Barla Lahikası 102. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
''(Sözler hakkında Murad Efendi’nin fıkrasıdır.)'' | ''(Sözler hakkında Murad Efendi’nin fıkrasıdır.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
'''Aziz Dost!''' | '''Aziz Dost!''' | ||
<!--T:3--> | |||
Derya-yı maariften sema-yı irfana İlahî bir hava ile coşup fışkıran ve sema-yı irfandan zemin-i maarife İlahî bir hava ile inen baran-ı marifeti ve feyezan-ı hikmeti zemin ile âsuman arasında seyre dalmıştım. Bu sırada coşan deryanın ka’rından, sahil-i beyana baha takdir edilemeyen cevahir geliyordu. Bunlardan bir miktar olsun almaya iktidarım gelmiyor ve gelemiyordu. Yalnız görüp alabildiğim bir şey varsa bedî’in cilvesiyle bedîiyatın neşesiyle hayrettir. | Derya-yı maariften sema-yı irfana İlahî bir hava ile coşup fışkıran ve sema-yı irfandan zemin-i maarife İlahî bir hava ile inen baran-ı marifeti ve feyezan-ı hikmeti zemin ile âsuman arasında seyre dalmıştım. Bu sırada coşan deryanın ka’rından, sahil-i beyana baha takdir edilemeyen cevahir geliyordu. Bunlardan bir miktar olsun almaya iktidarım gelmiyor ve gelemiyordu. Yalnız görüp alabildiğim bir şey varsa bedî’in cilvesiyle bedîiyatın neşesiyle hayrettir. | ||
<!--T:4--> | |||
'''Murad''' | '''Murad''' | ||
<!--T:5--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Barla Lahikası 101. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 103. Mektup]] </center> | <center> [[Barla Lahikası 101. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 103. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> | </translate> |
11.03, 20 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Sözler hakkında Murad Efendi’nin fıkrasıdır.)
Aziz Dost!
Derya-yı maariften sema-yı irfana İlahî bir hava ile coşup fışkıran ve sema-yı irfandan zemin-i maarife İlahî bir hava ile inen baran-ı marifeti ve feyezan-ı hikmeti zemin ile âsuman arasında seyre dalmıştım. Bu sırada coşan deryanın ka’rından, sahil-i beyana baha takdir edilemeyen cevahir geliyordu. Bunlardan bir miktar olsun almaya iktidarım gelmiyor ve gelemiyordu. Yalnız görüp alabildiğim bir şey varsa bedî’in cilvesiyle bedîiyatın neşesiyle hayrettir.
Murad