Kastamonu Lahikası 52. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    Değişiklik özeti yok
    Değişiklik özeti yok
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <translate>
    '''Aziz, sıddık kardeşlerim!'''
    '''Aziz, sıddık kardeşlerim!'''


    20. satır: 22. satır:
    <center> [[Kastamonu Lahikası 51. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 53. Mektup]] </center>
    <center> [[Kastamonu Lahikası 51. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 53. Mektup]] </center>
    ------
    ------
    </translate>

    16.46, 23 Kasım 2023 tarihindeki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe

    Aziz, sıddık kardeşlerim!

    Risale-i Nur’un kahramanı olan Hüsrev’in bu defaki iki hediye-i kudsiyesi ve kerametkârane o iki semavî hediyenin manevî i’cazını gözlere de gösterir bir tarzda bu şuhur-u selâsede bizlere ve bu muhite hediye etmesi, Risale-i Nur nokta-i nazarında mu’cizane bir hizmettir. İnşâallah o Gül Fabrikasının kalemi, buraları da bir gülistana çevirecek. Cenab-ı Hak o kalem sahibine, yazdığı her harf-i Kur’an’a mukabil Leyle-i Kadirdeki gibi otuz bin sevap ve rahmet ve hasene versin, âmin âmin âmin!

    Elhak, Tahirî’nin de Lemaat hediyesini pek çok kıymettar gördük. İnşâallah bu havalide ona çok sevap kazandıracak, tam bir Lütfü’dür. Allah muvaffak eylesin.

    Aziz kardeşlerim! Sadakatinizden tereşşuh eden ve haddimin pek çok fevkinde hüsn-ü zannınıza karşı bundan evvel verdiğim cevabın bir tetimmesi olarak, bu gelecek fıkrayı iki gün evvel yazmıştık. Sizin fevkalâde sadakat ve ulüvv-ü himmetinizden tereşşuh eden bir hafta evvelki mektubunuza karşı hüsn-ü zannınızı bir derece cerh eden benim cevabımın hikmeti şudur ki:

    Bu zamanda öyle fevkalâde hâkim cereyanlar var ki her şeyi kendi hesabına aldığı için faraza hakiki beklenilen o zat dahi bu zamanda gelse harekâtını o cereyanlara kaptırmamak için siyaset âlemindeki vaziyetten feragat edecek ve hedefini değiştirecek diye tahmin ediyorum.

    Hem üç mesele var: Biri hayat, biri şeriat, biri imandır. Hakikat noktasında en mühimmi ve en a’zamı, iman meselesidir. Fakat şimdiki umumun nazarında ve hal-i âlem ilcaatında en mühim mesele, hayat ve şeriat göründüğünden o zat şimdi olsa da üç meseleyi birden umum rûy-i zeminde vaziyetlerini değiştirmek nev-i beşerdeki cari olan âdetullaha muvafık gelmediğinden, herhalde en a’zam meseleyi esas yapıp öteki meseleleri esas yapmayacak. Tâ ki iman hizmeti safvetini umumun nazarında bozmasın ve avamın çabuk iğfal olunabilen akıllarında, o hizmet başka maksatlara âlet olmadığı tahakkuk etsin.

    Hem yirmi seneden beri tahripkârane eşedd-i zulüm altında o derece ahlâk bozulmuş ve metanet ve sadakat kaybolmuş ki ondan belki de yirmiden birisine itimat edilmez. Bu acib hâlâta karşı, çok fevkalâde sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i İslâmiye lâzımdır; yoksa akîm kalır ve zarar verir.

    Demek, en hâlis ve en selâmetli ve en mühim ve en muvaffakiyetli hizmet, Risale-i Nur şakirdlerinin daireleri içindeki kudsî hizmettir. Her ne ise… Bu mesele şimdilik bu kadar yeter.

    Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve bu eyyam-ı mübarekede dua ederiz. Ve makbul dualarını, gelecek eyyam ve leyali-i mübarekede istiyoruz.


    Kastamonu Lahikası 51. Mektup ⇐ | Kastamonu Lahikası | ⇒ Kastamonu Lahikası 53. Mektup