Kastamonu Lahikası 50. Mektup
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Bu defaki mektuplarınız gelmeden evvel, bir ihtar ile kendi cevabını kerametkârane yazdırmış. Demek, mektup sahiplerinin fevkalâde sadakatleri keramet derecesine çıkmış.
Kardeşlerim, mektuplarınızda çok yüksek düşünce ve takdirat, binden bir hisse de benim olsa hadsiz şükrederim. Belki Risale-i Nur’un manevî şahsiyeti ve çok kesretli talebeleri içinde bilmediğimiz gayet yüksek bir makam sahibi bir zatın tesiratı ve kumandası hissediliyor. Benim gibi bin derece uzak bir bîçarede tasavvur ediliyor. Hakkım olmadan bana verilen ziyade ehemmiyetiniz inşâallah size zararı olmaz fakat Risale-i Nur’un hüsn-ü cereyanına zarar ihtimali var. Siz bir hakikati hissediyorsunuz ve fevkalâde sadakat ve ihlasınız inşâallah hak görür fakat surette bazen aldanılır. Biz, hizmetle mükellefiz. Neticeleri ve muvaffakiyet, Cenab-ı Hakk’a aittir.