Barla Lahikası 114. Mektup
(Nasuhizade Şeyh Mehmed Efendi’nin fıkrasıdır.)
Bülbül-ü Bağistan-ı Kur’an, Üstad-ı Ekremim, Efendim Hazretleri!
Mürşid-i ekmel, şeyhim Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, seferberliğin ikinci senesinde irtihal-i dâr-ı beka buyurdular. Burdur’u teşrifinizden bir ay evvel, merhum Rahmi Sultan ile beraber bir cami-i şerifte birkaç cemaatle bulunmakta iken, sükût-u hal-i murakabeye varıldı. Bazı veliler ruhanî teşrif buyurdular. Nihayette, siz Üstadım teşrif buyurdunuz. Bir cezbe-i Rahman zuhuruyla uyandım, kendime geldim. Bir ay sonra Burdur’u teşrif ile bazı yevm sohbet-i irfaniyenizde bulunup ruhlarımıza gıda bahşolundu.
Şu tulûatımı arza ictisar ediyorum:
Halka-i hakikatte devrandadır ol mübarek Üstad
Kavuşturdular ruhunu, ervah-ı enbiyaya ânın
Mest-i müstağrak olup hayrettedir ol mübarek Üstad
Mübarek Kur’an’ın dellâlısın dediler âna
Sözleri candır, onu tutmayan ruhsuzdur heman
Bütün söylediği nur-u hikmettir ânın
Mi’rac-ı ruhanîde devrandadır ol mübarek Üstad
Kalbim içre feyz-i Nur’un görmüşem heman
İçi umman-ı vahdette, dışı sahra-yı kesrette görünür Üstad
Dünyada, uhrada refik olalım âna
Umarım Mevlam ihsan eder biz âciz kullarına
Nasuhizade Mehmed, söyledi heman bu sırları
Hazine-i Kur’an’ın bir miftahıdır Hazret-i Üstad.
Nasuhizade Şeyh Mehmed