Kastamonu Lahikası 25. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    Değişiklik özeti yok
    (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
     
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <languages/>
    <translate>  
    <translate>  
    <!--T:1-->
    بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟
    بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟


    <!--T:2-->
    '''Ey fedakâr kardeşlerim!'''
    '''Ey fedakâr kardeşlerim!'''


    <!--T:3-->
    Sizinle dört beş kelime konuşacağım:
    Sizinle dört beş kelime konuşacağım:


    <!--T:4-->
    '''Birincisi:''' Bu defaki mektubunuzun verdiği şevk ve sürur ile derim ki: Ben, hizmet-i Kur’aniyedeki tam sadakat ve gayret ve sebat ve metanetinizi gördükten sonra tam bir istirahat-i kalp ile mevti ve eceli kabul eder “Arkamda siz varsınız, yeter.” diyerek dünyadan sürurla vedaya hazırım.
    '''Birincisi:''' Bu defaki mektubunuzun verdiği şevk ve sürur ile derim ki: Ben, hizmet-i Kur’aniyedeki tam sadakat ve gayret ve sebat ve metanetinizi gördükten sonra tam bir istirahat-i kalp ile mevti ve eceli kabul eder “Arkamda siz varsınız, yeter.” diyerek dünyadan sürurla vedaya hazırım.


    <!--T:5-->
    '''İkincisi:''' Burada Âyetü’l-Kübra’nın birinci tebyizi, aynen bir sene sonra oradaki birinci tebyiz gibi Âyetü’l-Kübra’nın namına tevafuku var. İki tevafukun tetabuku, tesadüfe havalesi imkânsız bir keyfiyet olmakla kalemi zülfikar-misal zatın kalemiyle otuz üç kelime-i tevhidin tevafukundaki gaybî imzayı cidden tenvir ve tasdik eder.
    '''İkincisi:''' Burada Âyetü’l-Kübra’nın birinci tebyizi, aynen bir sene sonra oradaki birinci tebyiz gibi Âyetü’l-Kübra’nın namına tevafuku var. İki tevafukun tetabuku, tesadüfe havalesi imkânsız bir keyfiyet olmakla kalemi zülfikar-misal zatın kalemiyle otuz üç kelime-i tevhidin tevafukundaki gaybî imzayı cidden tenvir ve tasdik eder.


    <!--T:6-->


    <!--T:7-->
    '''Dördüncüsü:''' Ben, üç senedir burada her şeyden tecrit edildim. Tahammülsüz tazyik altında bulunduğumdan sizin ile muhabere edemedim. Burada emsalsiz bir evham hükmediyor. Mümkün olduğu kadar Eşratü’s-Saat buradan gönderildiğini demeyiniz. Belki onun bir eseridir, başka yerden elimize geçmiş deyiniz.
    '''Dördüncüsü:''' Ben, üç senedir burada her şeyden tecrit edildim. Tahammülsüz tazyik altında bulunduğumdan sizin ile muhabere edemedim. Burada emsalsiz bir evham hükmediyor. Mümkün olduğu kadar Eşratü’s-Saat buradan gönderildiğini demeyiniz. Belki onun bir eseridir, başka yerden elimize geçmiş deyiniz.




    <!--T:8-->
    ------
    ------
    <center> [[Kastamonu Lahikası 24. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 26. Mektup]] </center>
    <center> [[Kastamonu Lahikası 24. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 26. Mektup]] </center>
    ------
    ------
    </translate>
    </translate>

    16.29, 22 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe

    بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟

    Ey fedakâr kardeşlerim!

    Sizinle dört beş kelime konuşacağım:

    Birincisi: Bu defaki mektubunuzun verdiği şevk ve sürur ile derim ki: Ben, hizmet-i Kur’aniyedeki tam sadakat ve gayret ve sebat ve metanetinizi gördükten sonra tam bir istirahat-i kalp ile mevti ve eceli kabul eder “Arkamda siz varsınız, yeter.” diyerek dünyadan sürurla vedaya hazırım.

    İkincisi: Burada Âyetü’l-Kübra’nın birinci tebyizi, aynen bir sene sonra oradaki birinci tebyiz gibi Âyetü’l-Kübra’nın namına tevafuku var. İki tevafukun tetabuku, tesadüfe havalesi imkânsız bir keyfiyet olmakla kalemi zülfikar-misal zatın kalemiyle otuz üç kelime-i tevhidin tevafukundaki gaybî imzayı cidden tenvir ve tasdik eder.

    Dördüncüsü: Ben, üç senedir burada her şeyden tecrit edildim. Tahammülsüz tazyik altında bulunduğumdan sizin ile muhabere edemedim. Burada emsalsiz bir evham hükmediyor. Mümkün olduğu kadar Eşratü’s-Saat buradan gönderildiğini demeyiniz. Belki onun bir eseridir, başka yerden elimize geçmiş deyiniz.



    Kastamonu Lahikası 24. Mektup ⇐ | Kastamonu Lahikası | ⇒ Kastamonu Lahikası 26. Mektup