64.622
düzenleme
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
'''Aziz, sıddık, hâlis, muhlis kardeşlerim ve hizmet-i Kur’aniyede ciddi, hakiki arkadaşlarım!''' | '''Aziz, sıddık, hâlis, muhlis kardeşlerim ve hizmet-i Kur’aniyede ciddi, hakiki arkadaşlarım!''' | ||
<!--T:2--> | |||
Bu yakında hem Isparta’da hem bu havalide Risale-i Nur’un İhlas Lem’aları intişara başladığı münasebetiyle ve bir iki küçük hâdise cihetiyle şiddetli bir ihtar kalbe geldi. '''Riyaya dair üç nokta yazılacak:''' | Bu yakında hem Isparta’da hem bu havalide Risale-i Nur’un İhlas Lem’aları intişara başladığı münasebetiyle ve bir iki küçük hâdise cihetiyle şiddetli bir ihtar kalbe geldi. '''Riyaya dair üç nokta yazılacak:''' | ||
<!--T:3--> | |||
'''Birincisi:''' Farz ve vâciblerde ve şeair-i İslâmiyede ve sünnet-i seniyenin ittibaında ve haramların terkinde riya giremez. İzharı riya olamaz. Meğer gayet zaaf-ı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola. | '''Birincisi:''' Farz ve vâciblerde ve şeair-i İslâmiyede ve sünnet-i seniyenin ittibaında ve haramların terkinde riya giremez. İzharı riya olamaz. Meğer gayet zaaf-ı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola. | ||
<!--T:4--> | |||
Belki şeair-i İslâmiyeye temas eden ibadetlerin izharları, ihfasından çok derece daha sevaplı olduğunu, Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazalî (ra) gibi zatlar beyan ediyorlar. Sair nevafilin ihfası çok sevaplı olduğu halde şeaire temas eden, hususan böyle bid’alar zamanında ittiba-ı sünnetin şerafetini gösteren ve böyle büyük kebair içinde haramların terkindeki takvayı izhar etmek, değil riya belki ihfasından pek çok derece daha sevaplı ve hâlistir. | Belki şeair-i İslâmiyeye temas eden ibadetlerin izharları, ihfasından çok derece daha sevaplı olduğunu, Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazalî (ra) gibi zatlar beyan ediyorlar. Sair nevafilin ihfası çok sevaplı olduğu halde şeaire temas eden, hususan böyle bid’alar zamanında ittiba-ı sünnetin şerafetini gösteren ve böyle büyük kebair içinde haramların terkindeki takvayı izhar etmek, değil riya belki ihfasından pek çok derece daha sevaplı ve hâlistir. | ||
<!--T:5--> | |||
'''İkinci Nokta:''' Riyaya insanları sevk eden esbabın | '''İkinci Nokta:''' Riyaya insanları sevk eden esbabın | ||
<!--T:6--> | |||
'''Birincisi:''' Zaaf-ı imandır. Allah’ı düşünmeyen, esbaba perestiş eder, halklara hodfüruşlukla riyakârane vaziyet alır. | '''Birincisi:''' Zaaf-ı imandır. Allah’ı düşünmeyen, esbaba perestiş eder, halklara hodfüruşlukla riyakârane vaziyet alır. | ||
<!--T:7--> | |||
Risale-i Nur şakirdleri, Risale-i Nur’dan aldıkları kuvvetli iman-ı tahkikî dersiyle; esbaba ve nâsa ubudiyet noktasında bir kıymet, bir ehemmiyet vermiyor ki ubudiyetlerinde onlara gösterişle riya etsinler. | Risale-i Nur şakirdleri, Risale-i Nur’dan aldıkları kuvvetli iman-ı tahkikî dersiyle; esbaba ve nâsa ubudiyet noktasında bir kıymet, bir ehemmiyet vermiyor ki ubudiyetlerinde onlara gösterişle riya etsinler. | ||
<!--T:8--> | |||
'''İkinci Sebep:''' Hırs ve tama’, zaaf ve fakr noktasında teveccüh-ü nâsı celbine medar riyakârane vaziyet almaya sevk ediyor. | '''İkinci Sebep:''' Hırs ve tama’, zaaf ve fakr noktasında teveccüh-ü nâsı celbine medar riyakârane vaziyet almaya sevk ediyor. | ||
<!--T:9--> | |||
Risale-i Nur’un şakirdleri, iktisat ve kanaat ve tevekkül ve kısmetine rıza gibi Risale-i Nur’un dersinden aldıkları izzet-i imaniye, inşâallah onları riyadan ve dünya menfaatleri için hodfüruşluktan men’eder. | Risale-i Nur’un şakirdleri, iktisat ve kanaat ve tevekkül ve kısmetine rıza gibi Risale-i Nur’un dersinden aldıkları izzet-i imaniye, inşâallah onları riyadan ve dünya menfaatleri için hodfüruşluktan men’eder. | ||
<!--T:10--> | |||
'''Üçüncü Sebep:''' Hırs-ı şöhret, hubb-u câh, makam sahibi olmak, emsaline tefevvuk etmek gibi hisler ve insanlara iyi görünmek, tasannukârane haddinden fazla kendine ehemmiyet verdirmek ve tekellüfkârane lâyık olmadığı yüksek makamlarda görünmek tarzını takınmak ile riya eder. | '''Üçüncü Sebep:''' Hırs-ı şöhret, hubb-u câh, makam sahibi olmak, emsaline tefevvuk etmek gibi hisler ve insanlara iyi görünmek, tasannukârane haddinden fazla kendine ehemmiyet verdirmek ve tekellüfkârane lâyık olmadığı yüksek makamlarda görünmek tarzını takınmak ile riya eder. | ||
<!--T:11--> | |||
Risale-i Nur şakirdleri eneyi nahnü’ye tebdil ettikleri, yani enaniyeti bırakıp Risale-i Nur dairesinin şahs-ı manevîsinin hesabına çalışması, ben yerine biz demeleri ve ehl-i tarîkatın “fena fi’ş-şeyh” ve “fena fi’r-resul” ve nefs-i emmareyi öldürmek gibi riyadan kurtaran vasıtaların bu zamanda birisi de “fena fi’l-ihvan” yani şahsiyetini kardeşlerinin şahs-ı manevîsi içinde eritip öyle davrandığı için inşâallah ehl-i hakikatin riyadan kurtulmaları gibi bu sır ile onlar da kurtulurlar. | Risale-i Nur şakirdleri eneyi nahnü’ye tebdil ettikleri, yani enaniyeti bırakıp Risale-i Nur dairesinin şahs-ı manevîsinin hesabına çalışması, ben yerine biz demeleri ve ehl-i tarîkatın “fena fi’ş-şeyh” ve “fena fi’r-resul” ve nefs-i emmareyi öldürmek gibi riyadan kurtaran vasıtaların bu zamanda birisi de “fena fi’l-ihvan” yani şahsiyetini kardeşlerinin şahs-ı manevîsi içinde eritip öyle davrandığı için inşâallah ehl-i hakikatin riyadan kurtulmaları gibi bu sır ile onlar da kurtulurlar. | ||
<!--T:12--> | |||
'''Üçüncü Nokta:''' Vazife-i diniye itibarıyla, nâsa hüsn-ü kabul ettirmek, o makamın iktiza ettiği yüksek tavırlar ve vaziyetler, hodfüruşluk ve riya sayılmaz ve sayılmamalı. Meğer o adam, o vazifeyi kendi enaniyetine tabi edip istimal ede. | '''Üçüncü Nokta:''' Vazife-i diniye itibarıyla, nâsa hüsn-ü kabul ettirmek, o makamın iktiza ettiği yüksek tavırlar ve vaziyetler, hodfüruşluk ve riya sayılmaz ve sayılmamalı. Meğer o adam, o vazifeyi kendi enaniyetine tabi edip istimal ede. | ||
<!--T:13--> | |||
Evet bir imam, imamet vazifesinde tesbihatları izhar eder, isma’ eder; hiçbir cihetle riya olamaz. Fakat vazife haricinde, o tesbihatları aşikâre halklara işittirmeye riya girebildiği için gizlisi daha sevaplıdır. | Evet bir imam, imamet vazifesinde tesbihatları izhar eder, isma’ eder; hiçbir cihetle riya olamaz. Fakat vazife haricinde, o tesbihatları aşikâre halklara işittirmeye riya girebildiği için gizlisi daha sevaplıdır. | ||
<!--T:14--> | |||
Risale-i Nur’un hakiki şakirdleri, neşriyat-ı diniyelerinde ve ittiba-ı sünnetteki ibadetlerinde ve içtinab-ı kebairdeki takvalarında, Kur’an hesabına vazifedar sayılırlar. İnşâallah riya olmaz. Meğerki Risale-i Nur’a başka bir maksad-ı dünyeviye için girmiş ola. | Risale-i Nur’un hakiki şakirdleri, neşriyat-ı diniyelerinde ve ittiba-ı sünnetteki ibadetlerinde ve içtinab-ı kebairdeki takvalarında, Kur’an hesabına vazifedar sayılırlar. İnşâallah riya olmaz. Meğerki Risale-i Nur’a başka bir maksad-ı dünyeviye için girmiş ola. | ||
<!--T:15--> | |||
Daha yazılacaktı fakat bir tevakkuf hali kesti. | Daha yazılacaktı fakat bir tevakkuf hali kesti. | ||
<!--T:16--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Kastamonu Lahikası 110. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 112. Mektup]] </center> | <center> [[Kastamonu Lahikası 110. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 112. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> | </translate> |
düzenleme