Sikke-i Tasdik-i Gaybi 29. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    20.23, 26 Ekim 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 7613 numaralı sürüm
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Kâtip Osman’ın rüyasına ait bir fıkrasıdır

    Şaban-ı şerifin on beşinci cumartesi Leyle-i Berat gecesi rüyamda; büyük, berrak, küçük bir deniz olan bir göl sahilinde İngiliz veyahut Almanla, biz yani Türk hükûmeti harp ediyormuş. Harp esnasında semadan bir karaltı zuhur etmeye başladı. “Acaba bu semadan inen nedir?” diye hepimizin nazar-ı dikkatini celbetti. Yakınlaştıkça bir insan ve sonra üzeri ihramlı, yüzü bir parça esmer, başı beyaz ve büyük tülbent ile sarılı bir kadın şeklini alarak, gölün ortasında hemen ineceği zaman derhal oraya bir mermerden minber yapılarak minberin üzerine indi. Sonra, zat-ı âlînizden gelen umum mektupları okumaya başladı. Her iki tarafta sükûnet hasıl oldu. Okuduğu mektupları herkes can kulağıyla dinledi. Sonra nihayetinde “Evet, Hazret-i Kur’an-ı Azîmüşşan’ın ahkâm-ı şer’iyesince amel ederseniz, yakayı kurtarırsınız. Eğer Kur’an-ı Azîmüşşan’ın ahkâm-ı şer’iyesine riayet etmezseniz, hepiniz mahv u perişan olacaksınız.” diye söyledi. Sonra evime geldim. Bizim Re’fet Bey’le Rüşdü Efendi bizim eve geldiler, bendenize dediler: “Bu sırrı sen mi ifşa ettin? Bu mektuplar minber üzerinde okundu” Bendeniz de cevaben: “Hayır kardeşlerim, bu sırrı siz anlamadınız mı? Bu gelen zat, semadan geliyor, bu mektupları oradan getiriyor. Ben kim oluyorum ki o havadisi oraya çıkarayım?” diye onlara söyledim. Sonra bunlara bir hediye ikram edeyim diye baktım, evimizin deliğinde dört top helva gördüm. Birisini birine, diğerini öbürüne ve iki tanesini de kendim yedim. Ağzım tatlı olarak uyandım.

    İnşâallah Leyle-i Berat hürmetine ve duanız berekâtıyla hakkımızda mübarektir, lütfen tabirini beklemekteyiz.

    Talebeniz

    Kâtip Osman



    Sikke-i Tasdik-i Gaybi 28. Mektup ⇐ | Sikke-i Tasdik-i Gaybi | ⇒ Sikke-i Tasdik-i Gaybi 30. Mektup