Barla Lahikası 248. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    21.08, 21 Kasım 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 34046 numaralı sürüm (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
    Diğer diller:
    • Türkçe

    Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Dördüncü Kısmı hem uzundur hem bir tek nüshadır. Bu defa gönderemedim. O kısım doğrudan doğruya i’caz-ı Kur’an’ın bir âyinesidir ve çok da mühimdir. Otuz sekiz sahifedir. Başta Sabri, Süleyman, Hüsrev, Bekir, Tevfik, Galib sizlere selâm ederler.

    On Dokuzuncu Mektup’un Dördüncü Cüzünü, On Beşinci Nükteli İşaret’e kadar tashih ettim. Acele göndermek lâzım geldi, vakit bulamadım tam tashih edeyim. Sen evvela On Beşinci Nükteli İşaret’ten sonra kendi nüshanızla mukabele edip tashih ediniz, sonra tebyiz ediniz.

    Yirmi Sekizinci Mektup’un Yedinci Mesele’sinde acib bir tevafuk görüldü. Şöyle: İki sahife baştan başa, yalnız baştaki satır müstesna, yirmi dokuz satır şuur ve ihtiyarımızın haricinde, bütün “elif” gelmiş. Bu bütün “elif” Yirmi Sekizinci Mektup’tan Yirmi Dokuzuncu Mektup’a ehemmiyetli bir işaret-i gaybiyedir, diyordu. Sonra numunesini size göndereceğiz.

    Said Nursî



    Barla Lahikası 247. Mektup ⇐ | Barla Lahikası | ⇒ Barla Lahikası 249. Mektup