Barla Lahikası 135. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("''(Dereli Hâfız Ahmed Efendi’nin çok manidar rüyalı bir fıkrasıdır.)'' '''Aziz ve müşfik Üstadım Efendim!''' Bir gün âlem-i menamda bir sahrada gezerken, birçok kalabalık ahalinin içine girdim. Dersim olan Kelime-i Tevhid’e devam ediyordum. O ahalinin cümlesi Nasâra imiş. Biz aşikâre Kelime-i Tevhid’i çektiğimizden, hepsi bize iştirak etti. Her yüz başında “Muhammedü’r-Resulullah” diyorum. O Nasâralar “İsa r..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
''(Dereli Hâfız Ahmed Efendi’nin çok manidar rüyalı bir fıkrasıdır.)'' | ''(Dereli Hâfız Ahmed Efendi’nin çok manidar rüyalı bir fıkrasıdır.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
'''Aziz ve müşfik Üstadım Efendim!''' | '''Aziz ve müşfik Üstadım Efendim!''' | ||
<!--T:3--> | |||
Bir gün âlem-i menamda bir sahrada gezerken, birçok kalabalık ahalinin içine girdim. Dersim olan Kelime-i Tevhid’e devam ediyordum. O ahalinin cümlesi Nasâra imiş. Biz aşikâre Kelime-i Tevhid’i çektiğimizden, hepsi bize iştirak etti. Her yüz başında “Muhammedü’r-Resulullah” diyorum. O Nasâralar “İsa ruhullah” diyorlar. | Bir gün âlem-i menamda bir sahrada gezerken, birçok kalabalık ahalinin içine girdim. Dersim olan Kelime-i Tevhid’e devam ediyordum. O ahalinin cümlesi Nasâra imiş. Biz aşikâre Kelime-i Tevhid’i çektiğimizden, hepsi bize iştirak etti. Her yüz başında “Muhammedü’r-Resulullah” diyorum. O Nasâralar “İsa ruhullah” diyorlar. | ||
<!--T:4--> | |||
Onlara dedim ki: “Yahu biz İsa aleyhisselâmı tasdik ediyoruz.” Ve kendilerine Kelime-i Tevhid’i okudum “İsa ruhullah” dedim. İşte bakınız, ben sizin peygamberinizi tasdik ediyorum, siz de bizim peygamberimizi tasdik etseniz ne olur, dedim. | Onlara dedim ki: “Yahu biz İsa aleyhisselâmı tasdik ediyoruz.” Ve kendilerine Kelime-i Tevhid’i okudum “İsa ruhullah” dedim. İşte bakınız, ben sizin peygamberinizi tasdik ediyorum, siz de bizim peygamberimizi tasdik etseniz ne olur, dedim. | ||
<!--T:5--> | |||
“Hayır! İsa aleyhisselâm gökten inmedikçe ve sizin peygamberinizi aşikâr tasdik etmedikçe biz tasdik etmeyiz.” dediler. | “Hayır! İsa aleyhisselâm gökten inmedikçe ve sizin peygamberinizi aşikâr tasdik etmedikçe biz tasdik etmeyiz.” dediler. | ||
<!--T:6--> | |||
Bunun üzerine yanımda iki arkadaş bulundu. Lâkin arkadaşlarım kimler olduğunu bilmiyorum. “Biz dua edelim de İsa aleyhisselâm gelsin ve bizi nasıl tasdik ediyor, göreceksiniz.” Dua ettik. İki kişi “Âmin” dediler. Lâkin İsa aleyhisselâm gelmeyince müteessir olduk. Yine dua ettik “Yâ Rabbî! Bizi bunların yanında niçin mahcup çıkarıyorsun?” dedik. “Bu din âlî değil mi?” | Bunun üzerine yanımda iki arkadaş bulundu. Lâkin arkadaşlarım kimler olduğunu bilmiyorum. “Biz dua edelim de İsa aleyhisselâm gelsin ve bizi nasıl tasdik ediyor, göreceksiniz.” Dua ettik. İki kişi “Âmin” dediler. Lâkin İsa aleyhisselâm gelmeyince müteessir olduk. Yine dua ettik “Yâ Rabbî! Bizi bunların yanında niçin mahcup çıkarıyorsun?” dedik. “Bu din âlî değil mi?” | ||
<!--T:7--> | |||
Tahminen, arası bir saat veya bir buçuk saat sonra, karşıdan üç kişi çıktı. Elhamdülillah İsa aleyhisselâm geliyor. Baktım birisi sakallı, ikisi şâbb-ı emred. | Tahminen, arası bir saat veya bir buçuk saat sonra, karşıdan üç kişi çıktı. Elhamdülillah İsa aleyhisselâm geliyor. Baktım birisi sakallı, ikisi şâbb-ı emred. | ||
<!--T:8--> | |||
Dedim: “İsa aleyhisselâm otuz üç yaşında olduğu halde göğe huruç etti, ne için sakalında beyaz var?” Kalbime geldi ki “Allahu a’lem İsa aleyhisselâm değilse?” Bu zat ve iki arkadaşıyla yanımıza geldiler. Dikkatle baktım, Üstadımızın siması ve elbisesidir. Bizim yanımıza gelince, bizim altımız mağara imiş. | Dedim: “İsa aleyhisselâm otuz üç yaşında olduğu halde göğe huruç etti, ne için sakalında beyaz var?” Kalbime geldi ki “Allahu a’lem İsa aleyhisselâm değilse?” Bu zat ve iki arkadaşıyla yanımıza geldiler. Dikkatle baktım, Üstadımızın siması ve elbisesidir. Bizim yanımıza gelince, bizim altımız mağara imiş. | ||
<!--T:9--> | |||
Yanındaki iki kişiye emretti: “Şurada kilitli salîbler, haçlar var. Cümlesini çıkarınız.” Çıkardılar. Nasâralara karşı hepsini kırdı ve kelime-i tevhid getirip Peygamberimizi tasdik edince, biz de Nasâralara “Bakınız, işte İsa aleyhisselâmın vekili geldi.” deyince, cümlesi tasdik ettiler. | Yanındaki iki kişiye emretti: “Şurada kilitli salîbler, haçlar var. Cümlesini çıkarınız.” Çıkardılar. Nasâralara karşı hepsini kırdı ve kelime-i tevhid getirip Peygamberimizi tasdik edince, biz de Nasâralara “Bakınız, işte İsa aleyhisselâmın vekili geldi.” deyince, cümlesi tasdik ettiler. | ||
<!--T:10--> | |||
Allahu a’lem bu rüyanın bir tabiri şudur ki: Üstadımızın Kur’an-ı Hakîm’den aldığı ve neşrettiği Risale-i Nur vasıtasıyla Nasâra’nın bir kısmı İslâmiyet’i kabul edecek ve Nasâra Müslümanları veya Hristiyan mü’minleri hükmüne geçip Üstadımızın sözlerini İsa aleyhisselâmın sözleri nevinden hüsn-ü kabul edeceklerine işarettir. | Allahu a’lem bu rüyanın bir tabiri şudur ki: Üstadımızın Kur’an-ı Hakîm’den aldığı ve neşrettiği Risale-i Nur vasıtasıyla Nasâra’nın bir kısmı İslâmiyet’i kabul edecek ve Nasâra Müslümanları veya Hristiyan mü’minleri hükmüne geçip Üstadımızın sözlerini İsa aleyhisselâmın sözleri nevinden hüsn-ü kabul edeceklerine işarettir. | ||
<!--T:11--> | |||
'''Evet, Risale-i Nur’da öyle bir kuvvet vardır ki Avrupa’nın en muannid feylesoflarını dahi teslime mecbur eder. Her ruhun bir ihtiyac-ı hakikisi olan, hakiki iman nurunu arayan Hristiyan muvahhidler, elbette Risale-i Nur’u görseler Hazret-i İsa aleyhisselâmın vesayası nevinden kabul edip sarılacaklardır.''' | '''Evet, Risale-i Nur’da öyle bir kuvvet vardır ki Avrupa’nın en muannid feylesoflarını dahi teslime mecbur eder. Her ruhun bir ihtiyac-ı hakikisi olan, hakiki iman nurunu arayan Hristiyan muvahhidler, elbette Risale-i Nur’u görseler Hazret-i İsa aleyhisselâmın vesayası nevinden kabul edip sarılacaklardır.''' | ||
<!--T:12--> | |||
Dereli Mutaf | Dereli Mutaf | ||
<!--T:13--> | |||
'''Hâfız Ahmed''' | '''Hâfız Ahmed''' | ||
<!--T:14--> | |||
------ | |||
<center> [[Barla Lahikası 134. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 136. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
13.23, 20 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Dereli Hâfız Ahmed Efendi’nin çok manidar rüyalı bir fıkrasıdır.)
Aziz ve müşfik Üstadım Efendim!
Bir gün âlem-i menamda bir sahrada gezerken, birçok kalabalık ahalinin içine girdim. Dersim olan Kelime-i Tevhid’e devam ediyordum. O ahalinin cümlesi Nasâra imiş. Biz aşikâre Kelime-i Tevhid’i çektiğimizden, hepsi bize iştirak etti. Her yüz başında “Muhammedü’r-Resulullah” diyorum. O Nasâralar “İsa ruhullah” diyorlar.
Onlara dedim ki: “Yahu biz İsa aleyhisselâmı tasdik ediyoruz.” Ve kendilerine Kelime-i Tevhid’i okudum “İsa ruhullah” dedim. İşte bakınız, ben sizin peygamberinizi tasdik ediyorum, siz de bizim peygamberimizi tasdik etseniz ne olur, dedim.
“Hayır! İsa aleyhisselâm gökten inmedikçe ve sizin peygamberinizi aşikâr tasdik etmedikçe biz tasdik etmeyiz.” dediler.
Bunun üzerine yanımda iki arkadaş bulundu. Lâkin arkadaşlarım kimler olduğunu bilmiyorum. “Biz dua edelim de İsa aleyhisselâm gelsin ve bizi nasıl tasdik ediyor, göreceksiniz.” Dua ettik. İki kişi “Âmin” dediler. Lâkin İsa aleyhisselâm gelmeyince müteessir olduk. Yine dua ettik “Yâ Rabbî! Bizi bunların yanında niçin mahcup çıkarıyorsun?” dedik. “Bu din âlî değil mi?”
Tahminen, arası bir saat veya bir buçuk saat sonra, karşıdan üç kişi çıktı. Elhamdülillah İsa aleyhisselâm geliyor. Baktım birisi sakallı, ikisi şâbb-ı emred.
Dedim: “İsa aleyhisselâm otuz üç yaşında olduğu halde göğe huruç etti, ne için sakalında beyaz var?” Kalbime geldi ki “Allahu a’lem İsa aleyhisselâm değilse?” Bu zat ve iki arkadaşıyla yanımıza geldiler. Dikkatle baktım, Üstadımızın siması ve elbisesidir. Bizim yanımıza gelince, bizim altımız mağara imiş.
Yanındaki iki kişiye emretti: “Şurada kilitli salîbler, haçlar var. Cümlesini çıkarınız.” Çıkardılar. Nasâralara karşı hepsini kırdı ve kelime-i tevhid getirip Peygamberimizi tasdik edince, biz de Nasâralara “Bakınız, işte İsa aleyhisselâmın vekili geldi.” deyince, cümlesi tasdik ettiler.
Allahu a’lem bu rüyanın bir tabiri şudur ki: Üstadımızın Kur’an-ı Hakîm’den aldığı ve neşrettiği Risale-i Nur vasıtasıyla Nasâra’nın bir kısmı İslâmiyet’i kabul edecek ve Nasâra Müslümanları veya Hristiyan mü’minleri hükmüne geçip Üstadımızın sözlerini İsa aleyhisselâmın sözleri nevinden hüsn-ü kabul edeceklerine işarettir.
Evet, Risale-i Nur’da öyle bir kuvvet vardır ki Avrupa’nın en muannid feylesoflarını dahi teslime mecbur eder. Her ruhun bir ihtiyac-ı hakikisi olan, hakiki iman nurunu arayan Hristiyan muvahhidler, elbette Risale-i Nur’u görseler Hazret-i İsa aleyhisselâmın vesayası nevinden kabul edip sarılacaklardır.
Dereli Mutaf
Hâfız Ahmed