Barla Lahikası 181. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    ("''(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)'' '''Sevgili Üstadım!''' Bu fakir talebenize teselli veren mektubunuzu aldım ve ba’de’t-takbil okudum. Ruhumda hasıl olan manevî yaraların ızdırapları ile çok müteellim olurdum. Her şeyden ziyade hürmet ettiğiniz ve ehemmiyeti dolayısıyla pek fazla itina ettiğiniz şeair-i diniyemize ve sizi severek, hâhişle fîsebilillah emirlerinize itaat ederek, size koşan talebelerinize set çekmek suret..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
     
    (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
     
    (Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor)
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <translate>
    <!--T:1-->
    ''(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)''
    ''(Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)''


    <!--T:2-->
    '''Sevgili Üstadım!'''
    '''Sevgili Üstadım!'''


    <!--T:3-->
    Bu fakir talebenize teselli veren mektubunuzu aldım ve ba’de’t-takbil okudum. Ruhumda hasıl olan manevî yaraların ızdırapları ile çok müteellim olurdum. Her şeyden ziyade hürmet ettiğiniz ve ehemmiyeti dolayısıyla pek fazla itina ettiğiniz şeair-i diniyemize ve sizi severek, hâhişle fîsebilillah emirlerinize itaat ederek, size koşan talebelerinize set çekmek suretiyle yapılan denâete ruhum sabredemiyordu. Bir an evvel Hâlık’ına ulaşmak isteyen ruhumda, azîm bir galeyan hissediyordum. Diğer taraftan da sizden malûmat alamadığım için ızdırapların altında fevka’l-had eziliyordum. Zalimlerin kahrı için dergâh-ı İlahîye iltica etmekle teselli bulmak isterken işte bu mektubunuz, kaza ve kadere razı olmak suretiyle teselli ihsan ediyordu. Ben de سَمِع۟نَا وَ اَطَع۟نَا diyerek kahr talebinde bulunmayı bırakıyorum.
    Bu fakir talebenize teselli veren mektubunuzu aldım ve ba’de’t-takbil okudum. Ruhumda hasıl olan manevî yaraların ızdırapları ile çok müteellim olurdum. Her şeyden ziyade hürmet ettiğiniz ve ehemmiyeti dolayısıyla pek fazla itina ettiğiniz şeair-i diniyemize ve sizi severek, hâhişle fîsebilillah emirlerinize itaat ederek, size koşan talebelerinize set çekmek suretiyle yapılan denâete ruhum sabredemiyordu. Bir an evvel Hâlık’ına ulaşmak isteyen ruhumda, azîm bir galeyan hissediyordum. Diğer taraftan da sizden malûmat alamadığım için ızdırapların altında fevka’l-had eziliyordum. Zalimlerin kahrı için dergâh-ı İlahîye iltica etmekle teselli bulmak isterken işte bu mektubunuz, kaza ve kadere razı olmak suretiyle teselli ihsan ediyordu. Ben de سَمِع۟نَا وَ اَطَع۟نَا diyerek kahr talebinde bulunmayı bırakıyorum.


    <!--T:4-->
    Ey sevgili ve müşfik Üstadım! Her an duanıza muhtaç talebeniz, kendi hesabıma düşünürsem ruhen bir parça istirahat ediyorum. Fakat Üstadım ve kardeşlerim hesabına düşünürsem ızdırabım, yeisim birden bine çıkıyor. Ruhum feveran ediyor. Yine Cenab-ı Hak hesabına itaat etmek istemiyor.
    Ey sevgili ve müşfik Üstadım! Her an duanıza muhtaç talebeniz, kendi hesabıma düşünürsem ruhen bir parça istirahat ediyorum. Fakat Üstadım ve kardeşlerim hesabına düşünürsem ızdırabım, yeisim birden bine çıkıyor. Ruhum feveran ediyor. Yine Cenab-ı Hak hesabına itaat etmek istemiyor.


    <!--T:5-->
    '''Aziz Üstad! Âlem-i İslâm’a indirilen o azîm darbeler, âlem-i İslâm hesabına sizin omuzlarınıza isabet ettiğini biliyorum.''' Böyle olmakla beraber, ulvi ruhunuz, âlî hamiyetiniz, hadden efzûn sabrınız, daha pek çok ve pek güzel hasletleriniz üzerinde en bâriz izleri gözüken şefkatiniz, zalimler hakkında da hayır dua etmek oluyor.
    '''Aziz Üstad! Âlem-i İslâm’a indirilen o azîm darbeler, âlem-i İslâm hesabına sizin omuzlarınıza isabet ettiğini biliyorum.''' Böyle olmakla beraber, ulvi ruhunuz, âlî hamiyetiniz, hadden efzûn sabrınız, daha pek çok ve pek güzel hasletleriniz üzerinde en bâriz izleri gözüken şefkatiniz, zalimler hakkında da hayır dua etmek oluyor.


    <!--T:6-->
    Talebeniz
    Talebeniz


    <!--T:7-->
    '''Ahmed Hüsrev'''
    '''Ahmed Hüsrev'''
    <!--T:8-->
    ------
    <center> [[Barla Lahikası 180. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 182. Mektup]] </center>
    ------
    </translate>

    12.13, 21 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe

    (Ahmed Hüsrev’in fıkrasıdır.)

    Sevgili Üstadım!

    Bu fakir talebenize teselli veren mektubunuzu aldım ve ba’de’t-takbil okudum. Ruhumda hasıl olan manevî yaraların ızdırapları ile çok müteellim olurdum. Her şeyden ziyade hürmet ettiğiniz ve ehemmiyeti dolayısıyla pek fazla itina ettiğiniz şeair-i diniyemize ve sizi severek, hâhişle fîsebilillah emirlerinize itaat ederek, size koşan talebelerinize set çekmek suretiyle yapılan denâete ruhum sabredemiyordu. Bir an evvel Hâlık’ına ulaşmak isteyen ruhumda, azîm bir galeyan hissediyordum. Diğer taraftan da sizden malûmat alamadığım için ızdırapların altında fevka’l-had eziliyordum. Zalimlerin kahrı için dergâh-ı İlahîye iltica etmekle teselli bulmak isterken işte bu mektubunuz, kaza ve kadere razı olmak suretiyle teselli ihsan ediyordu. Ben de سَمِع۟نَا وَ اَطَع۟نَا diyerek kahr talebinde bulunmayı bırakıyorum.

    Ey sevgili ve müşfik Üstadım! Her an duanıza muhtaç talebeniz, kendi hesabıma düşünürsem ruhen bir parça istirahat ediyorum. Fakat Üstadım ve kardeşlerim hesabına düşünürsem ızdırabım, yeisim birden bine çıkıyor. Ruhum feveran ediyor. Yine Cenab-ı Hak hesabına itaat etmek istemiyor.

    Aziz Üstad! Âlem-i İslâm’a indirilen o azîm darbeler, âlem-i İslâm hesabına sizin omuzlarınıza isabet ettiğini biliyorum. Böyle olmakla beraber, ulvi ruhunuz, âlî hamiyetiniz, hadden efzûn sabrınız, daha pek çok ve pek güzel hasletleriniz üzerinde en bâriz izleri gözüken şefkatiniz, zalimler hakkında da hayır dua etmek oluyor.

    Talebeniz

    Ahmed Hüsrev



    Barla Lahikası 180. Mektup ⇐ | Barla Lahikası | ⇒ Barla Lahikası 182. Mektup