Kastamonu Lahikası 56. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
'''Aziz, sıddık, mübarek, kahraman kardeşlerim!''' | '''Aziz, sıddık, mübarek, kahraman kardeşlerim!''' | ||
<!--T:2--> | |||
'''Evvela:''' Bu mübarek ramazanda iştirak-i a’mal düstur-u esasiyle, her bir has kardeşimizin kırk bin dili bulunan bir melâike hükmünde, kırk bin diller ile yani kardeşlerin adedince manevî dilleri ile ettikleri ve edecekleri dualar, rahmet-i İlahiye nezdinde makbul olmasını o lisanlar adedince, Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn’den niyaz ediyoruz. Bu mahiyetteki ramazanınızı tebrik ediyoruz. | '''Evvela:''' Bu mübarek ramazanda iştirak-i a’mal düstur-u esasiyle, her bir has kardeşimizin kırk bin dili bulunan bir melâike hükmünde, kırk bin diller ile yani kardeşlerin adedince manevî dilleri ile ettikleri ve edecekleri dualar, rahmet-i İlahiye nezdinde makbul olmasını o lisanlar adedince, Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn’den niyaz ediyoruz. Bu mahiyetteki ramazanınızı tebrik ediyoruz. | ||
<!--T:3--> | |||
'''Sâniyen:''' Bu defaki müteaddid tesirli ve sürurlu ve müjdeli mektuplarınıza karşı, bir kitap kadar cevap vermek lâyık iken, vaktin müsaadesizliği ile kısa cevabımdan gücenmeyiniz. En başta, kahramanlar yatağı olan Sava köyünün ehemmiyetli bir talebesi olan Ahmed’in mektubunda öyle bir mesele gördüm ki beni sürur yaşlarıyla ağlattırdı. | '''Sâniyen:''' Bu defaki müteaddid tesirli ve sürurlu ve müjdeli mektuplarınıza karşı, bir kitap kadar cevap vermek lâyık iken, vaktin müsaadesizliği ile kısa cevabımdan gücenmeyiniz. En başta, kahramanlar yatağı olan Sava köyünün ehemmiyetli bir talebesi olan Ahmed’in mektubunda öyle bir mesele gördüm ki beni sürur yaşlarıyla ağlattırdı. | ||
<!--T:4--> | |||
Cenab-ı Hakk’a yüz binler şükür olsun, Risale-i Nur’un tamam kıymetini, o köyün mübarek valideleri ve hanımları tamam anlamışlar. O mübarek hanımların ve kıymettar ve hâlis âhiret hemşirelerimin, Risale-i Nur’un intişarına gösterdikleri fedakârlık, beni ve bizi kemal-i sürurdan ağlattırdı. | Cenab-ı Hakk’a yüz binler şükür olsun, Risale-i Nur’un tamam kıymetini, o köyün mübarek valideleri ve hanımları tamam anlamışlar. O mübarek hanımların ve kıymettar ve hâlis âhiret hemşirelerimin, Risale-i Nur’un intişarına gösterdikleri fedakârlık, beni ve bizi kemal-i sürurdan ağlattırdı. | ||
<!--T:5--> | |||
Zaten Risale-i Nur’un mesleğindeki en mühim bir esası şefkat olduğundan ve şefkat madenleri de hanımlar olduğundan çoktan beri beklerdim ki kadınlar âleminde Risale-i Nur’un mahiyeti anlaşılsın. Lillahi’l-hamd bu havalide de bu yakında erkeklerden ziyade bir iştiyak ve faaliyetle buradaki hanımlar tam çalışıyorlar; Savlı mübareklerin hemşireleri olduklarını gösteriyorlar. Bu iki tezahür bu zamanda bir fâl-i hayırdır ki o şefkat madenlerinde Risale-i Nur parlayacak, fütuhat yapacak. | Zaten Risale-i Nur’un mesleğindeki en mühim bir esası şefkat olduğundan ve şefkat madenleri de hanımlar olduğundan çoktan beri beklerdim ki kadınlar âleminde Risale-i Nur’un mahiyeti anlaşılsın. Lillahi’l-hamd bu havalide de bu yakında erkeklerden ziyade bir iştiyak ve faaliyetle buradaki hanımlar tam çalışıyorlar; Savlı mübareklerin hemşireleri olduklarını gösteriyorlar. Bu iki tezahür bu zamanda bir fâl-i hayırdır ki o şefkat madenlerinde Risale-i Nur parlayacak, fütuhat yapacak. | ||
<!--T:6--> | |||
Hem Sav köyünün bahadır çobanları, torbalarında Risale-i Nur’u yazmak için taşımaları, aynı oradaki hanımların fedakârlıkları gibi bu havalide gayet tesirli bir medar-ı teşvik olacak. O hanımların ve o çobanların hususi isimlerini bilmek arzu ediyoruz tâ hususi isimleri ile has talebeler içine girsinler. | Hem Sav köyünün bahadır çobanları, torbalarında Risale-i Nur’u yazmak için taşımaları, aynı oradaki hanımların fedakârlıkları gibi bu havalide gayet tesirli bir medar-ı teşvik olacak. O hanımların ve o çobanların hususi isimlerini bilmek arzu ediyoruz tâ hususi isimleri ile has talebeler içine girsinler. | ||
<!--T:7--> | |||
Kâtip Osman’ın hakikatli rüyası elhak büyük bir hakikate işaret veriyor, çok mübarek ve müjdelidir. Rüşdü’nün rüyasında, Peygamberimizin (asm) emriyle Hazret-i Sıddık (ra) minberde Yirmi Dokuzuncu Söz’ü hutbesinde göstermesi gibi; o gökten inen huriye de lâhikayı hutbe olarak okuması, Risale-i Nur’un makbuliyetine güzel bir işarettir. | Kâtip Osman’ın hakikatli rüyası elhak büyük bir hakikate işaret veriyor, çok mübarek ve müjdelidir. Rüşdü’nün rüyasında, Peygamberimizin (asm) emriyle Hazret-i Sıddık (ra) minberde Yirmi Dokuzuncu Söz’ü hutbesinde göstermesi gibi; o gökten inen huriye de lâhikayı hutbe olarak okuması, Risale-i Nur’un makbuliyetine güzel bir işarettir. | ||
<!--T:8--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Kastamonu Lahikası 55. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 57. Mektup]] </center> | <center> [[Kastamonu Lahikası 55. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 57. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> | </translate> |
16.49, 23 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Aziz, sıddık, mübarek, kahraman kardeşlerim!
Evvela: Bu mübarek ramazanda iştirak-i a’mal düstur-u esasiyle, her bir has kardeşimizin kırk bin dili bulunan bir melâike hükmünde, kırk bin diller ile yani kardeşlerin adedince manevî dilleri ile ettikleri ve edecekleri dualar, rahmet-i İlahiye nezdinde makbul olmasını o lisanlar adedince, Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn’den niyaz ediyoruz. Bu mahiyetteki ramazanınızı tebrik ediyoruz.
Sâniyen: Bu defaki müteaddid tesirli ve sürurlu ve müjdeli mektuplarınıza karşı, bir kitap kadar cevap vermek lâyık iken, vaktin müsaadesizliği ile kısa cevabımdan gücenmeyiniz. En başta, kahramanlar yatağı olan Sava köyünün ehemmiyetli bir talebesi olan Ahmed’in mektubunda öyle bir mesele gördüm ki beni sürur yaşlarıyla ağlattırdı.
Cenab-ı Hakk’a yüz binler şükür olsun, Risale-i Nur’un tamam kıymetini, o köyün mübarek valideleri ve hanımları tamam anlamışlar. O mübarek hanımların ve kıymettar ve hâlis âhiret hemşirelerimin, Risale-i Nur’un intişarına gösterdikleri fedakârlık, beni ve bizi kemal-i sürurdan ağlattırdı.
Zaten Risale-i Nur’un mesleğindeki en mühim bir esası şefkat olduğundan ve şefkat madenleri de hanımlar olduğundan çoktan beri beklerdim ki kadınlar âleminde Risale-i Nur’un mahiyeti anlaşılsın. Lillahi’l-hamd bu havalide de bu yakında erkeklerden ziyade bir iştiyak ve faaliyetle buradaki hanımlar tam çalışıyorlar; Savlı mübareklerin hemşireleri olduklarını gösteriyorlar. Bu iki tezahür bu zamanda bir fâl-i hayırdır ki o şefkat madenlerinde Risale-i Nur parlayacak, fütuhat yapacak.
Hem Sav köyünün bahadır çobanları, torbalarında Risale-i Nur’u yazmak için taşımaları, aynı oradaki hanımların fedakârlıkları gibi bu havalide gayet tesirli bir medar-ı teşvik olacak. O hanımların ve o çobanların hususi isimlerini bilmek arzu ediyoruz tâ hususi isimleri ile has talebeler içine girsinler.
Kâtip Osman’ın hakikatli rüyası elhak büyük bir hakikate işaret veriyor, çok mübarek ve müjdelidir. Rüşdü’nün rüyasında, Peygamberimizin (asm) emriyle Hazret-i Sıddık (ra) minberde Yirmi Dokuzuncu Söz’ü hutbesinde göstermesi gibi; o gökten inen huriye de lâhikayı hutbe olarak okuması, Risale-i Nur’un makbuliyetine güzel bir işarettir.