Sikke-i Tasdik-i Gaybi 49. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("'''Latîf bir tevafuka işaret eden bir fıkradır''' Otuz altı yapraktan ibaret ve İmam-ı Ali’nin fevkalâde takdirine mazhar olan Otuz İkinci Söz’ün kendi kendine gelen beş bin yedi yüz on beş (5715) tevafuku, Risaletü’n-Nur’un bu havalideki gayet mühim bir talebesi olan Ahmed Nazif’in nüshasında çıkmıştır. Demek o risalenin hatt-ı hakikisine rast gelmiş ki bu hârika kerameti göstermişler. Hem iki Hüsrev’i Risale-i..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
6. satır: | 6. satır: | ||
'''Halil, Hilmi, Salahaddin, Emin, Feyzi, Said Nursî''' | '''Halil, Hilmi, Salahaddin, Emin, Feyzi, Said Nursî''' | ||
------ | |||
<center> [[Sikke-i Tasdik-i Gaybi 48. Mektup]] ⇐ | [[Sikke-i Tasdik-i Gaybi]] | ⇒ [[Sikke-i Tasdik-i Gaybi 50. Mektup]] </center> | |||
------ |
20.32, 26 Ekim 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Latîf bir tevafuka işaret eden bir fıkradır
Otuz altı yapraktan ibaret ve İmam-ı Ali’nin fevkalâde takdirine mazhar olan Otuz İkinci Söz’ün kendi kendine gelen beş bin yedi yüz on beş (5715) tevafuku, Risaletü’n-Nur’un bu havalideki gayet mühim bir talebesi olan Ahmed Nazif’in nüshasında çıkmıştır. Demek o risalenin hatt-ı hakikisine rast gelmiş ki bu hârika kerameti göstermişler.
Hem iki Hüsrev’i Risale-i Nur dairesine ve Bekir Sıdkı’ya kerametini gösterip imana getiren ve tılsım-ı kâinatın üçte birisini halleden, on beş yapraktan ibaret olan Otuzuncu Söz, yine kahraman Nazif’in nüshasında tekellüfsüz üç bin sekiz yüz otuz beş (3835) tevafuku; biz gözümüzle bu keramet-i tevafukiye-i Nuriyeyi gördük. (Hâşiye[1])
Halil, Hilmi, Salahaddin, Emin, Feyzi, Said Nursî
- ↑ Hâşiye: Bu risalede eliflerin mecmuu yüz kırk dört çıkmış, tam tamına “Said” olup müellifinin imzasını gösteriyor.