Kastamonu Lahikası 1. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("بِاس۟مِهٖ مَن۟ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّب۟عُ وَال۟اَر۟ضُ وَمَن۟ فٖيهِنَّ وَ اِن۟ مِن۟ شَى۟ءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَم۟دِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفِ رَسَائِلِ النُّورِ ال۟مَك۟تُوبَةِ وَال..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
22. satır: | 22. satır: | ||
'''Said Nursî''' | '''Said Nursî''' | ||
------ | |||
<center> [[Kastamonu Lahikası Takdim]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 2. Mektup]] </center> | |||
------ |
08.03, 27 Ekim 2023 tarihindeki hâli
بِاس۟مِهٖ مَن۟ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّب۟عُ وَال۟اَر۟ضُ وَمَن۟ فٖيهِنَّ وَ اِن۟ مِن۟ شَى۟ءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَم۟دِهٖ
اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفِ رَسَائِلِ النُّورِ ال۟مَك۟تُوبَةِ وَال۟مَق۟رُوئَةِ وَال۟مُتَمَثِّلَةِ فِى ال۟هَوَاءِ اِلٰى يَو۟مِ ال۟قِيَامِ اٰمٖينَ
Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’aniye ve imaniyede ihlaslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım!
Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür ve hamdederim ki İhtiyarlar Risalesi’ndeki ümidimi ve Müdafaat Risalesi’ndeki iddiamı sizinle tasdik ettirdi. Evet لِلّٰهِ ال۟حَم۟دُ بِعَدَدِ الذَّرَّاتِ مِنَ ال۟اَزَلِ اِلَى ال۟اَبَدِ sizin ile otuz bine mukabil gelen otuz Abdurrahman’ı, belki yüz otuz, belki bin yüz otuz Abdurrahman’ı Risaletü’n-Nur’a ihsan etti.
Hem unutulmayan, her vakit yanımda bulunan kardeşlerim, Risale-i Nur’a sizin gibi pek ciddi sahip ve muhafız ve vâris ve hakikatbîn ve kıymet-şinas zatların benim yerimde benden daha kuvvetli, ihlaslı olarak vazife-i Kur’aniye ve imaniyede çalıştıklarını gördüğümden, kemal-i ferah ve sürur ve itminan ve istirahat-i kalp ile ecelimi ve mevtimi ve kabrimi karşılıyorum, bekliyorum.
Ben sizi yazılarınızda ve hatırımdan çıkmayan hidematınızda günde müteaddid defalar görüyorum ve size olan iştiyakımı tatmin ediyorum. Siz de bu bîçare kardeşinizi risalelerde görüp sohbet edebilirsiniz. Ehl-i hakikatin sohbetine zaman, mekân mani olmaz; manevî radyo hükmünde biri şarkta, biri garpta, biri dünyada, biri berzahta olsa da rabıta-i Kur’aniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur.
Mâşâallah, bârekellah Keramat-ı Aleviye’nin Risaletü’n-Nur’a imzasını bu zamanda tam tasdik ettiren keramat-ı kalem-i Alevî (Ali) ve Kur’an’a çok kıymettar hizmeti ve Mu’cizat-ı Ahmediye’nin (asm) hârika bir kerametini gözlere gösteren ve Kur’an’ın altın bir anahtarı olan kalem-i Hüsrevî; değil yalnız bizleri, belki ruhanîleri ve melekleri de sevindiriyorlar.
Bu defa, elmas kalemli Mübarekler tarafından bir sual var. Şimdilik cevap elimde değil. Eğer elime verilse size gelir. Her gün hatırımda bulunan Rüşdü, Re’fet, Süleyman, B M ve H K ve Abdullah ve sair isimlerini beyan etmediğim kıymettar kardeşlerim ile hususi konuşmadığımdan gücenmesinler. Çünkü hizmetinizin azameti ve ehemmiyeti ve muarızların kuvveti ve şeytaneti nisbetinde ihtiyata ve dikkate mecburuz.
Hâfız Ali ile Hüsrev’in birbirleriyle ciddi bir mahviyet içinde kardeşlik irtibatları, Risale-i İhlas’ın tam sırrına mazhar olduğunuzu bana ihsas etti, ümitlerimi fevkalâde kuvvetlendirdi.
Ben daha ziyade yazacaktım fakat şimdi birisi postahaneye gitmek üzere olduğu için acele ettiğinden kısa kestim.
Duanıza muhtaç
Said Nursî