59.267
düzenleme
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
= ECNEBİ FEYLESOFLARIN KUR’AN’I TASDİKLERİNE DAİR ŞEHADETLERİ = | = ECNEBİ FEYLESOFLARIN KUR’AN’I TASDİKLERİNE DAİR ŞEHADETLERİ = | ||
(Bu feylesofların Kur’an hakkındaki senalarının bir hülâsası Küçük Tarihçe-i Hayat’ta ve Nur Çeşmesi mecmuasında yazılmıştır.) | (Bu feylesofların Kur’an hakkındaki senalarının bir hülâsası Küçük Tarihçe-i Hayat’ta ve Nur Çeşmesi mecmuasında yazılmıştır.) | ||
== PRENS BISMARCK’IN BEYANATI == | == PRENS BISMARCK’IN BEYANATI == | ||
'''Sana muasır bir vücud olamadığımdan müteessirim ey Muhammed (asm)!''' | '''Sana muasır bir vücud olamadığımdan müteessirim ey Muhammed (asm)!''' | ||
14. satır: | 18. satır: | ||
== En temiz ve en doğru din Müslümanlıktır == | == En temiz ve en doğru din Müslümanlıktır == | ||
Meşhur muharrir, müsteşrik, edebiyat-ı Arabiye mütehassısı ve Kur’an-ı Kerîm’in mütercimi Doktor Maurice (Moris) şöyle diyor: | Meşhur muharrir, müsteşrik, edebiyat-ı Arabiye mütehassısı ve Kur’an-ı Kerîm’in mütercimi Doktor Maurice (Moris) şöyle diyor: | ||
21. satır: | 26. satır: | ||
== Zamanlar geçtikçe Kur’an’ın ulvi sırları inkişaf ediyor == | == Zamanlar geçtikçe Kur’an’ın ulvi sırları inkişaf ediyor == | ||
Doktor Maurice (Moris), Le Parler Française Roman (Löparle Franses Roman) unvanlı gazetede Kur’an’ın Fransızca mütercimlerinden Selman Runah [Salomon Reinach]ın tenkidatına verdiği cevapta diyor ki: | Doktor Maurice (Moris), Le Parler Française Roman (Löparle Franses Roman) unvanlı gazetede Kur’an’ın Fransızca mütercimlerinden Selman Runah [Salomon Reinach]ın tenkidatına verdiği cevapta diyor ki: | ||
44. satır: | 50. satır: | ||
== Zat-ı Kibriya hakkındaki âyetlerin ulviyeti ve Kur’an’ın kudsî nezaheti == | == Zat-ı Kibriya hakkındaki âyetlerin ulviyeti ve Kur’an’ın kudsî nezaheti == | ||
Mister John Davenport “Hazret-i Muhammed (asm) ve Kur’an-ı Kerîm” unvanlı eserinde Kur’an-ı Kerîm’den bahsederken şu sözleri söylüyor: | Mister John Davenport “Hazret-i Muhammed (asm) ve Kur’an-ı Kerîm” unvanlı eserinde Kur’an-ı Kerîm’den bahsederken şu sözleri söylüyor: | ||
59. satır: | 66. satır: | ||
== Kur’an serâpa samimiyet ve hakkaniyetle doludur == | == Kur’an serâpa samimiyet ve hakkaniyetle doludur == | ||
Carlyle (Karlayl) şöyle diyor: | Carlyle (Karlayl) şöyle diyor: | ||
68. satır: | 76. satır: | ||
== Müslümanlık, tecessüd ve teslis akidesini reddeder == | == Müslümanlık, tecessüd ve teslis akidesini reddeder == | ||
''İngiltere’nin en meşhur ve en büyük müverrihlerinden Edward Gibbon (Edvord Gibin) “Roma İmparatorluğunun İnhitat ve Sukutu” adlı eserinde şöyle diyor:'' | ''İngiltere’nin en meşhur ve en büyük müverrihlerinden Edward Gibbon (Edvord Gibin) “Roma İmparatorluğunun İnhitat ve Sukutu” adlı eserinde şöyle diyor:'' | ||
79. satır: | 88. satır: | ||
== Hâlık’ın hukukuyla mahlukatın hukukunu en mükemmel surette ancak Müslümanlık tarif etmiştir == | == Hâlık’ın hukukuyla mahlukatın hukukunu en mükemmel surette ancak Müslümanlık tarif etmiştir == | ||
Kur’an’ın telkin ve Hazret-i Muhammed’in (asm) tebliğ ettiği esasattan mükemmel bir ahlâk mecellesi vücud bulur. Esasat-ı Kur’aniyenin muhtelif memleketlerde insanlığa ettiği iyiliği ve ettikten sonra da Allah’a takarrub etmek isteyen insanları Cenab-ı Hakk’a rabtettiğini inkâr etmek mümkün değildir. Hâlık’ın hukuku ile mahlukun hukuku ancak Müslümanlık tarafından mükemmel bir surette tarif olunmuştur. Bunu yalnız Müslümanlar değil, Hristiyanlar da Musevîler de itiraf ediyorlar. | Kur’an’ın telkin ve Hazret-i Muhammed’in (asm) tebliğ ettiği esasattan mükemmel bir ahlâk mecellesi vücud bulur. Esasat-ı Kur’aniyenin muhtelif memleketlerde insanlığa ettiği iyiliği ve ettikten sonra da Allah’a takarrub etmek isteyen insanları Cenab-ı Hakk’a rabtettiğini inkâr etmek mümkün değildir. Hâlık’ın hukuku ile mahlukun hukuku ancak Müslümanlık tarafından mükemmel bir surette tarif olunmuştur. Bunu yalnız Müslümanlar değil, Hristiyanlar da Musevîler de itiraf ediyorlar. | ||
84. satır: | 94. satır: | ||
== Kur’an ile kavanin-i tabiiye arasında tam bir ahenk vardır == | == Kur’an ile kavanin-i tabiiye arasında tam bir ahenk vardır == | ||
Yeni keşfiyatın veyahut ilim ve irfanın yardımıyla hallolunan yahut halline uğraşılan mesail arasında bir mesele yoktur ki İslâmiyet’in esasatıyla taâruz etsin. Bizim, Hristiyanlığı kavanin-i tabiiye ile telif için sarf ettiğimiz mesaiye mukabil, Kur’an-ı Kerîm ve Kur’an’ın talimiyle kavanin-i tabiiye arasında tam bir ahenk görülmektedir. Kur’an, her hürmete şâyan olan eserdir. | Yeni keşfiyatın veyahut ilim ve irfanın yardımıyla hallolunan yahut halline uğraşılan mesail arasında bir mesele yoktur ki İslâmiyet’in esasatıyla taâruz etsin. Bizim, Hristiyanlığı kavanin-i tabiiye ile telif için sarf ettiğimiz mesaiye mukabil, Kur’an-ı Kerîm ve Kur’an’ın talimiyle kavanin-i tabiiye arasında tam bir ahenk görülmektedir. Kur’an, her hürmete şâyan olan eserdir. | ||
91. satır: | 102. satır: | ||
== Kur’an, bütün iyilik ve fazilet esaslarını muhtevidir. İnsanı her türlü dalaletlerden korur. == | == Kur’an, bütün iyilik ve fazilet esaslarını muhtevidir. İnsanı her türlü dalaletlerden korur. == | ||
Kur’an, insanlara hukukullahı tanıtmış, mahlukatın Hâlık’tan ne bekleyeceğini, mahlukatın Hâlık’la münasebatını en sarîh şekilde öğretmiştir. Kur’an ahlâk ve felsefenin bütün esasatını câmi’dir. Fazilet ve rezilet, hayır ve şer, eşyanın mahiyet-i hakikiyesi, hülâsa her mevzu Kur’an’da ifade olunmuştur. Hikmet ve felsefenin esası olan adalet ve müsavatı öğreten ve başkalarına iyilik etmeyi, faziletkâr olmayı talim eden esaslar; bunların hepsi Kur’an’da vardır. Kur’an, insanı iktisat ve itidale sevk eder, dalaletten korur, ahlâkî zaafların karanlığından çıkarır, teali-i ahlâk nuruna ulaştırır; insanın kusurlarını, hatalarını i’tilâ ve kemale kalbeyler. | Kur’an, insanlara hukukullahı tanıtmış, mahlukatın Hâlık’tan ne bekleyeceğini, mahlukatın Hâlık’la münasebatını en sarîh şekilde öğretmiştir. Kur’an ahlâk ve felsefenin bütün esasatını câmi’dir. Fazilet ve rezilet, hayır ve şer, eşyanın mahiyet-i hakikiyesi, hülâsa her mevzu Kur’an’da ifade olunmuştur. Hikmet ve felsefenin esası olan adalet ve müsavatı öğreten ve başkalarına iyilik etmeyi, faziletkâr olmayı talim eden esaslar; bunların hepsi Kur’an’da vardır. Kur’an, insanı iktisat ve itidale sevk eder, dalaletten korur, ahlâkî zaafların karanlığından çıkarır, teali-i ahlâk nuruna ulaştırır; insanın kusurlarını, hatalarını i’tilâ ve kemale kalbeyler. | ||
100. satır: | 112. satır: | ||
== Kur’an öyle bir Peygamber sesidir ki onu bütün dünya dinleyebilir. Bu sesin aksi saraylarda, çöllerde, şehirlerde, devletlerde çınlar! == | == Kur’an öyle bir Peygamber sesidir ki onu bütün dünya dinleyebilir. Bu sesin aksi saraylarda, çöllerde, şehirlerde, devletlerde çınlar! == | ||
Kur’an şiir midir? Değildir fakat onun şiir olup olmadığını tefrik etmek müşküldür. Kur’an şiirden daha yüksek bir şeydir. Maamafih Kur’an ne tarihtir ne tercüme-i haldir, ne de İsa’nın (as) dağda îrad ettiği mev’ize gibi bir mecmua-i eş’ardır. Hattâ Kur’an, ne Buda’nın telkinatı gibi bir mâba’de’t-tabiiye yahut mantık kitabı ne de Eflatun’un herkese îrad ettiği nasihatler gibidir. Bu bir Peygamberin sesidir. Öyle bir ses ki onu bütün dünya dinleyebilir. Bu sesin aksi saraylarda, çöllerde, şehirlerde, devletlerde çınlar! Bu sesin tebliğ ettiği din, evvela nâşirlerini bulmuş, sonra teceddüd-perver ve imar edici bir kuvvet şeklinde tecelli etmiştir. Bu sayededir ki Yunanistan ile Asya’nın birleşen ışığı, Avrupa’nın zulümat-âbâd olan karanlıklarını yarmış ve bu hâdise Hristiyanlığın en karanlık devirlerini yaşadığı zaman vuku bulmuştur. | Kur’an şiir midir? Değildir fakat onun şiir olup olmadığını tefrik etmek müşküldür. Kur’an şiirden daha yüksek bir şeydir. Maamafih Kur’an ne tarihtir ne tercüme-i haldir, ne de İsa’nın (as) dağda îrad ettiği mev’ize gibi bir mecmua-i eş’ardır. Hattâ Kur’an, ne Buda’nın telkinatı gibi bir mâba’de’t-tabiiye yahut mantık kitabı ne de Eflatun’un herkese îrad ettiği nasihatler gibidir. Bu bir Peygamberin sesidir. Öyle bir ses ki onu bütün dünya dinleyebilir. Bu sesin aksi saraylarda, çöllerde, şehirlerde, devletlerde çınlar! Bu sesin tebliğ ettiği din, evvela nâşirlerini bulmuş, sonra teceddüd-perver ve imar edici bir kuvvet şeklinde tecelli etmiştir. Bu sayededir ki Yunanistan ile Asya’nın birleşen ışığı, Avrupa’nın zulümat-âbâd olan karanlıklarını yarmış ve bu hâdise Hristiyanlığın en karanlık devirlerini yaşadığı zaman vuku bulmuştur. | ||
107. satır: | 120. satır: | ||
== Kur’an’ın cihanşümul hakikati: Kur’an, Allah’ın birliğine inanmak hakikat-i kübrasını ilan eder == | == Kur’an’ın cihanşümul hakikati: Kur’an, Allah’ın birliğine inanmak hakikat-i kübrasını ilan eder == | ||
İngilizce-Arapça, Arapça-İngilizce lügatların muharriri Doktor Steingass, Kur’an hakkında şu sözleri söylüyor: | İngilizce-Arapça, Arapça-İngilizce lügatların muharriri Doktor Steingass, Kur’an hakkında şu sözleri söylüyor: | ||
120. satır: | 134. satır: | ||
== Kur’an’ın lisanı, nezahet ve belâgat itibarıyla nazirsizdir. Kur’an bizatihî muhteşem bir mu’cizedir == | == Kur’an’ın lisanı, nezahet ve belâgat itibarıyla nazirsizdir. Kur’an bizatihî muhteşem bir mu’cizedir == | ||
''Kur’an’ın mutaassıp münekkidi ve mütercimi George Sale diyor ki:'' | ''Kur’an’ın mutaassıp münekkidi ve mütercimi George Sale diyor ki:'' | ||
133. satır: | 148. satır: | ||
== Kur’an, beşeriyete İlahî bir lütuftur. == | == Kur’an, beşeriyete İlahî bir lütuftur. == | ||
Kur’an, muzaffer cumhuriyetler meydana getirmiştir | Kur’an, muzaffer cumhuriyetler meydana getirmiştir | ||
146. satır: | 162. satır: | ||
== Müslümanlık, dünyanın kıvamı olan bir dindir; cihan medeniyetinin istinad ettiği temelleri muhtevidir == | == Müslümanlık, dünyanın kıvamı olan bir dindir; cihan medeniyetinin istinad ettiği temelleri muhtevidir == | ||
Fransa’nın en maruf müsteşriklerinden Gaston Care (Carmen) 1913 senesinde Figaro gazetesinde, yeryüzünden Müslümanlık kalkacak olursa müsalemetin muhafazasına imkân olup olmadığı hakkında makaleler silsilesi yazmış ve o zaman bu makaleler Şark gazeteleri tarafından tercüme olunmuştu. Fransız müsteşriki diyor ki: | Fransa’nın en maruf müsteşriklerinden Gaston Care (Carmen) 1913 senesinde Figaro gazetesinde, yeryüzünden Müslümanlık kalkacak olursa müsalemetin muhafazasına imkân olup olmadığı hakkında makaleler silsilesi yazmış ve o zaman bu makaleler Şark gazeteleri tarafından tercüme olunmuştu. Fransız müsteşriki diyor ki: | ||
159. satır: | 176. satır: | ||
== Kur’an bütün dinî kitaplara faiktir == | == Kur’an bütün dinî kitaplara faiktir == | ||
''Alman âlimlerinden ve müsteşriklerinden Jochahim Du Rulph (Yoahim Dü Raf) Kur’an’ın sıhhate verdiği ehemmiyetten bahsederken şu sözleri söylüyor:'' | ''Alman âlimlerinden ve müsteşriklerinden Jochahim Du Rulph (Yoahim Dü Raf) Kur’an’ın sıhhate verdiği ehemmiyetten bahsederken şu sözleri söylüyor:'' | ||
168. satır: | 186. satır: | ||
== Kur’an âyetleri İslâmiyet’in muhteşem bünyesinde altın bir kordon gibi işlenmiştir == | == Kur’an âyetleri İslâmiyet’in muhteşem bünyesinde altın bir kordon gibi işlenmiştir == | ||
Chambers Encyclopedia namıyla intişar eden İngilizce muhitü’l-maarifte, Müslümanlıktan şu suretle bahsolunmaktadır: | Chambers Encyclopedia namıyla intişar eden İngilizce muhitü’l-maarifte, Müslümanlıktan şu suretle bahsolunmaktadır: | ||
187. satır: | 206. satır: | ||
<center> [[Bakara Sûresi]] ⇐ | [[İşarat'ül İ'caz]] | ⇒ [[Bir Müdafaa (Takriz)]] </center> | <center> [[Bakara Sûresi]] ⇐ | [[İşarat'ül İ'caz]] | ⇒ [[Bir Müdafaa (Takriz)]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> |
düzenleme