Kastamonu Lahikası 80. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ '''Çok muhterem Üstadımız Efendimiz!''' Bin üç yüz yirmi bir (1321) tarihinde, Mu’cizat-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâmı ve Keramet-i Gavsiye Risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi: Tarih-i mezkûrda, Ceziretü’l-Arab’ın Necid Kıtası’nın Bilâd-ı Kasîm’de, bir..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
24. satır: | 24. satır: | ||
'''Binbaşı Muhyiddin''' | '''Binbaşı Muhyiddin''' | ||
------ | |||
<center> [[Kastamonu Lahikası 79. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 81. Mektup]] </center> | |||
------ |
08.29, 27 Ekim 2023 tarihindeki hâli
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
Çok muhterem Üstadımız Efendimiz!
Bin üç yüz yirmi bir (1321) tarihinde, Mu’cizat-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâmı ve Keramet-i Gavsiye Risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi:
Tarih-i mezkûrda, Ceziretü’l-Arab’ın Necid Kıtası’nın Bilâd-ı Kasîm’de, bir gece rüyamda üç güneşin tulû etmiş olduğunu gördüm. Yanımda tanıyamadığım bir zata sordum: “Bu üç güneş nasıl olur?” dedim. Yanımdaki zat: “Bu güneşin birisi Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın güneşi, diğeri Gavs-ı Geylanî’nin, üçüncüsü de diğer bir güneştir.” Üçüncü güneşin Risale-i Nur olduğunu şimdi bildim.
اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَال۟اَر۟ضِ مَثَلُ نُورِهٖ كَمِش۟كٰوةٍ فٖيهَا مِص۟بَاحٌ اَل۟مِص۟بَاحُ فٖى زُجَاجَةٍ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَو۟كَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ مِن۟ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَي۟تُونَةٍ لَا شَر۟قِيَّةٍ وَلَا غَر۟بِيَّةٍ يَكَادُ زَي۟تُهَا يُضٖٓىءُ وَلَو۟ لَم۟ تَم۟سَس۟هُ نَارٌ نُورٌ عَلٰى نُورٍ يَه۟دِى اللّٰهُ لِنُورِهٖ مَن۟ يَشَٓاءُ
Âyet-i Kur’aniye, o rüya hakikatine işaret etmiş. Bu nurani rüya, mezkûr Âyet-i Nur’un on işaretle, on parmak ile gösterdiği hakikati, aynen gösteriyor; otuz sekiz sene evvel haber veriyor.
Evet, üç nur-u a’zam olan güneşlerin –Allahu a’lem– tabiri şu olmak gerektir.
Güneşlerin birincisi: Bu asırda Risale-i Nur’dur. Ve en parlak bir nuru da Mu’cizat-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâm namındaki risale-i hârikadır.
İkincisi: Hazret-i İsa’nın (as) din-i hakikisinden çıkan nur-u semavî güneşidir.
Üçüncüsü: Tarîkatlar ruhunda ve tasavvuf menbaından çıkacak bir güneştir ki şimdi Şeyh-i Geylanî timsaliyle o mana gösterilmiş.
Risale-i Nur’a işaret eden otuz üç âyet-i Kur’aniyenin en birinci âyeti olan Âyetü’n-Nur on vecihle Risale-i Nur’a işaret ettiği Birinci Şuâ Risalesi’nde gözümle gördüm, isteyen görebilir.
Sizi nefsinden ziyade seven âciz şakirdiniz
Binbaşı Muhyiddin