İçeriğe atla

Yirmi Beşinci Lem'a/en: Revizyonlar arasındaki fark

"==TWENTY-SECOND REMEDY==" içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu
("==SEVENTEENTH REMEDY==" içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
("==TWENTY-SECOND REMEDY==" içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
280. satır: 280. satır:
==TWENTY-FIRST REMEDY==
==TWENTY-FIRST REMEDY==


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
My sick brother! Your illness is accompanied by physical pain. However, you are surrounded by a significant spiritual pleasure that will remove its effect. For if your father, mother, and relations are with you, their most pleasurable compassion which you have  forgotten since childhood will be reawakened and you will see again the kind looks you received in childhood. In addition, friendships envelop you that had remained secret and hidden; these too look towards you with love through the attraction of illness. In  the face of these, your physical pain is reduced to insignificance.
Ey hasta kardeş! Senin hastalığında maddî elem var fakat o maddî elemin tesirini izale edecek ehemmiyetli bir manevî lezzet seni ihata ediyor. Çünkü peder ve validen ve akraban varsa, çoktan beri unuttuğun gayet lezzetli o eski şefkatleri senin etrafında yeniden uyanıp çocukluk zamanında gördüğün o şirin nazarları yine görmekle beraber; çok gizli perdeli kalan etrafındaki dostluklar, hastalığın cazibesiyle yine sana karşı muhabbettarane baktıklarından elbette onlara karşı senin bu maddî elemin pek ucuz düşer.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Also, you have become a master of the masters since those whom you used to serve proudly now serve you kindly at the decree of illness. Moreover, you have attracted towards yourself the fellow-feeling and human kindness in people, and so have found numerous helpful friends and kind companions. And again, you have received the order from your illness to rest from many taxing duties and are taking a rest.
Hem sen müftehirane hizmet ettiğin ve iltifatlarını kazanmasına çalıştığın zatlar, hastalığın hükmüyle sana merhametkârane hizmetkârlık ettiklerinden, efendilerine efendi oldun. Hem insanlardaki rikkat-i cinsiyeyi ve şefkat-i neviyeyi kendine celbettiğinden, hiçten çok yardımcı ahbap ve şefkatli dost buldun. Hem çok meşakkatli hizmetlerden paydos emrini yine hastalıktan aldın, istirahat ediyorsun.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
For sure, in the face of these immaterial pleasures, your minor pain should drive you to thanks, not complaint.
Elbette senin cüz’î elemin, bu manevî lezzetlere karşı seni şekvaya değil, teşekküre sevk etmelidir.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
<span id="Yirmi_İkinci_Deva"></span>
== Yirmi İkinci Deva ==
==TWENTY-SECOND REMEDY==
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
My brother who suffers from a severe illness like apoplexy! Firstly I give you the good news that for believers apoplexy is considered blessed. A long time ago I used to hear this  from holy men and I did not know the reason. Now, one reason for it occurs to me, as follows:
Ey nüzul gibi ağır hastalıklara müptela olan kardeş! Evvela sana müjde ediyorum ki mü’min için nüzul mübarek sayılıyor. Bunu çoktan ehl-i velayetten işitiyordum. Sırrını bilmezdim. Bir sırrı şöyle kalbime geliyor ki:
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
In order to attain union with Almighty God, be saved from the spiritual perils of this world, and to win eternal happiness, the people of God have chosen to follow two principles:
Ehlullah, Cenab-ı Hakk’a vâsıl olmak ve dünyanın azîm manevî tehlikelerinden kurtulmak ve saadet-i ebediyeyi temin etmek için iki esası ihtiyaren takip etmişler:
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''The First''' is contemplation of death. Thinking that both the world is transiory, and they themselves are temporary guests charged with duties, they work for eternal life in this way.
'''Birisi:''' Rabıta-i mevttir. Yani dünya fâni olduğu gibi kendisi de içinde vazifedar fâni bir misafir olduğunu düşünmekle, hayat-ı ebediyesine o suretle çalışmışlar.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
'''The Second:''' Through fasting, religious exercises and asceticism, they try to kill the evil-commanding  soul and so be saved from its dangers and from the blind emotions.
'''İkincisi:''' Nefs-i emmarenin ve kör hissiyatın tehlikelerinden kurtulmak için çileler ile riyazetlerle nefs-i emmarenin öldürülmesine çalışmışlar.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
And you, my brother who has lost the health of half his body! Without choosing it, you have been given these two principles, which are short and easy and the cause of happiness.  Thus, the state of your being perpetually warns  you of the fleeting nature of the world and that man is transient. The world can no longer drown you, nor heedlessness close your eyes. And for sure, the evil-commanding soul cannot deceive with lowly lust and animal appetites someone in the state of half a man; he is quickly saved from the trials of the soul.
Sizler ey yarı vücudunun sıhhatini kaybeden kardeş! Sen ihtiyarsız kısa ve kolay ve sebeb-i saadet olan iki esas sana verilmiş ki daima senin vücudunun vaziyeti, dünyanın zevalini ve insanın fâni olduğunu ihtar ediyor. Daha dünya seni boğamıyor, gaflet senin gözünü kapayamıyor. Ve yarım insan vaziyetinde bir zata, nefs-i emmare elbette hevesat-ı rezile ile ve nefsanî müştehiyat ile onu aldatamaz, çabuk o nefsin belasından kurtulur.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Thus, through the mystery of belief in God and submission to Him and reliance on Him, a believer can benefit in a brief time from a severe illness like apoplexy, resembling the severe trials of the saints. A severe illness such as that thus becomes exceedingly cheap.
İşte mü’min sırr-ı iman ile ve teslimiyet ve tevekkül ile o ağır nüzul gibi hastalıktan az bir zamanda, ehl-i velayetin çileleri gibi istifade edebilir. O vakit o ağır hastalık çok ucuz düşer.
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
<span id="Yirmi_Üçüncü_Deva"></span>
== Yirmi Üçüncü Deva ==
==TWENTY-THIRD REMEDY==
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
Unhappy ill person who is alone and a stranger! Even if your aloneness and exile together with your illness were to arouse sympathy towards you in the hardest hearts and  attract kindness and compassion, could  it be a substitute for your All- Compassionate Creator? For He presents Himself to us at the start of all the Qur’an’s Suras with the attributes of “the Merciful and the Compassionate,” and with one flash of His  compassion makes all mothers nurture their young with  that wonderful tenderness, and with one manifestation of His mercy every spring fills the face of the earth with bounties. Eternal life in Paradise  together with all its wonders is but a single manifestation of His mercy. Then surely your relation to Him through belief, your recognizing Him and beseeching Him through the tongue of impotence, arising from your illness and the affliction of your loneliness in exile, will attract the glance of His mercy towards you, which takes the place of everything. Since He exists and He looks to you, everything exists for you. Those who are truly alone and in exile are those who are not connected with Him through belief and submission, or attach no importance to that relation.
Ey kimsesiz, garib, bîçare hasta! Hastalığınla beraber kimsesizlik ve gurbet, sana karşı en katı kalpleri rikkate getirirse ve nazar-ı şefkati celbederse; acaba Kur’an’ın bütün surelerinin başlarında kendini Rahmanu’r-Rahîm sıfatıyla bize takdim eden ve bir lem’a-i şefkatiyle umum yavrulara karşı umum valideleri, o hârika şefkatiyle terbiye ettiren ve her baharda bir cilve-i rahmetiyle zemin yüzünü nimetlerle dolduran ve ebedî bir hayattaki cennet, bütün mehasiniyle bir cilve-i rahmeti olan senin Hâlık-ı Rahîm’ine iman ile intisabın ve onu tanıyıp hastalığın lisan-ı acziyle niyazın, elbette senin bu gurbetteki kimsesizlik hastalığın, her şeye bedel onun nazar-ı rahmetini sana celbeder. '''Madem o var, sana bakar, sana her şey var. Asıl gurbette, kimsesizlikte kalan odur ki iman ve teslimiyetle ona intisap etmesin veya intisabına ehemmiyet vermesin.'''
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
<span id="Yirmi_Dördüncü_Deva"></span>
== Yirmi Dördüncü Deva ==
==TWENTY-FOURTH REMEDY==
</div>


<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">
<div lang="tr" dir="ltr" class="mw-content-ltr">