Emirdağ Lahikası 1. Kitap 45. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    09.40, 25 Kasım 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 38212 numaralı sürüm (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
    Diğer diller:
    • Türkçe

    Geçen hâdise-i ihanetten merak etmeyiniz. O hâdise söndü, planları akîm kaldı. O yapan adam da şimdi kendini nefret-i umumîden kurtarmak için yeminler ile inkâr ediyor. Ben onu, o olduğunu bilmedim. Yoksa ilişmezdim. Zaten iliştiği yoktur. Elini uzattı, başımdaki mendili açtı. Hem de buraya Ankara Emniyet Müdür-ü Umumîsi mühim memurlar ile buraya gelmesini haber aldığı için o ihanete cesaret etti.

    O büyük memurlar buraya geldiler. Benim aleyhimde olan vali Rumelili olmasından benimle görüştürmedi. Ben de size gönderdiğim konuşmak parçasını Afyon Emniyet Müdürü vasıtasıyla Ankara’da ona göndermek için bunun ile melfuf pusula ile Afyon Emniyeti Dairesine gönderdim.

    Ben de kat’iyen müteessir değilim. Zaten ehemmiyeti de kalmadı. Siz de hiç merak etmeyiniz. Hem her şeyde olduğu gibi bunda da kader-i İlahî benim hakkımda onların o zulmünü ehemmiyetli bir merhamete çevirdiğini kat’iyen gördüm, Allah’a şükrettim.

    Dünkü gün, bayramdan sonra bana göndereceğiniz emanetleri beklerken mektubunuzu aldım “Bir iş’ar olmazsa on gün sonra takdim edeceğiz.” cümlesini gördüm. Demek telaş etmişsiniz, onun için göndermediniz. Endişe edilecek bir şey yok. Fakat buraya ehemmiyetli memurlar geldikleri zamanda göndermemek, emanet buraya gelmemek, ihtiyarsız bir güzel ihtiyat olmuş.


    Emirdağ Lahikası 1. Kitap 44. Mektup ⇐ | Emirdağ Lahikası | ⇒ Emirdağ Lahikası 1. Kitap 46. Mektup