Emirdağ Lahikası 2. Kitap 129. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    Diğer diller:

    Demokratlara Büyük Bir Hakikati İhtar

    Şimdi Kur’an, İslâmiyet ve bu vatan zararına üç cereyan var:

    Birincisi: Komünist, dinsizlik cereyanı. Bu cereyan yüzde otuz kırk adama zarar verebilir.

    İkincisi: Eskiden beri müstemlekatların, Türklerle alâkalarını kesmek için Türkiye dairesinde dinsizliği neşretmek için ifsad komitesi namında bir komite. Bu da yüzde on yirmi adamı bozabilir.

    Üçüncüsü: Garplılaşmak ve Hristiyanlara benzemek ve bir nevi Purutluk mezhebini İslâmlar içinde yerleştirmeye çalışan ve dinde hissesi olmayan bir kısım siyasîler heyetidir. Bu cereyan yüzde belki binde birisini, Kur’an ve İslâmiyet aleyhine çevirebilir.

    Biz Kur’an hizmetkârları ve Nurcular, evvelki iki cereyana karşı daima Kur’an hakikatlerini muhafazaya çalışmışız. Mümkün olduğu kadar dünyaya ve siyasete bakmamaya mesleğimiz bizi mecbur ediyormuş. Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzum oldu. Gördük ki:

    Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karşı bize (Nurculara) yardımcı hükmünde olabilirler. Hem onların dindar kısmı daima o iki dehşetli cereyana mesleklerince muarızdırlar. Yalnız dinde hissesi az olan bir kısım Garplılaşmak ve Garplılara tam benzemek mesleğini takip edenler ise üçüncü cereyana bir yardım ediyorlar. Madem o cereyanın yüzde ancak birisini belki binden birisini Purutlar ve Hristiyan gibi yapmaya çevirebilirler. Çünkü İngiliz, iki yüz sene zarfında tahakküm ettiği iki yüz milyon İslâm’dan iki yüz adamı Purutluğa çevirememiş ve çeviremez.

    Hem hiçbir tarihte bir İslâm, Hristiyan olduğunu ve kanaatle başka bir dini İslâmiyet’e tercih etmiş olduğu işitilmediğinden, iktidar partisinde bulunan az bir kısım, dinin zararına siyaset namıyla üçüncü cereyana yardım etse de madem o Demokrat Partisi, meslek itibarıyla öteki iki cereyan-ı azîmenin durmasında ve def’etmesinde mecburi vazifeleri olmasından, bu vatana ve İslâmiyet’e büyük bir faydası dokunabilir.

    Bu cihetten biz, Demokratları iktidar yerinde muhafaza etmeye Kur’an menfaatine kendimizi mecbur biliyoruz. Onlardan hayır beklemek değil belki dehşetli, baştaki iki cereyana siyasetlerince muarız oldukları için onların az bir kısmı dine verdikleri zararı, vücudun parçalanmasına bedel, yalnız bir parmağı kesmek gibi pek cüz’î bir zararla pek küllî bir zarardan kurtulmamıza sebep oluyorlar bildiğimizden, o iktidar partisinin lehinde ehl-i dini yardıma davet ediyoruz. Ve dinde lâübali kısmını dahi cidden ikaz edip “Aman çabuk hakikat-i İslâmiyeye yapışınız!” ihtar ediyoruz ki vatan ve millet ve onların hayatı ve saadeti, hakaik-i Kur’aniyeye dayanmak ve bütün âlem-i İslâm’ı arkasında ihtiyat kuvveti yapmak ve uhuvvet-i İslâmiye ile dört yüz milyon kardeşi bulmak ve Amerika gibi din lehinde ciddi çalışan muazzam bir devleti kendine hakiki dost yapmak, iman ve İslâmiyet’le olabilir.

    Biz bütün Nurcular ve Kur’an hizmetkârları, onlara hem haber veriyoruz hem İslâmiyet’e hizmette muvaffakiyetlerine dua ediyoruz. Hem de rica ediyoruz ki: Bu memleketin bir ehemmiyetli mahsulü ve vatanda ve şimdi âlem-i İslâm’da pek büyük faydası ve hizmeti bulunan Risale-i Nur’u, müsaderelerden kurtarıp neşrine hizmet etsinler. Bu vatandaki dindarları kendine taraftar etsinler ve selâmeti bulsunlar.

    Said Nursî


    Emirdağ Lahikası 2. Kitap 128. Mektup ⇐ | Emirdağ Lahikası | ⇒ Emirdağ Lahikası 2. Kitap 130. Mektup