Barla Lahikası 182. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
''(Babacan Mehmed Ali’nin fıkrasıdır.)'' | ''(Babacan Mehmed Ali’nin fıkrasıdır.)'' | ||
12. satır: | 14. satır: | ||
<center> [[Barla Lahikası 181. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 183. Mektup]] </center> | <center> [[Barla Lahikası 181. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 183. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> |
12.14, 21 Kasım 2023 tarihindeki hâli
(Babacan Mehmed Ali’nin fıkrasıdır.)
Cenab-ı Vâcibü’l-vücud ve Takaddes Hazretlerinin, Cibril-i Emin vasıtasıyla, âhir zaman nebisi Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz’e gönderilen ve bugüne kadar muhafaza edilen Kur’an-ı Hakîm’i hakikatiyle ve hak sözler ile Hakk’ın yaratmış olduğu kullarına tercümanlık eden ve Hakk’ın rızası için gece ve gündüz dua eden, hakiki saidden bir muhabbetname aldım ki o da Üstadım Efendimin mektubudur.
Ciddi ve samimi dostumuz ve kardeşimiz bulunan Âsım Bey’e vardığımda müjdeledi. Beş dakika kadar görüştüm. Ve göndermiş olduğunuz emanetleri alırken öyle sevindik ki bülbülün gül dalında seher vaktinde aşkından ağzından çıkarmış olduğu nağmeler gibi işittik. Onun için birbirimizle ne konuştuğumuzu bilemedik. Bildiğim şu kadar ki: Yalnız ayrılırken çok şükür Cenab-ı Allah’a, böyle envar-ı Kur’aniyeyi neşreden bir Üstadımız varken hiçbir vakit saadetimizden mahrum kalmayız diye bildik.
Babacan