Barla Lahikası 78. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("''(Hüsrev’in bir fıkrasıdır.)'' '''Muhterem Efendim, sevgili Üstadım!''' Yirmi Dokuzuncu Mektup’un bir kısmını nasıl bulduğum ferman buyruluyor. Bu hususta ne yazabilirim, ne gibi bir fikir dermeyan edebilirim? Risalelerin her birisinin nurları bir fakat mevzuları ayrı, güzellikleri ayrı, latîflikleri ayrı, zevkleri ayrıdır. Bu risalenin nuru diğer risaleler gibi her tarafı parlak, her köşesi güzeldir. Bilhassa ruhlarımız..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
''(Hüsrev’in bir fıkrasıdır.)'' | ''(Hüsrev’in bir fıkrasıdır.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
'''Muhterem Efendim, sevgili Üstadım!''' | '''Muhterem Efendim, sevgili Üstadım!''' | ||
<!--T:3--> | |||
Yirmi Dokuzuncu Mektup’un bir kısmını nasıl bulduğum ferman buyruluyor. Bu hususta ne yazabilirim, ne gibi bir fikir dermeyan edebilirim? Risalelerin her birisinin nurları bir fakat mevzuları ayrı, güzellikleri ayrı, latîflikleri ayrı, zevkleri ayrıdır. Bu risalenin nuru diğer risaleler gibi her tarafı parlak, her köşesi güzeldir. Bilhassa ruhlarımızı sızlatan, kalplerimizi ağlatan bu hal-i müessife dolayısıyla, sevgili Üstadımdan bir şifa-yı âcil bekliyordum. Bu şifayı Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu Nükteler beklediğim devayı vermiş ise de binler maslahat ve faydaları içinde yalnız bir maslahat için bile olmadığı halde tebdil edilen şeair-i İslâmiyeden bazıları, bizi çok meyus ve müteessir ediyor. | Yirmi Dokuzuncu Mektup’un bir kısmını nasıl bulduğum ferman buyruluyor. Bu hususta ne yazabilirim, ne gibi bir fikir dermeyan edebilirim? Risalelerin her birisinin nurları bir fakat mevzuları ayrı, güzellikleri ayrı, latîflikleri ayrı, zevkleri ayrıdır. Bu risalenin nuru diğer risaleler gibi her tarafı parlak, her köşesi güzeldir. Bilhassa ruhlarımızı sızlatan, kalplerimizi ağlatan bu hal-i müessife dolayısıyla, sevgili Üstadımdan bir şifa-yı âcil bekliyordum. Bu şifayı Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu Nükteler beklediğim devayı vermiş ise de binler maslahat ve faydaları içinde yalnız bir maslahat için bile olmadığı halde tebdil edilen şeair-i İslâmiyeden bazıları, bizi çok meyus ve müteessir ediyor. | ||
<!--T:4--> | |||
Fakat sevgili Üstadım, zaman takarrub etmiş olmalı ki bir taraftan mülhidlerin tecavüzleri ziyadeleştikçe diğer taraftan muhterem Üstadımızın, Kur’an’ın feyzi ile nâil olduğu hakikat deryasından kükreyip gelen gizli hakaiki izhar etmesi bizim sevincimizi artırmaktadır. Madem çiçekleri görmek için baharı beklemek zarureti vardır, biz de ona şiddetle ve sabırsızlıkla intizar etmekteyiz. | Fakat sevgili Üstadım, zaman takarrub etmiş olmalı ki bir taraftan mülhidlerin tecavüzleri ziyadeleştikçe diğer taraftan muhterem Üstadımızın, Kur’an’ın feyzi ile nâil olduğu hakikat deryasından kükreyip gelen gizli hakaiki izhar etmesi bizim sevincimizi artırmaktadır. Madem çiçekleri görmek için baharı beklemek zarureti vardır, biz de ona şiddetle ve sabırsızlıkla intizar etmekteyiz. | ||
<!--T:5--> | |||
'''Hüsrev''' | '''Hüsrev''' | ||
<!--T:6--> | |||
------ | |||
<center> [[Barla Lahikası 77. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 79. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
15.41, 19 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Hüsrev’in bir fıkrasıdır.)
Muhterem Efendim, sevgili Üstadım!
Yirmi Dokuzuncu Mektup’un bir kısmını nasıl bulduğum ferman buyruluyor. Bu hususta ne yazabilirim, ne gibi bir fikir dermeyan edebilirim? Risalelerin her birisinin nurları bir fakat mevzuları ayrı, güzellikleri ayrı, latîflikleri ayrı, zevkleri ayrıdır. Bu risalenin nuru diğer risaleler gibi her tarafı parlak, her köşesi güzeldir. Bilhassa ruhlarımızı sızlatan, kalplerimizi ağlatan bu hal-i müessife dolayısıyla, sevgili Üstadımdan bir şifa-yı âcil bekliyordum. Bu şifayı Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu Nükteler beklediğim devayı vermiş ise de binler maslahat ve faydaları içinde yalnız bir maslahat için bile olmadığı halde tebdil edilen şeair-i İslâmiyeden bazıları, bizi çok meyus ve müteessir ediyor.
Fakat sevgili Üstadım, zaman takarrub etmiş olmalı ki bir taraftan mülhidlerin tecavüzleri ziyadeleştikçe diğer taraftan muhterem Üstadımızın, Kur’an’ın feyzi ile nâil olduğu hakikat deryasından kükreyip gelen gizli hakaiki izhar etmesi bizim sevincimizi artırmaktadır. Madem çiçekleri görmek için baharı beklemek zarureti vardır, biz de ona şiddetle ve sabırsızlıkla intizar etmekteyiz.
Hüsrev