Barla Lahikası 186. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
''(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)'' | ''(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
Senelerden beri zalimlerin pençe-i zulmünde inleyen bu bîçare Müslüman kardeşlerinizle geçirmekte olduğunuz bu mübarek bayramın belki dokuzuncusunu hücra köşelerde, dostlarınızdan uzak, akraba ve taallukatınızdan mahrum bir vaziyette, teali ve terakkisi için çalıştığınız cemiyet-i İslâmiye arasından uzaklaştırıldığınız bir halde geçireceğinizi hatırladıkça yüreğim parçalanıyor, ruhum azîm bir elemle yanıyor, gözlerimden yaşlar dökülüyor. Kalbimden yükselip gelen bir ses “Ağla hem çok ağla! Belki rahmet-i İlahiyenin nüzulü ve âlem-i İslâm’ın saadet ve selâmeti için ağlayanlarla beraber ağla!” diyor. | Senelerden beri zalimlerin pençe-i zulmünde inleyen bu bîçare Müslüman kardeşlerinizle geçirmekte olduğunuz bu mübarek bayramın belki dokuzuncusunu hücra köşelerde, dostlarınızdan uzak, akraba ve taallukatınızdan mahrum bir vaziyette, teali ve terakkisi için çalıştığınız cemiyet-i İslâmiye arasından uzaklaştırıldığınız bir halde geçireceğinizi hatırladıkça yüreğim parçalanıyor, ruhum azîm bir elemle yanıyor, gözlerimden yaşlar dökülüyor. Kalbimden yükselip gelen bir ses “Ağla hem çok ağla! Belki rahmet-i İlahiyenin nüzulü ve âlem-i İslâm’ın saadet ve selâmeti için ağlayanlarla beraber ağla!” diyor. | ||
<!--T:3--> | |||
Bu anda kalp gözüm, bu hüzne iştirak ederek, Dicle ve Fırat ve Nil-i Mübarek gibi âlem-i gayb vâdilerinde sular akıtarak ağlıyor. | Bu anda kalp gözüm, bu hüzne iştirak ederek, Dicle ve Fırat ve Nil-i Mübarek gibi âlem-i gayb vâdilerinde sular akıtarak ağlıyor. | ||
<!--T:4--> | |||
Âh, sevgili Üstadım! Ehl-i gaflet gülerken, ehl-i ilhad nefsî müştehiyatları arkasında koşarken biz ne acı hayatlarla karşılaşıyoruz. Âh, sevgili Üstadım! Cenab-ı Hak bize saadet vermeyecek mi? Acaba bu gün daha çok uzayacak mı? İhtiyarsız kendime sorduğum bu suallere yine kendim cevap verirken, teenni ve sabır tavsiye ediyorum. Ve Sırr-ı İnna A’tayna tebşiratıyla müteselli oluyorum. | Âh, sevgili Üstadım! Ehl-i gaflet gülerken, ehl-i ilhad nefsî müştehiyatları arkasında koşarken biz ne acı hayatlarla karşılaşıyoruz. Âh, sevgili Üstadım! Cenab-ı Hak bize saadet vermeyecek mi? Acaba bu gün daha çok uzayacak mı? İhtiyarsız kendime sorduğum bu suallere yine kendim cevap verirken, teenni ve sabır tavsiye ediyorum. Ve Sırr-ı İnna A’tayna tebşiratıyla müteselli oluyorum. | ||
<!--T:5--> | |||
Ey kıymettar Üstadım! Sizin hüznünüze, huzurunuzda olduğum halde iştirakimi istiyordum. Öyle hissediyorum ki ruhen hiç de uzak değilim. Bazen kendimi unutuyorum. Güya kanatsız tayeran ediyor, koca çınar ağacının arasından girerek meclisinize dâhil oluyorum. | Ey kıymettar Üstadım! Sizin hüznünüze, huzurunuzda olduğum halde iştirakimi istiyordum. Öyle hissediyorum ki ruhen hiç de uzak değilim. Bazen kendimi unutuyorum. Güya kanatsız tayeran ediyor, koca çınar ağacının arasından girerek meclisinize dâhil oluyorum. | ||
<!--T:6--> | |||
Sevgili Üstadım! Hâlık’ımdan ebediyen razı olmuşum. O da sizden ebediyen razı olsun. Maalesef ziyaretinizle müşerref olamıyorum. Buna bedel Bekir Bey’le takdim ettiğim ve arzu edilen şekilde yazamadığım İ’caz-ı Kur’an’ın sahifelerini açtıkça hakir talebenizin her sahifeye mukabil ellerinizden öpmekte olduğumu kabul buyurmanızı istirhamla, sıhhat ve selâmet ve muvaffakiyetiniz için dua ederek el ve ayaklarınızdan öperim, Efendim Hazretleri. | Sevgili Üstadım! Hâlık’ımdan ebediyen razı olmuşum. O da sizden ebediyen razı olsun. Maalesef ziyaretinizle müşerref olamıyorum. Buna bedel Bekir Bey’le takdim ettiğim ve arzu edilen şekilde yazamadığım İ’caz-ı Kur’an’ın sahifelerini açtıkça hakir talebenizin her sahifeye mukabil ellerinizden öpmekte olduğumu kabul buyurmanızı istirhamla, sıhhat ve selâmet ve muvaffakiyetiniz için dua ederek el ve ayaklarınızdan öperim, Efendim Hazretleri. | ||
<!--T:7--> | |||
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى | اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى | ||
<!--T:8--> | |||
Talebeniz | Talebeniz | ||
<!--T:9--> | |||
'''Ahmed Hüsrev''' | '''Ahmed Hüsrev''' | ||
<!--T:10--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Barla Lahikası 185. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 187. Mektup]] </center> | <center> [[Barla Lahikası 185. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 187. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> | </translate> |
20.23, 21 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)
Senelerden beri zalimlerin pençe-i zulmünde inleyen bu bîçare Müslüman kardeşlerinizle geçirmekte olduğunuz bu mübarek bayramın belki dokuzuncusunu hücra köşelerde, dostlarınızdan uzak, akraba ve taallukatınızdan mahrum bir vaziyette, teali ve terakkisi için çalıştığınız cemiyet-i İslâmiye arasından uzaklaştırıldığınız bir halde geçireceğinizi hatırladıkça yüreğim parçalanıyor, ruhum azîm bir elemle yanıyor, gözlerimden yaşlar dökülüyor. Kalbimden yükselip gelen bir ses “Ağla hem çok ağla! Belki rahmet-i İlahiyenin nüzulü ve âlem-i İslâm’ın saadet ve selâmeti için ağlayanlarla beraber ağla!” diyor.
Bu anda kalp gözüm, bu hüzne iştirak ederek, Dicle ve Fırat ve Nil-i Mübarek gibi âlem-i gayb vâdilerinde sular akıtarak ağlıyor.
Âh, sevgili Üstadım! Ehl-i gaflet gülerken, ehl-i ilhad nefsî müştehiyatları arkasında koşarken biz ne acı hayatlarla karşılaşıyoruz. Âh, sevgili Üstadım! Cenab-ı Hak bize saadet vermeyecek mi? Acaba bu gün daha çok uzayacak mı? İhtiyarsız kendime sorduğum bu suallere yine kendim cevap verirken, teenni ve sabır tavsiye ediyorum. Ve Sırr-ı İnna A’tayna tebşiratıyla müteselli oluyorum.
Ey kıymettar Üstadım! Sizin hüznünüze, huzurunuzda olduğum halde iştirakimi istiyordum. Öyle hissediyorum ki ruhen hiç de uzak değilim. Bazen kendimi unutuyorum. Güya kanatsız tayeran ediyor, koca çınar ağacının arasından girerek meclisinize dâhil oluyorum.
Sevgili Üstadım! Hâlık’ımdan ebediyen razı olmuşum. O da sizden ebediyen razı olsun. Maalesef ziyaretinizle müşerref olamıyorum. Buna bedel Bekir Bey’le takdim ettiğim ve arzu edilen şekilde yazamadığım İ’caz-ı Kur’an’ın sahifelerini açtıkça hakir talebenizin her sahifeye mukabil ellerinizden öpmekte olduğumu kabul buyurmanızı istirhamla, sıhhat ve selâmet ve muvaffakiyetiniz için dua ederek el ve ayaklarınızdan öperim, Efendim Hazretleri.
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
Talebeniz
Ahmed Hüsrev