Kastamonu Lahikası 103. Mektup
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ وَ اِن۟ مِن۟ شَى۟ءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَم۟دِهٖ
اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ شَه۟رِ شَع۟بَانَ وَ رَمَضَانَ
Aziz, sıddık, mübarek, metin kardeşlerim!
Sizin Leyle-i Beratınızı ve gelen leyali-i ramazan-ı mübarekenizi tebrik ederiz. Cenab-ı Hakk’a yüz binler şükür olsun ki Risale-i Nur kendi kendine tevessü ediyor. Her tarafta fütuhatı var. Ehl-i dalaletin hileleri onu durdurmuyor, bilakis çok dinsizler teslim-i silah ediyorlar. Hâfız Ali’nin dediği gibi korkuları pek ziyadedir. Şimdi dinsizlik taassubuyla değil, korku cihetiyle ilişiyorlar. O korku, Risale-i Nur lehine dönecek inşâallah.
Nur Fabrikasının sahibi, bu defaki mektubundaki hârika ve yüksek duası, onun fevkalâde ihlas ve sadakatinin bir tereşşuhatı nazarıyla baktığımızdan, bin derece haddimden ziyade hüsn-ü zannını Risale-i Nur hesabına kabul edip duasına âmin deriz. O Nur Fabrikasının mektubu, Hasan Âtıf’ın mektubuyla Leyle-i Berat akşamında elimize geçti. O gecemize, bereketli ve mübarek bir tebrik nevinde telakki eyledik.
…
Aziz kardeşlerim! Bu mübarek ramazanda dahi geçen ramazan gibi bu âciz ve zayıf kardeşinize, manevî ve uhrevî sa’y ve çalışmanızdan zekât miktarınca vermenizi ve onun hesabına bir miktar çalışmanızı ve ziyade hüsn-ü zannınız ile ona tahmil ettiğiniz ağır yüke o cihette yardımınızı pek çok rica ederim.
Derd-i maişet sersemliğiyle, ekser halk âhiret işlerine ikinci derecede bakmalarından, ehl-i dalalet istifade edip onları avlıyorlar. Risale-i Nur şakirdleri kanaat ve iktisat düsturlarıyla bu manevî hastalığa da mukabele ederler, inşâallah.
Umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize birer birer selâm ve dua ederiz.
Said Nursî