Kastamonu Lahikası 164. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    ("''(Birden hatıra gelen bir meseledir.)'' Her şeyde, her musibette hususan beşer eliyle gelen zulümlü musibetlerde, Risale-i Kader’de beyan edildiği gibi iki sebep var: '''Biri:''' Zâhiren esbaba bakan beşerdir. '''Diğeri:''' Kader-i İlahîdir. Beşer zâhirî esbaba bakar, bazen yanlış eder, zulmeder. Fakat kader başka noktalara bakar, adalet eder. İşte bugünlerde elîm bir endişe ile Risale-i Nur dairesine temas eden üç mesele,..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
     
    Değişiklik özeti yok
    20. satır: 20. satır:


    '''Gelen cevap:''' O mütedeyyin zatlar, diyanetlerinin muktezası, böyle serbestiyet-i nisvan zamanında öyle serbest kadınların vasıtasıyla dünyaya girişmeleri hatalarından, o kadınların eliyle tokat yemelerine kader müsaade etti. Mütebâkisi, bir mübarek hanımın şuursuz müdahalesiyle geri kaldı.
    '''Gelen cevap:''' O mütedeyyin zatlar, diyanetlerinin muktezası, böyle serbestiyet-i nisvan zamanında öyle serbest kadınların vasıtasıyla dünyaya girişmeleri hatalarından, o kadınların eliyle tokat yemelerine kader müsaade etti. Mütebâkisi, bir mübarek hanımın şuursuz müdahalesiyle geri kaldı.
    ------
    <center> [[Kastamonu Lahikası 163. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 165. Mektup]] </center>
    ------

    08.53, 27 Ekim 2023 tarihindeki hâli

    (Birden hatıra gelen bir meseledir.)

    Her şeyde, her musibette hususan beşer eliyle gelen zulümlü musibetlerde, Risale-i Kader’de beyan edildiği gibi iki sebep var:

    Biri: Zâhiren esbaba bakan beşerdir.

    Diğeri: Kader-i İlahîdir. Beşer zâhirî esbaba bakar, bazen yanlış eder, zulmeder. Fakat kader başka noktalara bakar, adalet eder.

    İşte bugünlerde elîm bir endişe ile Risale-i Nur dairesine temas eden üç mesele, adalet-i kaderiye noktasında manevî suale cevaben ihtar edildi.

    Birinci Sual: Neden fedakâr, yüksek bir şefkati taşıyan valide; bu zamanda veledinin malından irsiyet almasından mahrum edildi, kader müsaade eyledi?

    Gelen cevap şu: Valideler bu asırda, bir aşılama suretinde şefkatlerini yanlış bir tarzda sarf etmeleridir ki evladım şan, şeref, rütbe, memuriyet kazansın diye bütün kuvvetleriyle evlatlarını dünyaya, mekteplere sevk ediyorlar. Hattâ mütedeyyin de olsa Kur’anî ilimlerin okumasından çekip dünya ile bağlarlar. İşte bu şefkatin bu yanlışından, kader bu mahrumiyete mahkûm etti.

    İkinci Sual: Risale-i Nur’la münasebettar bazı zatlara acıdım. “Neden pederinin malından hakkı iki sülüs iken o haktan kısmen mahrumiyete kader-i İlahî neden müsaade etti?”

    Gelen cevap: Şu asırda öyle acib bir aşılamakla, ebeveynine hürmet ve peder ve validesinin şefkatlerine mukabil bilâ-kayd u şart kemal-i hürmet ve itaat lâzım iken ekseriyetle o hakiki hürmet ve itaat bozulduğundan, iki sülüs almaktan zulmen mahrum edildiler. Kader, onların kusuruna binaen müsaade etti. Kızlar ise gerçi başka cihetlerde kusurları çok fakat zafiyetlerine binaen, himayetkâr ve şefkatkâr ellere ziyade muhtaç bulunduklarından hürmetlerini, peder ve validelerine karşı ihtiyaçlarını hassasiyetle bir cihette ziyadeleştirdiklerinden beşerin zalim eliyle, kardeşlerinin kısmen haklarını muvakkaten onlara vermeye müsaade etti.

    Üçüncü Sual: Bazı mütedeyyin zatların, dünyadar haremleri yüzünden ziyade sıkıntı çekmeleri nedendir? Bu havalide bu nevi hâdiseler çoktur.

    Gelen cevap: O mütedeyyin zatlar, diyanetlerinin muktezası, böyle serbestiyet-i nisvan zamanında öyle serbest kadınların vasıtasıyla dünyaya girişmeleri hatalarından, o kadınların eliyle tokat yemelerine kader müsaade etti. Mütebâkisi, bir mübarek hanımın şuursuz müdahalesiyle geri kaldı.


    Kastamonu Lahikası 163. Mektup ⇐ | Kastamonu Lahikası | ⇒ Kastamonu Lahikası 165. Mektup