Translations:Onuncu Söz/369/tr
Aynen öyle de Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un Muhyî isminin cilve-i a’zamı ile berrin yüzünde ve bahrin içindeki zîhayatların kudret-i İlahiye ile parlayıp arkalarından gelenlere yer vermek için “Yâ Hay” deyip perde-i gaybda gizlenmeleri; bir hayat-ı sermediye sahibi olan Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un hayatına ve vücub-u vücuduna şehadetler, işaretler ettikleri gibi umum mevcudatın tanziminde eseri görünen ilm-i İlahîye şehadet eden bütün deliller ve kâinata tasarruf eden kudreti ispat eden bütün bürhanlar ve tanzim ve idare-i kâinatta hüküm-ferma olan irade ve meşieti ispat eden bütün hüccetler ve kelâm-ı Rabbanî ve vahy-i İlahînin medarı olan risaletleri ispat eden bütün alâmetler, mu’cizeler ve hâkeza yedi sıfât-ı İlahiyeye şehadet eden bütün delail, bi’l-ittifak Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un hayatına delâlet, şehadet, işaret ediyorlar.