Barla Lahikası 175. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("''(Re’fet Bey’in fıkrasıdır.)'' Son gönderdiğiniz Minhacü’s-Sünnet gibi Lem’alar hakkında ne söylesem ifade-i meram etmiş olamam. Zira eserler birbirini takiben neşrolundukça kıymetleri de mebsuten tezayüd etmektedir. Bizlere cennet hayatı yaşatmaktadır. Eserler hakkında fakirin mütalaa yürütmesi küstahlık olur. Çünkü Şeyh-i Geylanî’nin medih buyurduğu, zat-ı mübareğin yazmış olduğu eseri tenkit değil, kemal..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
''(Re’fet Bey’in fıkrasıdır.)'' | ''(Re’fet Bey’in fıkrasıdır.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
Son gönderdiğiniz Minhacü’s-Sünnet gibi Lem’alar hakkında ne söylesem ifade-i meram etmiş olamam. Zira eserler birbirini takiben neşrolundukça kıymetleri de mebsuten tezayüd etmektedir. Bizlere cennet hayatı yaşatmaktadır. Eserler hakkında fakirin mütalaa yürütmesi küstahlık olur. Çünkü Şeyh-i Geylanî’nin medih buyurduğu, zat-ı mübareğin yazmış olduğu eseri tenkit değil, kemal-i hürmetle tasvip ve tahsin ve takdir ve büyük bir zevk-i ruhanî ile okumaktan başka ne yapabiliriz? | Son gönderdiğiniz Minhacü’s-Sünnet gibi Lem’alar hakkında ne söylesem ifade-i meram etmiş olamam. Zira eserler birbirini takiben neşrolundukça kıymetleri de mebsuten tezayüd etmektedir. Bizlere cennet hayatı yaşatmaktadır. Eserler hakkında fakirin mütalaa yürütmesi küstahlık olur. Çünkü Şeyh-i Geylanî’nin medih buyurduğu, zat-ı mübareğin yazmış olduğu eseri tenkit değil, kemal-i hürmetle tasvip ve tahsin ve takdir ve büyük bir zevk-i ruhanî ile okumaktan başka ne yapabiliriz? | ||
<!--T:3--> | |||
Yalnız şu kadar diyebilirim ki: Bu dalalet devrinde bizlere zat-ı âlîleri gibi yüksek bir üstadı lütuf buyuran ve şimdiye kadar emsaline tesadüf olunmayan mükemmel ve mükemmil eserler okutup ezvak-ı nâmütenahiye içinde yaşatan Hâlık-ı Zülcelal’e nihayetsiz şükürler etmekle, îfa-yı vazife-i ubudiyet edebilirsek bahtiyarız. | Yalnız şu kadar diyebilirim ki: Bu dalalet devrinde bizlere zat-ı âlîleri gibi yüksek bir üstadı lütuf buyuran ve şimdiye kadar emsaline tesadüf olunmayan mükemmel ve mükemmil eserler okutup ezvak-ı nâmütenahiye içinde yaşatan Hâlık-ı Zülcelal’e nihayetsiz şükürler etmekle, îfa-yı vazife-i ubudiyet edebilirsek bahtiyarız. | ||
<!--T:4--> | |||
Talebeniz | Talebeniz | ||
<!--T:5--> | |||
'''Re’fet''' | '''Re’fet''' | ||
<!--T:6--> | |||
------ | |||
<center> [[Barla Lahikası 174. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 176. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
12.08, 21 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Re’fet Bey’in fıkrasıdır.)
Son gönderdiğiniz Minhacü’s-Sünnet gibi Lem’alar hakkında ne söylesem ifade-i meram etmiş olamam. Zira eserler birbirini takiben neşrolundukça kıymetleri de mebsuten tezayüd etmektedir. Bizlere cennet hayatı yaşatmaktadır. Eserler hakkında fakirin mütalaa yürütmesi küstahlık olur. Çünkü Şeyh-i Geylanî’nin medih buyurduğu, zat-ı mübareğin yazmış olduğu eseri tenkit değil, kemal-i hürmetle tasvip ve tahsin ve takdir ve büyük bir zevk-i ruhanî ile okumaktan başka ne yapabiliriz?
Yalnız şu kadar diyebilirim ki: Bu dalalet devrinde bizlere zat-ı âlîleri gibi yüksek bir üstadı lütuf buyuran ve şimdiye kadar emsaline tesadüf olunmayan mükemmel ve mükemmil eserler okutup ezvak-ı nâmütenahiye içinde yaşatan Hâlık-ı Zülcelal’e nihayetsiz şükürler etmekle, îfa-yı vazife-i ubudiyet edebilirsek bahtiyarız.
Talebeniz
Re’fet