a/46/tr

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden

    Malûmdur ki görünen hareket-i şems, zâhirîdir ve küre-i arzın mahfî hareketine delildir; onu haber veriyor. Hakikat-i gurûb murad değildir. Hem çeşme, teşbihtir. Uzaktan büyük bir deniz, küçük bir havuz gibi görünür. Hararetten çıkan sis ve buharlar ve bataklıklar arkasında görünen bir denizi, çamur içinde bir çeşmeye teşbihi ve Arapça hem çeşme hem güneş hem göz manasında olan عَي۟نٍ kelimesi, esrar-ı belâgatça gayet manidar ve münasiptir. (Hâşiye[1])

    1. Hâşiye: ﴾ ف۪ي عَيْنٍ حَمِئَةٍ ﴿ deki ﴾ عَيْنٍ ﴿ tâbiri, esrâr-ı belâğatça latîf bir mânâyı remzen ihtar ediyor. Şöyle ki: "Semâ yüzü, güneş gözüyle zeminin yüzündeki cemâl-i rahmeti seyirden sonra, zemin dahi deniz gözüyle yukarıdaki azamet-i İlâhiyeyi temâşâyı müteâkib o iki göz birbiri içine kapanırken, rû-yi zemindeki gözleri kapıyor" diye, mu'cizâne bir kelime ile hatırlatıyor ve gözler vazifesine paydos işâretine işâret ediyor.