Kastamonu Lahikası 108. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ | بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ | ||
<!--T:2--> | |||
اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ | اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ | ||
<!--T:3--> | |||
'''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | '''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | ||
<!--T:4--> | |||
Bu parça hem Lâhika’ya hem İ’caz-ı Kur’an’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz. | Bu parça hem Lâhika’ya hem İ’caz-ı Kur’an’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz. | ||
<!--T:5--> | |||
Mübarek ramazanın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü manevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle ve Risale-i Nur’un şakirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesanüd ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturuyla her bir sadık şakird, o fevkalâde manevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırk bin belki yüz bin hâlis, hakiki mü’minlerin içinde hakikat-i Leyle-i Kadri elde edecek bir iki, on yirmi değil belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir. | Mübarek ramazanın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü manevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle ve Risale-i Nur’un şakirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesanüd ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturuyla her bir sadık şakird, o fevkalâde manevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırk bin belki yüz bin hâlis, hakiki mü’minlerin içinde hakikat-i Leyle-i Kadri elde edecek bir iki, on yirmi değil belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir. | ||
Sırr-ı ihlasla ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu ramazan-ı şerifte her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip nun-u mütekellim-i maalgayr yani daima | <!--T:6--> | ||
Sırr-ı ihlasla ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu ramazan-ı şerifte her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip nun-u mütekellim-i maalgayr yani daima اَجِر۟نَا اِر۟حَم۟نَا وَاغ۟فِر۟لَنَا وَوَفِّق۟نَا وَاه۟دِنَا وَاج۟عَل۟ لَي۟لَةَ ال۟قَد۟رِ فٖى هٰذَا الرَّمَضَانَ خَي۟رًا فٖى حَقِّنَا مِن۟ اَل۟فِ شَه۟رٍ gibi kelimelerde نَا içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zayıf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o hususi niyetle yardım etmektir. | |||
اَجِر۟نَا اِر۟حَم۟نَا وَاغ۟فِر۟لَنَا وَوَفِّق۟نَا وَاه۟دِنَا | |||
وَاج۟عَل۟ لَي۟لَةَ ال۟قَد۟رِ فٖى هٰذَا الرَّمَضَانَ خَي۟رًا فٖى حَقِّنَا مِن۟ اَل۟فِ شَه۟رٍ | |||
gibi kelimelerde نَا içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zayıf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o hususi niyetle yardım etmektir. | |||
<!--T:7--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Kastamonu Lahikası 107. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 109. Mektup]] </center> | <center> [[Kastamonu Lahikası 107. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 109. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> |
21.43, 24 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ
اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Bu parça hem Lâhika’ya hem İ’caz-ı Kur’an’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz.
Mübarek ramazanın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü manevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle ve Risale-i Nur’un şakirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesanüd ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturuyla her bir sadık şakird, o fevkalâde manevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırk bin belki yüz bin hâlis, hakiki mü’minlerin içinde hakikat-i Leyle-i Kadri elde edecek bir iki, on yirmi değil belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.
Sırr-ı ihlasla ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu ramazan-ı şerifte her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip nun-u mütekellim-i maalgayr yani daima اَجِر۟نَا اِر۟حَم۟نَا وَاغ۟فِر۟لَنَا وَوَفِّق۟نَا وَاه۟دِنَا وَاج۟عَل۟ لَي۟لَةَ ال۟قَد۟رِ فٖى هٰذَا الرَّمَضَانَ خَي۟رًا فٖى حَقِّنَا مِن۟ اَل۟فِ شَه۟رٍ gibi kelimelerde نَا içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zayıf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o hususi niyetle yardım etmektir.