Translations:Yirmi Altıncı Lem'a/191/tr

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden

    O vakit cihat-ı sitte denilen altı cihete nazar gezdirdim, karanlıklı gördüm. O şiddet-i teessürden gelen gaflet bana dünyayı korkunç, boş, hâlî, başıma yıkılacak bir tarzda gösterdi. Ruhum ise düşman vaziyetini alan hadsiz belalara karşı bir nokta-i istinad ararken ve ruhta ebede kadar uzanan hadsiz arzuları tatmin edecek bir nokta-i istimdad taharri ederken ve o hadsiz firak ve iftiraktan ve tahrip ve vefattan gelen hüzün ve gama karşı teselli beklerken, birden Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın سَبَّحَ لِلّٰهِ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَال۟اَر۟ضِ وَهُوَ ال۟عَزٖيزُ ال۟حَكٖيمُ ۝ لَهُ مُل۟كُ السَّمٰوَاتِ وَ ال۟اَر۟ضِ يُح۟يٖى وَ يُمٖيتُ وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَى۟ءٍ قَدٖيرٌ âyetinin hakikati tecelli etti. O rikkatli, firkatli, dehşetli, hüzünlü hayalden beni kurtardı, gözümü açtırdı.