İçeriğe atla

Eskişehir Hayatı: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
26. satır: 26. satır:
— Hayır efendim, Bediüzzaman hapishanede, hattâ tecrittedir; bakınız, diye cevap verir.
— Hayır efendim, Bediüzzaman hapishanede, hattâ tecrittedir; bakınız, diye cevap verir.


Bakarlar ki Üstad yerindedir. Bu hârika vakıa adliyede şâyi olur. Hâkimler “Bu hale akıl erdiremiyoruz.” diye birbirlerine naklederler. (Hâşiye)46
Bakarlar ki Üstad yerindedir. Bu hârika vakıa adliyede şâyi olur. Hâkimler “Bu hale akıl erdiremiyoruz.” diye birbirlerine naklederler. '''(Hâşiye'''<ref>'''Hâşiye:''' Aynen bunun gibi bir vakıa da Bediüzzaman Denizli hapsinde iken olmuştur. Üstadı, halk iki üç defa muhtelif camilerde sabah namazında görür. Savcı işitir. Hapishane müdürüne pür-hiddet “Bediüzzaman’ı sabah namazında dışarıya, camiye çıkarmışsınız!” der. Tahkikat yapar ki Üstad hapishaneden dışarı kat’iyen çıkarılmamış.
 
Eskişehir Hapishanesinde iken de bir cuma günü, hapishane müdürü, kâtip ile otururken bir ses duyuyor: “Müdür Bey! Müdür Bey!” Müdür bakıyor. Bediüzzaman yüksek bir sesle: “Benim mutlaka bugün Ak Cami’de bulunmam lâzım.”
 
Müdür: “Peki Efendi Hazretleri!” diye cevap veriyor. Kendi kendine: “Herhalde Hoca Efendi, kendisinin hapiste olduğunu ve dışarıya çıkamayacağını bilemiyor.” diye söylenir ve odasına çekilir. Öğle vakti; Bediüzzaman’ın gönlünü alayım, Ak Cami’ye gidemeyeceğini izah edeyim düşüncesiyle Üstadın koğuşuna gider. Koğuş penceresinden bakar ki Bediüzzaman içeride yok. Hemen jandarmaya sorar “İçeride idi hem kapı kilitli!” cevabını alır. Derhal camiye koşar. Bediüzzaman’ın ileride, birinci safta, sağ tarafta namaz kıldığını görür. Namazın sonlarında Bediüzzaman’ı yerinde göremeyip hemen hapishaneye döner, Hazret-i Üstadın “Allahu ekber” diyerek secdeye kapandığını hayretler içerisinde görür. (Bu hâdiseyi bizzat o zamanki hapishane müdürü anlatmıştır.)</ref>''')'''


<nowiki>*</nowiki> * *
<nowiki>*</nowiki> * *