Barla Lahikası 292. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
Nur’un makinistleri, Medresetü’z-Zehranın faal, muktedir şakirdlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, masumların küçük kahramanlarından Talat ve arkadaşları hem bizleri hem bütün Nur şakirdlerini memnun ettikleri gibi inşâallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriye ile çok büyük fayda ve netice verecekler. | Nur’un makinistleri, Medresetü’z-Zehranın faal, muktedir şakirdlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, masumların küçük kahramanlarından Talat ve arkadaşları hem bizleri hem bütün Nur şakirdlerini memnun ettikleri gibi inşâallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriye ile çok büyük fayda ve netice verecekler. | ||
<!--T:2--> | |||
Sordukları mesele-i şer’iye ise şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki: Ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir. | Sordukları mesele-i şer’iye ise şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki: Ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir. | ||
<!--T:3--> | |||
'''Eğer denilse ki:''' Tayyare ile ve şimendiferle bir saatte giden zahmet çekmiyor ki ruhsata müstahak olsun. | '''Eğer denilse ki:''' Tayyare ile ve şimendiferle bir saatte giden zahmet çekmiyor ki ruhsata müstahak olsun. | ||
<!--T:4--> | |||
'''Elcevap:''' Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülat bulunduğu için ruhsata sebebiyet verir. | '''Elcevap:''' Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülat bulunduğu için ruhsata sebebiyet verir. | ||
<!--T:5--> | |||
Her ne ise… Şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer’iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâmet ederler. | Her ne ise… Şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer’iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâmet ederler. | ||
<!--T:6--> | |||
'''Said Nursî''' | '''Said Nursî''' | ||
<!--T:7--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Barla Lahikası 291. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 293. Mektup]] </center> | <center> [[Barla Lahikası 291. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 293. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> | </translate> |
21.45, 21 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Nur’un makinistleri, Medresetü’z-Zehranın faal, muktedir şakirdlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, masumların küçük kahramanlarından Talat ve arkadaşları hem bizleri hem bütün Nur şakirdlerini memnun ettikleri gibi inşâallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriye ile çok büyük fayda ve netice verecekler.
Sordukları mesele-i şer’iye ise şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki: Ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir.
Eğer denilse ki: Tayyare ile ve şimendiferle bir saatte giden zahmet çekmiyor ki ruhsata müstahak olsun.
Elcevap: Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülat bulunduğu için ruhsata sebebiyet verir.
Her ne ise… Şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer’iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâmet ederler.
Said Nursî