Sikke-i Tasdik-i Gaybi 23. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    09.08, 26 Ekim 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 7484 numaralı sürüm ("Mahrem olan Sırr-ı İnna A’tayna’da cifir ile istihracım, aynen Münazarat Risalesi’nde “Bir nur çıkacak, göreceğiz.” diye gaybî müjdelerdeki gibi ilhamî ve hak bir hakikati, fikrimle tatbikatımda bir kusur vardı. O kusur, beni bir zaman düşündürüyordu. Münazarat ve Sünuhat gibi risalelerdeki müjde-i nuriyeyi, Risale-i Nur halletti. Daire-i siyasiye yerine, yüksek bir daire-i nuriye ile o kusuru izale ettiği gibi mahrem S..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Mahrem olan Sırr-ı İnna A’tayna’da cifir ile istihracım, aynen Münazarat Risalesi’nde “Bir nur çıkacak, göreceğiz.” diye gaybî müjdelerdeki gibi ilhamî ve hak bir hakikati, fikrimle tatbikatımda bir kusur vardı. O kusur, beni bir zaman düşündürüyordu. Münazarat ve Sünuhat gibi risalelerdeki müjde-i nuriyeyi, Risale-i Nur halletti. Daire-i siyasiye yerine, yüksek bir daire-i nuriye ile o kusuru izale ettiği gibi mahrem Sırr-ı İnna A’tayna’da on iki on üç sene sonra “İslâmiyet’e darbe vuranların başlarına öyle müthiş bir patlayış olacak ki kıyamete kadar unutulmayacak.” mealindeki istihrac-ı cifrî çok geniş bir dairede olduğu halde, nur sırrının aksine olarak dar bir dairede ve hususi bir hükûmette tatbik etmek suretiyle fikrim, o geniş daireyi ihata edemeyerek o hakikatin suretini değiştirmiş.

    Halbuki o istihracın gösterdiği aynı tarihte, o rejimin müessisi ve başı dünyadan göçtü, darbesini yedi. Ve aynı senede, perde altında bilinmeyen ve küre-i arzın ekserisini ve nev-i beşerin kısm-ı a’zamını istibdadı altına alan bir müthiş cereyanın düğümü ve düğmesi ve manen başı ve en müthiş olan o göçüp giden adam, tokat yediği aynı zamanda, daha sene tamam olmadan, o müthiş cereyanın bütün başları ve taraftarları öyle semavî ve müthiş tokatlara ve şiddetli fırtınalı musibetlere tutulmaya başladılar ki kıyamete kadar azabını çekecekler ve çekiyorlar. Ve edyan-ı semaviye ve İslâmiyet’e ettikleri cinayetlerin cezasını, çok geniş bir dairede gördüler ve görüyorlar. Mimsiz medeniyetin bu istifra ve kusması ile dünyayı mülevves ettikleri için aynı istihracın gösterdiği tarihte, o medeniyetin başına öyle semavî tokat indi ki en karanlık vahşetten daha aşağı indirdi.

    Elhasıl: Sırr-ı İnna A’tayna’da çok geniş bir daireyi, dar bir dairede tatbik edilmiş. Nur müjdesi ise dar ve manevî fakat yüksek bir daireyi, geniş ve maddî bir daire suretinde tasvir edilmiş. Cenab-ı Hakk’a yüz bin şükrediyorum ki bu iki kusurumu يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِم۟ حَسَنَاتٍ sırrına mazhar eyledi.

    Said Nursî