Translations:On Sekizinci Mektup/6/tr
“Fütuhat-ı Mekkiye” sahibi Muhyiddin-i Arap (ks) ve “İnsan-ı Kâmil” denilen meşhur bir kitabın sahibi Seyyid Abdülkerim (ks) gibi evliya-i meşhure; küre-i arzın tabakat-ı seb’asından ve Kaf Dağı arkasındaki Arz-ı Beyza’dan ve Fütuhat’ta Meşmeşiye dedikleri acayipten bahsediyorlar, “Gördük.” diyorlar. Acaba bunların dedikleri doğru mudur? Doğru ise halbuki bu yerlerin yerde yerleri yoktur. Hem coğrafya ve fen onların bu dediklerini kabul edemiyor. Eğer doğru olmazsa bunlar nasıl veli olabilirler? Böyle hilaf-ı vaki ve hilaf-ı hak söyleyen nasıl ehl-i hakikat olabilir?