Barla Lahikası 23. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    Diğer diller:

    (Hulusi Bey’in selefi, yirmi altı yaşında vefat eden biraderzadem merhum Abdurrahman’ın, vefatından bir iki ay evvel yazdığı mektuptur.)

    بِاس۟مِهٖ وَ اِن۟ مِن۟ شَى۟ءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَم۟دِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟

    Ellerinizden öper, duanızı dilemekteyim. Sıhhat haberinizi, irşad edici olan Onuncu Söz risalenizle beraber Tahsin Efendi vasıtasıyla aldım. Çok teşekkür ederim. Evvelce gerçi emrinize muhalefet ederek muhterem ve değerli amcamdan ayrıldığıma pişman olmuş isem de ve itabınıza müstahak olmuş isem de bu da mukadder imiş. Ve Cenab-ı Hakk’ın emir ve iradesiyle ve belki de bizim için hayırlı olduğu için oldu. Binaenaleyh ben cehalet sâikasıyla bir kusur yaptım ve belasını da çektim. Bundan sonra çekmemek için affınızı rica ve duanızı dilerim.

    Aziz mamo (*[1])! Şunu da şurada arz edeyim ki: Himaye ve himmetiniz sayesinde, din ve âhiretime dokunacak ef’al ve harekâttan kendimi muhafaza ettim ve etmekte berdevamım. Gerçi dünyanın değersiz çok musibetlerini gördüm ve çektim ve birçok da lezaiz ve safasını gördüm, geçirdim. Hiçbir vakit ve hiçbir zaman unutmadım ki bunların hepsi heba olduğu ve dünyanın Allah için olmayan lezaiz ve safası neticesi zillet ve şedit azap olduğu ve dünyada Allah için ve Allah’ın emir buyurduğu yollarda çekilen ve çekilmekte olan mezahim neticesi, sonu lezzet ve mükâfat verildiğini bildiğim ve iman ettiğimden, fena şeylerin irtikâbından kendimi muhafaza edebildim. Bu his ve bu fikir ise terbiye ve himmetinizle zihnimde ve hayalimde yer yapmıştır. Hakikat böyle olduğunu bildiğim için bütün meşakkatlere şükür ile beraber sabretmekteyim.

    Şimdi amcacığım ve büyük Üstadım! Habîs olan nefsimle mücadele edebilmek ve onun hevaî ve bilâhare elem verici olan arzularını yapmamak ve dinlememek için teehhül etmek mecburiyetinde kaldım ve şimdi artık her cihetle Cenab-ı Hakk’ın lütf u keremiyle rahatım. Kimsenin dediğini şer ise duymamazlığa gelir ve kimse ile fena hasletleri kapmamak için ihtilat etmemekteyim. Dairede müddet-i mesaiden hariç zamanlarımı kendi evimde Cenab-ı Hakk’ın şükrü ile geçiriyorum.

    Bundan başka ey amca, sizden sonra şimdiye kadar en çok beni ikaz ve fena şeylerden men’eden, üstad-ı a’zam ve mürşidim olan bu âyet-i kerîmeden duyduğum ve hissettiğimdir:

    بِس۟مِ اللّٰهِ الرَّح۟مٰنِ الرَّحٖيمِ

    اَل۟يَو۟مَ نَخ۟تِمُ عَلٰٓى اَف۟وَاهِهِم۟ وَتُكَلِّمُنَٓا اَي۟دٖيهِم۟ وَتَش۟هَدُ اَر۟جُلُهُم۟ بِمَا كَانُوا يَك۟سِبُونَ

    Ve öyle biliyorum ki o gün de pek yakındır. (Hâşiye-1[2])

    اَللّٰهُمَّ لَا تُخ۟رِج۟نَا مِنَ الدُّن۟يَا اِلَّا مَعَ الشَّهَادَةِ وَ ال۟اٖيمَانِ duam bu ve itikadım böyledir ve böyle de iman ederim: (Hâşiye-2[3])

    اٰمَن۟تُ بِاللّٰهِ وَ مَلٰئِكَتِهٖ وَ كُتُبِهٖ وَ رُسُلِهٖ وَ ال۟يَو۟مِ ال۟اٰخِرِ وَ بِال۟قَدَرِ خَي۟رِهٖ وَ شَرِّهٖ مِنَ اللّٰهِ تَعَالٰى وَ ال۟بَع۟ثُ بَع۟دَ ال۟مَو۟تِ حَقٌّ اَش۟هَدُ اَن۟ لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَ اَش۟هَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّٰهِ

    (Hâşiye-3[4])

    Biraderzadeniz

    Abdurrahman

    * * *

    Demek Onuncu Söz, onun hakkında bir mürşid-i hakiki hükmüne geçmiştir ki birden onu derece-i velayete çıkararak şu üç kerameti söylettirmiştir. Benden sekiz sene evvel ayrılmış. Onuncu Söz eline geçmiş, mektubun başında söylediği gibi çok azîm istifade edip sekiz sene zarfında aldığı kirleri onunla silmiştir. Hattâ tayyedilmiş, mektubunun diğer bir parçasında Onuncu Söz’ün şevkinden demiş: “Yazdığın Sözler’in hepsini bana gönder, kendi hattımla her birisinden otuzar nüsha yazar ve yazdırırım. Tâ intişar edip kaybolmasın.” İşte böyle bir kahraman vârisi kaybettim. Ruhuna el-Fatiha.

    Said Nursî



    Barla Lahikası 22. Mektup ⇐ | Barla Lahikası | ⇒ Barla Lahikası 24. Mektup

    1. * Kürtçe “amcacığım” demektir.
    2. Hâşiye-1: Cây-ı dikkattir, vefatını haber veriyor.
    3. Hâşiye-2: Hem iman ile gideceğini haber veriyor.
    4. Hâşiye-3: Âhir nefesteki kelimat-ı imaniyeyi âhir-i mektubunda zikretmesi, dünyadan kahramancasına imanını kurtarıp öyle gideceğine işaret eder.