Translations:On Beşinci Söz/137/tr
Beşer, şecere-i hilkatin en son cüzü olan meyvesidir. Malûmdur ki bir şeyin semeresi en uzak en cem’iyetli en nazik en ehemmiyetli cüzüdür. İşte bunun için semere-i âlem olan insan en câmi’ en bedî’ en âciz en zayıf ve en latîf bir mu’cize-i kudret olduğundan, beşiği ve meskeni olan zemin, âsumana nisbeten maddeten küçüklüğüyle ve hakaretiyle beraber manen ve sanaten bütün kâinatın kalbi, merkezi, bütün mu’cizat-ı sanatın meşheri, sergisi ve bütün tecelliyat-ı esmasının mazharı, nokta-i mihrakıyesi ve nihayetsiz faaliyet-i Rabbaniyenin mahşeri ve ma’kesi ve hadsiz hallakıyet-i İlahiyenin, hususan nebatat ve hayvanatın kesretli enva-ı sağiresinde cevvadane icadın medar ve çarşısı ve pek geniş âhiret âlemlerindeki masnuatın küçük mikyasta numunegâhı ve mensucat-ı ebediyenin süratle işleyen tezgâhı ve menazır-ı sermediyenin süratle değişen taklitgâhı ve besatin-i daimenin tohumcuklarına süratle sümbüllenen dar ve muvakkat mezraası ve terbiyegâhı olmuştur.