Translations:Yirmi Dördüncü Söz/252/tr
Mesela, zühre namıyla nakışlı bir çiçek ve kamere âşık hayatlı bir katre ve güneşe bakan safvetli bir reşhayı farz ediyoruz ki her birisinin bir şuuru, bir kemali var. Ve o kemale bir iştiyakı bulunuyor. Şu üç şeyde çok hakikatlere işaret etmekle beraber, nefis ve akıl ve kalbin sülûklarına işaret eder. Ve üç tabaka ehl-i hakikate misaldir. (Hâşiye[1])
- ↑ Hâşiye: Her tabakada dahi üç taife var. Temsildeki üç misal, her tabakadaki o üç taifeye, belki dokuz taifeye bakar. Yoksa üç tabakaya değil.