Barla Lahikası 33. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("Yirminci Mektup’u yazarken vaktimin adem-i müsaadesi cihetiyle çabuk yazmaya fazlaca sa’y ettiğimden sathî bir nazar ve kıraat edildi. Derince düşünüp zihnimde takarrur ettiremedim ise de müsaade-i fâzılaneleri ile şu hakikati arza ictisar ediyorum ki: Bu mektub-u azîmü’l-mefhum, şimdiye kadar tesyar buyrulan umum Nur risalelerinin, hülâsatü’l-hülâsa zübdesi ve menba-ı amîkı olduğuna müşahedemle beraber, tafsilat ve t..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
Yirminci Mektup’u yazarken vaktimin adem-i müsaadesi cihetiyle çabuk yazmaya fazlaca sa’y ettiğimden sathî bir nazar ve kıraat edildi. Derince düşünüp zihnimde takarrur ettiremedim ise de müsaade-i fâzılaneleri ile şu hakikati arza ictisar ediyorum ki: | Yirminci Mektup’u yazarken vaktimin adem-i müsaadesi cihetiyle çabuk yazmaya fazlaca sa’y ettiğimden sathî bir nazar ve kıraat edildi. Derince düşünüp zihnimde takarrur ettiremedim ise de müsaade-i fâzılaneleri ile şu hakikati arza ictisar ediyorum ki: | ||
<!--T:2--> | |||
Bu mektub-u azîmü’l-mefhum, şimdiye kadar tesyar buyrulan umum Nur risalelerinin, hülâsatü’l-hülâsa zübdesi ve menba-ı amîkı olduğuna müşahedemle beraber, tafsilat ve teşrihat hususunda dahi zevi’l-akıl olanlar için ibare-i Arabî ile tahrir buyrulan ve yedi fıkra-i manidar ve Türkçe meallerinde münderic olduğuna kanaat-i kâmilem mevcud bulunduğunu arz ile başkaca bir arzu daha uyandırdı ve dedim: Âh Hudâ-yı Müteâl ve Vâhibü’l-a’mali ve’l-âmâl Hazretleri tevfikat-ı Samedanîsini ihsan buyursa da Üstad-ı âlîkadrimden fenn-i ilm-i kelâmı taallüm ile tefeyyüz edebilsem, dedim. | Bu mektub-u azîmü’l-mefhum, şimdiye kadar tesyar buyrulan umum Nur risalelerinin, hülâsatü’l-hülâsa zübdesi ve menba-ı amîkı olduğuna müşahedemle beraber, tafsilat ve teşrihat hususunda dahi zevi’l-akıl olanlar için ibare-i Arabî ile tahrir buyrulan ve yedi fıkra-i manidar ve Türkçe meallerinde münderic olduğuna kanaat-i kâmilem mevcud bulunduğunu arz ile başkaca bir arzu daha uyandırdı ve dedim: Âh Hudâ-yı Müteâl ve Vâhibü’l-a’mali ve’l-âmâl Hazretleri tevfikat-ı Samedanîsini ihsan buyursa da Üstad-ı âlîkadrimden fenn-i ilm-i kelâmı taallüm ile tefeyyüz edebilsem, dedim. | ||
<!--T:3--> | |||
Ve bu arzu kalb-i bendelerîde ile’l-ebed merkûz kalacaktır ki bu da kıymet-i bîpâyanını hissedip ulviyet ve kudsiyetini hakkıyla ifadeden âciz bulunduğum Yirminci Mektub-u mergubdan mütevelliddir. | Ve bu arzu kalb-i bendelerîde ile’l-ebed merkûz kalacaktır ki bu da kıymet-i bîpâyanını hissedip ulviyet ve kudsiyetini hakkıyla ifadeden âciz bulunduğum Yirminci Mektub-u mergubdan mütevelliddir. | ||
<!--T:4--> | |||
'''Sabri''' | '''Sabri''' | ||
<!--T:5--> | |||
------ | |||
<center> [[Barla Lahikası 32. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 34. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
15.10, 19 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Yirminci Mektup’u yazarken vaktimin adem-i müsaadesi cihetiyle çabuk yazmaya fazlaca sa’y ettiğimden sathî bir nazar ve kıraat edildi. Derince düşünüp zihnimde takarrur ettiremedim ise de müsaade-i fâzılaneleri ile şu hakikati arza ictisar ediyorum ki:
Bu mektub-u azîmü’l-mefhum, şimdiye kadar tesyar buyrulan umum Nur risalelerinin, hülâsatü’l-hülâsa zübdesi ve menba-ı amîkı olduğuna müşahedemle beraber, tafsilat ve teşrihat hususunda dahi zevi’l-akıl olanlar için ibare-i Arabî ile tahrir buyrulan ve yedi fıkra-i manidar ve Türkçe meallerinde münderic olduğuna kanaat-i kâmilem mevcud bulunduğunu arz ile başkaca bir arzu daha uyandırdı ve dedim: Âh Hudâ-yı Müteâl ve Vâhibü’l-a’mali ve’l-âmâl Hazretleri tevfikat-ı Samedanîsini ihsan buyursa da Üstad-ı âlîkadrimden fenn-i ilm-i kelâmı taallüm ile tefeyyüz edebilsem, dedim.
Ve bu arzu kalb-i bendelerîde ile’l-ebed merkûz kalacaktır ki bu da kıymet-i bîpâyanını hissedip ulviyet ve kudsiyetini hakkıyla ifadeden âciz bulunduğum Yirminci Mektub-u mergubdan mütevelliddir.
Sabri