Barla Lahikası 86. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    ("''(Sabri’nin fıkrasıdır.)'' '''Eyyühe’l-Üstad!''' İyd-i Saîd-i Fıtr'ınızı tebrik ve bi’l-vesile dest ü dâmen-i kerîmanelerini öperim. Efendim, her an Nurlar ile tagaddi eden ruh-u âcizanem, yine evvelki cuma günü mugaddi bir nura muntazır iken, Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Üçüncü Kısmını ihsan ve irsal buyrulmakla fakir talebeniz müşerref ve müstefid ve minnettar kalmıştır. Bir saatlik misafir kalan bu eser-i kıym..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
     
    (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
     
    (Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor)
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <translate>
    <!--T:1-->
    ''(Sabri’nin fıkrasıdır.)''
    ''(Sabri’nin fıkrasıdır.)''


    <!--T:2-->
    '''Eyyühe’l-Üstad!'''
    '''Eyyühe’l-Üstad!'''


    <!--T:3-->
    İyd-i Saîd-i Fıtr'ınızı tebrik ve bi’l-vesile dest ü dâmen-i kerîmanelerini öperim.
    İyd-i Saîd-i Fıtr'ınızı tebrik ve bi’l-vesile dest ü dâmen-i kerîmanelerini öperim.


    <!--T:4-->
    Efendim, her an Nurlar ile tagaddi eden ruh-u âcizanem, yine evvelki cuma günü mugaddi bir nura muntazır iken, Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Üçüncü Kısmını ihsan ve irsal buyrulmakla fakir talebeniz müşerref ve müstefid ve minnettar kalmıştır. Bir saatlik misafir kalan bu eser-i kıymettar ve manidarı hemen Abdullah götürdü. O rüya-misal gördüğüm eserin, bir haftadan beri dimağımdaki kıymettar nakışlarını ve manidar meallerini, aczim dolayısıyla ifade edebilmeye iktidarım yok.
    Efendim, her an Nurlar ile tagaddi eden ruh-u âcizanem, yine evvelki cuma günü mugaddi bir nura muntazır iken, Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Üçüncü Kısmını ihsan ve irsal buyrulmakla fakir talebeniz müşerref ve müstefid ve minnettar kalmıştır. Bir saatlik misafir kalan bu eser-i kıymettar ve manidarı hemen Abdullah götürdü. O rüya-misal gördüğüm eserin, bir haftadan beri dimağımdaki kıymettar nakışlarını ve manidar meallerini, aczim dolayısıyla ifade edebilmeye iktidarım yok.


    <!--T:5-->
    Şu kadar arz edebileceğim ki bu bürhanî, senedî, şuhudî velhasıl kâffe-i esbab-ı sübutiyesi aslında münderic ve müştemil bulunan kıymettar eser, umum Risale-i Nur ve Mektubatü’n-Nur’un güneş-misal i’cazları, âlemleri hayrette bırakan kerametleri, dost ve düşmanın itiraf ve takdirini kazanan âsâr-ı sâbıka-i nuraniyenin ne kadar güzellikleri ve meziyetleri varsa sanki bu kısımda içtima etmiş.
    Şu kadar arz edebileceğim ki bu bürhanî, senedî, şuhudî velhasıl kâffe-i esbab-ı sübutiyesi aslında münderic ve müştemil bulunan kıymettar eser, umum Risale-i Nur ve Mektubatü’n-Nur’un güneş-misal i’cazları, âlemleri hayrette bırakan kerametleri, dost ve düşmanın itiraf ve takdirini kazanan âsâr-ı sâbıka-i nuraniyenin ne kadar güzellikleri ve meziyetleri varsa sanki bu kısımda içtima etmiş.


    <!--T:6-->
    Veyahut şöyle diyebileceğim ki her ne zaman nurlardan bir risale görsem, bu gibi veyahut daha ziyade bir zevk-i hakiki ve sürur-u nâmütenahî görüyorum. Şu halde bu acib mahsûsat ve meşhudat ancak Nurlara ait ve münhasır bir i’caz, kezalik Nurlara mahsus bir kerametidir demekte, ehl-i imanca kâmil bir kanaat mevcud bulunacağına eminim. Bilhassa tevafukatı, tefsiratı gösterilerek tahriri musammem ve menvî bulunan Kur’an-ı Azîmüşşan’ı, umum ehl-i iman ve tevhid kemal-i hâhişle ve nihayetsiz hürmetle karşılayacakları, bedahette olduğu gibi; birçok kimselerin de âhir ömürlerinde yeniden okumaya şevk ve gayret gösterecekleri, bir ihtimal-i kavîdir. Daha nice emsali nâ-mesbuk âsârın vücuda getirilmesini, bütün ruhumla diler ve Cenab-ı Mün’im-i Hakiki’den muvaffakiyetler temenni eylerim efendim.
    Veyahut şöyle diyebileceğim ki her ne zaman nurlardan bir risale görsem, bu gibi veyahut daha ziyade bir zevk-i hakiki ve sürur-u nâmütenahî görüyorum. Şu halde bu acib mahsûsat ve meşhudat ancak Nurlara ait ve münhasır bir i’caz, kezalik Nurlara mahsus bir kerametidir demekte, ehl-i imanca kâmil bir kanaat mevcud bulunacağına eminim. Bilhassa tevafukatı, tefsiratı gösterilerek tahriri musammem ve menvî bulunan Kur’an-ı Azîmüşşan’ı, umum ehl-i iman ve tevhid kemal-i hâhişle ve nihayetsiz hürmetle karşılayacakları, bedahette olduğu gibi; birçok kimselerin de âhir ömürlerinde yeniden okumaya şevk ve gayret gösterecekleri, bir ihtimal-i kavîdir. Daha nice emsali nâ-mesbuk âsârın vücuda getirilmesini, bütün ruhumla diler ve Cenab-ı Mün’im-i Hakiki’den muvaffakiyetler temenni eylerim efendim.


    <!--T:7-->
    اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
    اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى


    <!--T:8-->
    '''Hâfız Sabri'''
    '''Hâfız Sabri'''
    <!--T:9-->
    ------
    <center> [[Barla Lahikası 85. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 87. Mektup]] </center>
    ------
    </translate>

    10.52, 20 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe

    (Sabri’nin fıkrasıdır.)

    Eyyühe’l-Üstad!

    İyd-i Saîd-i Fıtr'ınızı tebrik ve bi’l-vesile dest ü dâmen-i kerîmanelerini öperim.

    Efendim, her an Nurlar ile tagaddi eden ruh-u âcizanem, yine evvelki cuma günü mugaddi bir nura muntazır iken, Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Üçüncü Kısmını ihsan ve irsal buyrulmakla fakir talebeniz müşerref ve müstefid ve minnettar kalmıştır. Bir saatlik misafir kalan bu eser-i kıymettar ve manidarı hemen Abdullah götürdü. O rüya-misal gördüğüm eserin, bir haftadan beri dimağımdaki kıymettar nakışlarını ve manidar meallerini, aczim dolayısıyla ifade edebilmeye iktidarım yok.

    Şu kadar arz edebileceğim ki bu bürhanî, senedî, şuhudî velhasıl kâffe-i esbab-ı sübutiyesi aslında münderic ve müştemil bulunan kıymettar eser, umum Risale-i Nur ve Mektubatü’n-Nur’un güneş-misal i’cazları, âlemleri hayrette bırakan kerametleri, dost ve düşmanın itiraf ve takdirini kazanan âsâr-ı sâbıka-i nuraniyenin ne kadar güzellikleri ve meziyetleri varsa sanki bu kısımda içtima etmiş.

    Veyahut şöyle diyebileceğim ki her ne zaman nurlardan bir risale görsem, bu gibi veyahut daha ziyade bir zevk-i hakiki ve sürur-u nâmütenahî görüyorum. Şu halde bu acib mahsûsat ve meşhudat ancak Nurlara ait ve münhasır bir i’caz, kezalik Nurlara mahsus bir kerametidir demekte, ehl-i imanca kâmil bir kanaat mevcud bulunacağına eminim. Bilhassa tevafukatı, tefsiratı gösterilerek tahriri musammem ve menvî bulunan Kur’an-ı Azîmüşşan’ı, umum ehl-i iman ve tevhid kemal-i hâhişle ve nihayetsiz hürmetle karşılayacakları, bedahette olduğu gibi; birçok kimselerin de âhir ömürlerinde yeniden okumaya şevk ve gayret gösterecekleri, bir ihtimal-i kavîdir. Daha nice emsali nâ-mesbuk âsârın vücuda getirilmesini, bütün ruhumla diler ve Cenab-ı Mün’im-i Hakiki’den muvaffakiyetler temenni eylerim efendim.

    اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى

    Hâfız Sabri



    Barla Lahikası 85. Mektup ⇐ | Barla Lahikası | ⇒ Barla Lahikası 87. Mektup