İçeriğe atla

Hutbe-i Şamiye/en: Revizyonlar arasındaki fark

"Otherwise it affects only the imagination. A criminal is then frightened only of the penalty set by the state, if it is enacted, or he shrinks from the reproaches of the public; if they occur." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu
("'''Said Nursî'''" içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
("Otherwise it affects only the imagination. A criminal is then frightened only of the penalty set by the state, if it is enacted, or he shrinks from the reproaches of the public; if they occur." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 12 değişikliği gösterilmiyor)
936. satır: 936. satır:
'''Your First Question:'''Why was it that in the early Second Constitutional Period you were passionately involved in politics, yet for nearly forty years now you have given it up completely?
'''Your First Question:'''Why was it that in the early Second Constitutional Period you were passionately involved in politics, yet for nearly forty years now you have given it up completely?


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''The Answer:'''I understood with complete certainty that the ghastly crimes committed by mankind up to the present sprang from the abuse of the law which is basic to politics and may be expressed as “Individuals may be sacrificed for the good of the nation and for the well-being of the community.”
'''Elcevap:''' Siyaset-i beşeriyenin en esaslı bir kanun-u esasîsi olan: “Selâmet-i millet için fertler feda edilir. Cemaatin selâmeti için eşhas kurban edilir. Vatan için her şey feda edilir.” diye bütün nev-i beşerdeki şimdiye kadar dehşetli cinayetler bu kanunun sû-i istimalinden neş’et ettiğini kat’iyen bildim.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Since there is no specified limit to this fundamental law created by man, it has opened up the way to excessive abuse. This tyrannical law issued the fatwa for the two World Wars and overturned a thousand years of human progress. So too it permitted the annihilation of ninety innocents on account of ten criminals. On the pretext of the general good, personal hatred razed a town because of a single criminal. Since the Risale-i Nur has proved this fact in some of its collections and defence speeches, I refer you to them.
Bu kanun-u esasî-yi beşeriye, bir hadd-i muayyenesi olmadığı için çok sû-i istimale yol açılmış. İki harb-i umumî, bu gaddar kanun-u esasînin sû-i istimalinden çıkıp bin sene beşerin terakkiyatını zîr ü zeber ettiği gibi on cani yüzünden doksan masumun mahvına fetva verdi. Bir menfaat-i umumî perdesi altında şahsî garazlar, bir cani yüzünden bir kasabayı harap etti. Risale-i Nur bu hakikati bazı mecmua ve müdafaatında ispat ettiği için onlara havale ediyorum.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Thus, in the face of this tyrannical law of man’s politics and diplomacy I discovered the below-mentioned fundamental laws of the Qur’an of Miraculous Exposition, which comes from the Sublime Throne. They are expressed by these verses:
İşte beşeriyet siyasetlerinin bu gaddar kanun-u esasîsine karşı arş-ı a’zamdan gelen Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’daki bu gelen kanun-u esasîyi buldum. O kanunu da şu âyet ifade ediyor:
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
No bearer of burdens can bear the burdens of another.(*<ref>*Qur'an, 6:164, etc.</ref>)If anyone slays a human being -unless it be [in punishment] for murder or for spreading corruption on earth- it shall be as though he had slain all mankind.(*<ref>*Qur'an, 5:32.</ref>)
وَ لَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِز۟رَ اُخ۟رٰى ۝ مَن۟ قَتَلَ نَف۟سًا بِغَي۟رِ نَف۟سٍ اَو۟ فَسَادٍ فِى ال۟اَر۟ضِ فَكَاَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمٖيعًا
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
These two verses teach the following principle: Others are not answerable for a person’s crime. And, without his consent, an innocent person may not be sacrificed, even for the whole of mankind. If he voluntarily gives his consent and sacrifices himself, his self-sacrifice is a sort of martyrdom and is another matter. This establishes true justice for man. For details I refer you to the Risale-i Nur.
Yani bu iki âyet, bu esası ders veriyor ki: “Bir adamın cinayetiyle başkalar mes’ul olmaz. Hem bir masum, rızası olmadan bütün insana da feda edilmez. Kendi ihtiyarıyla, kendi rızasıyla kendini feda etse o fedakârlık bir şehadettir ki o başka meseledir.” diye hakiki adalet-i beşeriyeyi tesis ediyor. Bunun tafsilatını da Risale-i Nur’a havale ediyorum.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''Second Question:'''While travelling among the nomadic tribes of the east long ago, you used to strongly urge them towards progress and modern civilization. But for nearly forty years now you have called it ‘low’ civilization, and you have withdrawn from the life of society and gone into seclusion. Why is this?
'''İkinci Sual:''' Sen eskide Şark’taki bedevî aşâirde seyahat ettiğin vakit, onları medeniyet ve terakkiyata çok teşvik ediyordun. Neden kırk seneye yakındır, medeniyet-i hazıradan “mimsiz” diyerek hayat-ı içtimaiyeden çekildin, inzivaya sokuldun?
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''The Answer:'''Since modern Western civilization acts contrarily to the fundamental laws of the revealed religions, its evils have come to outweigh its good aspects, and its errors and harmful aspects its benefits; and general tranquillity and a happy worldly life, the true aims of civilization, have been destroyed. And since wastefulness and extravagance have taken the place of frugality and contentment, and laziness and the desire for ease have overcome endeavour and the sense of service, it has made unfortunate mankind both extremely poor and extremely lazy.
'''Elcevap:''' Medeniyet-i hazıra-i Garbiye, semavî kanun-u esasîlere muhalif olarak hareket ettiği için seyyiatı hasenatına; hataları, zararları faydalarına râcih geldi. Medeniyetteki maksud-u hakiki olan istirahat-i umumiye ve saadet-i hayat-ı dünyeviye bozuldu. İktisat, kanaat yerine israf ve sefahet ve sa’y ve hizmet yerine tembellik ve istirahat meyli galebe çaldığından, bîçare beşeri hem gayet fakir hem gayet tembel eyledi.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
In explaining the fundamental law of the revealed Qur’an: Eat and drink, but waste not in excess,(*<ref>*Qur'an, 7:31.</ref>)and, Man possesses naught save that which he strives,(*<ref>*Qur'an, 53:39</ref>)
Semavî Kur’an’ın kanun-u esasîsi لَي۟سَ لِل۟اِن۟سَانِ اِلَّا مَا سَعٰى ۝ كُلُوا وَ اش۟رَبُوا وَ لَا تُس۟رِفُوا ferman-ı esasîsiyle: “Beşerin saadet-i hayatiyesi, iktisat ve sa’ye gayrette olduğunu ve onunla beşerin havas, avam tabakası birbiriyle barışabilir.” diye Risale-i Nur bu esası izahına binaen kısa bir iki nükte söyleyeceğim:
the Risale-i Nur says: “Man’s happiness in this life lies in frugality and endeavour, and it is through them that the rich and poor will be reconciled.” I shall here make one or two brief points in accordance with this explanation.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''The First:'''In the nomadic stage, man needed only three or four things, and it was only two out of ten who could not obtain them. But now, through wastefulness, abuses, stimulating the appetites, and such things as custom and addiction, present-day civilization has made inessential needs seem essential, and in place of the four things of which he used to be in need, modern civilized man is now in need of twenty. And it is only two out of twenty who can satisfy those needs in a totally licit way; eighteen remain in need in some way.
'''Birincisi:''' Bedevîlikte beşer üç dört şeye muhtaç oluyordu. O üç dört hâcatını tedarik etmeyen on adette ancak ikisi idi. Şimdiki Garp medeniyet-i zalime-i hazırası, -i istimalat ve israfat ve hevesatı tehyic ve havaic-i gayr-ı zaruriyeyi, zarurî hâcatlar hükmüne getirip görenek ve tiryakilik cihetiyle şimdiki o medeni insanın tam muhtaç olduğu dört hâcatı yerine, yirmi şeye bu zamanda muhtaç oluyor. O yirmi hâcatı tam helâl bir tarzda tedarik edecek, yirmiden ancak ikisi olabilir. On sekizi muhtaç hükmünde kalır.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
That is to say, modern civilization greatly impoverishes man. Because of the needs, it drives man to wrongdoing and illicit gain. It perpetually encourages the wretched lower classes to challenge the upper classes. It has abandoned the Qur’an’s sacred fundamental law making the payment of zakat obligatory and prohibiting usury and interest, which ensured that the lower classes were obedient towards the upper classes and the upper classes were sympathetic towards the lower classes, and encouraged the bourgeousie to tyranny and the poor to revolt. It destroyed the tranquillity of mankind.
Demek, bu medeniyet-i hazıra insanı çok fakir ediyor. O ihtiyaç cihetinde beşeri zulme, başka haram kazanmaya sevk etmiş. Bîçare avam ve havas tabakasını daima mübarezeye teşvik etmiş. Kur’an’ın kanun-u esasîsi olan “vücub-u zekât ve hurmet-i riba” vasıtasıyla avamın havassa karşı itaatini ve havassın avama karşı şefkatini temin eden o kudsî kanunu bırakıp burjuvaları zulme, fukaraları isyana sevk etmeye mecbur etmiş. İstirahat-i beşeriyeyi zîr ü zeber etti!
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''Second Point:'''Since the wonders of modern civilization are each a dominical bounty, they require real thanks and to be utililized for the benefit of mankind. But now we see that since they have encouraged a significant number of people to be lazy and indulge in vice, and have given them the wish to heed their desires in ease and comfort; they have destroyed these people’s eagerness for effort and endeavour. And by way of dissatisfaction and extravagance, they have driven them to dissipation, wastefulness, tyranny, and what is unlawful.
'''İkinci Nükte:''' Bu medeniyet-i hazıranın hârikaları, beşere birer nimet-i Rabbaniye olmasından hakiki bir şükür ve menfaat-i beşerde istimali iktiza ettiği halde, şimdi görüyoruz ki ehemmiyetli bir kısım insanı tembelliğe ve sefahete sevk ve sa’yi ve çalışmayı bırakıp istirahat içinde hevesatı dinlemek meylini verdiği için sa’yin şevkini kırıyor. Ve kanaatsizlik ve iktisatsızlık yoluyla sefahete, israfa, zulme, harama sevk ediyor.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
For example, as it says in A Key to the World of the Risale-i Nur, although the radio is a great bounty and demands thanks in the form of being used for the good of mankind, since four fifths of it are used on unnecessary, meaningless trivia, it has encouraged idleness and depravity, and destroyed the eagerness for work. I myself even have seen that of a number of most beneficial marvels, which should be used for endeavour and work and man’s true benefits and needs, eight out of ten are urging man to indulge in pleasure and amusement, to satisfy his desires, and to be lazy, and only one of two of them being spent on essential needs. There are thousands of examples like these two small ones.
Mesela, Risale-i Nur’daki “Nur Anahtarı”nın dediği gibi: Radyo; büyük bir nimet iken maslahat-ı beşeriyeye sarf edilmek ile bir manevî şükür iktiza ettiği halde, beşte dördü hevesata, lüzumsuz malayani şeylere sarf edildiğinden tembelliğe, radyo dinlemekle heveslenmeye sevk edip sa’yin şevkini kırıyor. Vazife-i hakikiyesini bırakıyor. Hattâ çok menfaatli olan bir kısım hârika vesait, sa’y ve amel ve hakiki maslahat-ı ihtiyacat-ı beşeriyeye istimali lâzım gelirken ben kendim gördüm; ondan bir ikisi zarurî ihtiyacata sarf edilmeye mukabil, ondan sekizi keyif, hevesat, tenezzüh, tembelliğe mecbur ediyor. Bu iki cüz’î misale binler misaller var.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''In Short:'''Since modern Western civilization has not truly heeded the revealed religions, it has both impoverished man and increased his needs. It has destroyed the principle of frugality and contentment, and increased wastefulness, greed, and covetousness. It has opened up the way to tyranny and what is unlawful.
'''Elhasıl:''' Medeniyet-i Garbiye-i hazıra, semavî dinleri tam dinlemediği için beşeri hem fakir edip ihtiyacatı ziyadeleştirmiş. İktisat ve kanaat esasını bozup israf ve hırs ve tama’ı ziyadeleştirmeye, zulüm ve harama yol açmış.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Through encouraging people to take advantage of the means of dissipation, it has also cast those needy unfortunates into total laziness. It has destroyed the desire for effort and work. It has encouraged depravity and dissipation, and wasted their lives on useless things.
Hem beşeri vesait-i sefahete teşvik etmekle o bîçare muhtaç beşeri tam tembelliğe atmış. Sa’y ve amelin şevkini kırıyor. Hevesata, sefahete sevk edip ömrünü faydasız zayi ediyor.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Furthermore, it has made those needy and lazy people ill. Through abuse and prodigality, it has been the means of spreading a hundred sorts of diseases.
Hem o muhtaç ve tembelleşmiş beşeri hasta etmiş. Sû-i istimal ve israfat ile yüz nevi hastalığın sirayetine, intişarına vesile olmuş.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Mankind is constantly threatened by three awesome matters: severe needs, the desire for vice and dissipation, and death -and numerous illnesses, which perpetually remind him of death- which the atheistic currents that have awakened mankind through their infiltrating civilization show to be eternal extinction.
Hem üç şiddetli ihtiyaç ve meyl-i sefahet ve ölümü her vakit hatıra getiren kesretli hastalıklar ve dinsizlik cereyanlarının o medeniyetin içlerine yayılmasıyla, intibaha gelip uyanmış beşerin gözü önünde ölümü idam-ı ebedî suretinde gösterip her vakit beşeri tehdit ediyor. Bir nevi cehennem azabı veriyor.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
All these cause mankind a Hell-like torment.In the face of this ghastly calamity of mankind’s, it is understood from signs and allusions of the Qur’an of Miraculous Exposition that with the awakening of its four hundred million students and its sacred, revealed fundamental laws, it will heal those three awesome wounds -as it did one thousand three hundred years ago; and if doomsday does not soon break loose, with its showing that rather than being external extinction, death resembles the despatch papers for the world of light, it will gain for mankind the happiness both of worldly life and of the life of the hereafter; and in the civilization that will grow out of the All-Wise Qur’an, the virtues of civilization will prevail over its evils; and unlike has happened up to the present, a part of religion will not be given as the bribe for part of civilization, but civilization will serve and assist those heavenly laws. As the All-Wise Qur’an indicates this, so awakened mankind awaits it from Divine mercy, and seeks it, and beseeches Divine mercy for it.
İşte bu dehşetli musibet-i beşeriyeye karşı Kur’an-ı Hakîm’in dört yüz milyon talebesinin intibahıyla ve içinde semavî, kudsî kanun-u esasîleriyle bin üç yüz sene evvel gösterdiği gibi yine bu dört yüz milyonun kendi kudsî, esasî kanunlarıyla beşerin bu üç dehşetli yarasını tedavi etmesini ve eğer yakında kıyamet kopmazsa beşerin hem saadet-i hayat-ı dünyeviyesini hem saadet-i hayat-ı uhreviyesini kazandıracağını ve ölümü, idam-ı ebedîden çıkarıp âlem-i nura bir terhis tezkeresi göstermesini ve ondan çıkan medeniyetin mehasini, seyyiatına tam galebe edeceğini ve şimdiye kadar olduğu gibi dinin bir kısmını, medeniyetin bir kısmını kazanmak için rüşvet vermek değil belki medeniyeti ona, o semavî kanunlara bir hizmetkâr, bir yardımcı edeceğini Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın işarat ve rumuzundan anlaşıldığı gibi rahmet-i İlahiyeden şimdiki uyanmış beşer bekliyor, yalvarıyor, arıyor!
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
The Eternal One, He is the Eternal One!
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''Said Nursî'''
'''Said Nursî'''
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">