Translations:On Dokuzuncu Mektup/310/tr

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    09.54, 7 Kasım 2023 tarihinde FuzzyBot (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 9958 numaralı sürüm (Dış bir kaynaktan yeni bir sürüm içe aktarılıyor)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Gazve-i Buvat’ta, yine Buharî, Müslim başta, kütüb-ü sahiha beyan ediyorlar ki Hazret-i Câbir dedi ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti: نَادِ بِال۟وُضُوءِ “Abdest almak için nida et!” dediler. “Su yok.” denildi. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm dedi: “Bir parça su bulunuz.” Gayet az su getirdik. Sonra o az su üstüne elini kapadı, bir şeyler okudu; bilmedim ne idi. Sonra ferman etti: رِد۟نَا بِجَف۟نَةِ الرَّك۟بِ Yani “Kafilenin büyük teştini (tekne) getir.” Bana getirildi, ben de Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın önüne koydum. O da elini içine koydu, parmaklarını açtı. Ben de o az suyu, mübarek eli üzerine döküyordum. Gördüm ki mübarek parmaklarından kesretle su aktı, sonra teşt doldu. Suya muhtaç olanları çağırdım; bütün geldiler, o sudan abdest alıp içtiler. Ben dedim: “Daha kimse kalmadı.” Elini kaldırdı, o cefne (yani tekne) lebâleb dolu kaldı.