Emirdağ Lahikası 1. Kitap 130. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
'''Hâşiye:''' Memleketimizde medrese talebelerinden birisi bir kitabı bitirse veya başlasa bir tatlı veya yemek meftuhane veya mahtumane diye vermek âdettir. Aynen bu kaideyi Kâtip Osman’ın üzümünde gördük. Onun yazdığı Asâ-yı Musa’nın tashihini bitirdiğim aynı vakitte mahtumanesi olarak bu üzümün gelmesi, tatlı bir latîfe ve şirin bir hatıra-i hayat-ı medresiye oldu. | '''Hâşiye:''' Memleketimizde medrese talebelerinden birisi bir kitabı bitirse veya başlasa bir tatlı veya yemek meftuhane veya mahtumane diye vermek âdettir. Aynen bu kaideyi Kâtip Osman’ın üzümünde gördük. Onun yazdığı Asâ-yı Musa’nın tashihini bitirdiğim aynı vakitte mahtumanesi olarak bu üzümün gelmesi, tatlı bir latîfe ve şirin bir hatıra-i hayat-ı medresiye oldu. | ||
<!--T:2--> | |||
Nur’da şefkat esas olmasından, hanımlar o cihette ileridir ve Nurlara ciddi yapışıyorlar. Ben “kardeşlerim” dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kasdederim. Bütün mektuplarımda onlar dahi muhataplarımdır. | Nur’da şefkat esas olmasından, hanımlar o cihette ileridir ve Nurlara ciddi yapışıyorlar. Ben “kardeşlerim” dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kasdederim. Bütün mektuplarımda onlar dahi muhataplarımdır. | ||
<!--T:3--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 129. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 131. Mektup]] </center> | <center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 129. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 131. Mektup]] </center> |
08.41, 26 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Hâşiye: Memleketimizde medrese talebelerinden birisi bir kitabı bitirse veya başlasa bir tatlı veya yemek meftuhane veya mahtumane diye vermek âdettir. Aynen bu kaideyi Kâtip Osman’ın üzümünde gördük. Onun yazdığı Asâ-yı Musa’nın tashihini bitirdiğim aynı vakitte mahtumanesi olarak bu üzümün gelmesi, tatlı bir latîfe ve şirin bir hatıra-i hayat-ı medresiye oldu.
Nur’da şefkat esas olmasından, hanımlar o cihette ileridir ve Nurlara ciddi yapışıyorlar. Ben “kardeşlerim” dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kasdederim. Bütün mektuplarımda onlar dahi muhataplarımdır.