Emirdağ Lahikası 2. Kitap 132. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    Diğer diller:

    بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ

    (İmanın dünyada dahi bir nevi cennet lezzetini benim hayatımda temin ettiğine dair)

    Ben dokuz yaşından beri şefkatli validemi görmediğimden sohbetinde bulunamadım. O hürmetli muhabbetten mahrum kaldığım ve üç hemşiremi de on beş yaşımdan sonra göremediğim, Allah rahmet etsin validemle beraber berzah âlemlerine gittikleri için dünyanın çok zevkli, lezzetli olan uhuvvetkârane sohbetlerinden, merhamet ve hürmetten mahrum kaldığımdan ve üç kardeşimden iki kardeşimi elli seneden beri görmediğimden –Allah onlara rahmet etsin– öyle kıymettar, dindar, âlim iki kardeşimin sohbetinden, hürmetkârane muhabbet, merhametkârane şefkatteki sürurdan mahrum kaldığımdan bu dünyada Risale-i Nur’un imanda cennet çekirdeği bulunduğunu gösterdiği gibi bugün dört fedakâr hizmetimde bulunan manevî evlatlarımla bir seyahat ettiğim zaman, imandaki cennet çekirdeğinin bir zerreciği kat’iyen ruhuma ihtar edildi.

    Ömrümde mücerred kaldığımdan dünyada çocuklarım olmamasından, çocuklara karşı şefkatkârane zevklerinden, memnuniyetlerinden de mahrum kaldığım ile beraber bu noksaniyeti hissetmiyordum. Bugün bu dört yarama mukabil, Cenab-ı Hak gayet zevkli bir manayı ihsan etti. Üç cihetle tedavi etti:

    Birincisi: Risale-i Nur’da beyan edilen hadîs-i şerifteki عَلَي۟كُم۟ بِدٖينِ ال۟عَجَائِزِ sırrıyla, ihtiyar kadınların Risale-i Nur cihetinde hârika istifadeleri ve zevk-i ruhanîleri merhume validemin merhametkârane hususi şefkatinden gelen lezzete mukabil küllî ve umumî bir surette binler valideleri rahmet-i İlahiye bana ihsan ettiği gibi üç merhume hemşirelerimin şefkatkârane, kardeşane sevinç ve sürurlarına bedel, yüz binler genç hanımları bana hemşire nevinde Risale-i Nur cihetiyle verip duaları ile ve Nurlarla alâkadarlıkları ile hemşirelerim yüzünden kaybettiğim üç fayda yerine binler faide-i manevî ve sürur-u ruhî ihsan etmiş. Bu ikinci kısmın hakikat olduğuna çok delil ve emareleri var, kardeşlerim biliyorlar.

    Hem merhum kardeşimin vefatıyla fedakârane dünyadaki maddî manevî muavenetlerinden ve muhabbet ve şefkatlerinden mahrumiyetime bedel, rahmet-i İlahiye o hususi iki üç kardeş yerine yüz binler hakiki kardeş gibi hakiki şefkat, muavenet ve yardım eden, hattâ değil yalnız dünya hayatını belki hayat-ı uhreviye sermayesini de Risale-i Nur’un hizmetinde bana yardım etmek için fedai kardeşleri ihsan etmiş.

    Dünyada evlatlarım olmadığından gayet zevkli olan çocuklara şefkat meziyetinden mahrumiyetime bedel, bir iki çocuk şefkatine bedel yüz binlerle masumları ki ileride Risale-i Nur’la beslenmeleri cihetiyle, bu hususi, cüz’î üç şefkatkârane vaziyeti yüz binlere çevirdi. Buna dair çok emareleri var. Hattâ bana hizmet edenler biliyorlar ki peder ve validesinden çok ziyade bir şefkat, bir hürmet, bir bağlılık masum çocukların bana karşı Bolvadin’de ve Emirdağı’ndaki ekser yollarda göstermeleri; bu cüz’î, şahsî, hususi zevki, lezzeti, şefkatkârane hürmeti binler küllî ve umumî bir surete çevirdiğine çok misalleri var.

    Mübarek bir kısım zîruhlarda hiss-i kable’l-vuku olduğu gibi masum çocukların bir hiss-i kable’l-vuku ile Risale-i Nur’un onlara dünyevî, uhrevî bir babalıkla terbiye ve muhafaza etmesini ruhları hissetmiş ki Nur’un hizmetkârına babalarından ve validelerinden daha şiddetli bir hürmet gösteriyorlar. Hattâ benim hiç görmediğim, tanımadığım üç yaşındaki bir kız çocuğu yalın ayak dikenlere basarak, koşarak geldi. Hattâ pek çok dostlarım Bolvadin’de bulunduğu için otomobil ile çok hızlı gittiğimiz halde kurtulamıyoruz. Hattâ her yerde hiç beni işitip görmedikleri halde, peder ve validesine gösterdikleri alâkayı göstermeleri benim hakkımda; nefsim, hevesim cismanî cihetinde dahi imanda bir cennet çekirdeği var olduğunu gördüm.

    Said Nursî


    Emirdağ Lahikası 2. Kitap 131. Mektup ⇐ | Emirdağ Lahikası | ⇒ Emirdağ Lahikası 2. Kitap 133. Mektup