Sikke-i Tasdik-i Gaybi 53. Mektup
Halil İbrahim’in Risale-i Nur’a hitaben yazdığı bir fıkradır
اَل۟حَم۟دُ لِلّٰهِ عَلَى الرِّسَالَةِ النُّورِيَّةِ Şümus-u Kur’an’ın envarlarından in’ikas eden ecram-ı ulviye, seyyarat ve sevabit-i kevkebiye ve ezhar-ı müzeyyene-i ravza-i safaiyye ve hakaik-aşina ile memlû dürr-i meknune اَل۟مُؤَيَّدُ بِالدَّلَائِلِ ال۟عَق۟لِيَّةِ وَ التَّس۟لٖيمِيَّةِ olan Risale-i Nuriye, esrar-ı kitabullah, âlemi ziyalandırdı ve inşâallah daimî ziyalandıracaktır. Ve öyle bir şaheserdir ki selef-i salihînin eserlerinin sonunda gelmekle hepsinden ileridedir. Öyle mebzul bir feyz var ki en zulmetli kalpleri dahi nur-u iman ile nurlandırır. Ve öyle bir marifet-i İlahiyeyi serd ve beyan eyler ki körlere bile gösterdi.
O benim gözümün nuru, kalbimin süruru, gönlümün bülbülü, ruhumun gıdası, letaifimin incilâsı, canımın canı… Ben onun her bir hakikatine bin can versem, inşâallah bir cana mukabil bâkide bin can alacağım. O benim kabirde enisim, berzahta refikim ve mizanda a’malim, sıratta Burak’ım, cennette yoldaşım…
Ben onun hakkında nasıl tarif edebilirim? Yirmi Sekizinci Mektup’ta serdedilen
وَ مَا مَدَح۟تُ مُحَمَّدًا بِمَقَالَتٖى وَ لٰكِن۟ مَدَح۟تُ مَقَالَتٖى بِمُحَمَّدٍ
fehvasınca ben de derim:
وَ مَا مَدَح۟تُ رِسَالَةَ النُّورِ بِمَقَالَتٖى وَ لٰكِن۟ مَدَح۟تُ مَقَالَتٖى بِرِسَالَةِ النُّورِ
Hem ne haddime düşmüş ki o menşur-u Kur’an’dan bahsedeyim! Olsa olabilse bu fakir, ondan istişfâ (اِس۟تِش۟فَاء) ve istişfâ’ (اِس۟تِش۟فَاع) ve istifaza edebilir. Şöyle ki:
گَر۟ نَه خٰواهٖى دَاد۟ نَه دَادٖى خٰواه۟ kaidesince rıza-yı Bâri’nin kendisinden hoşnut ve razı olmasını isteriz. Ve onun nuruyla dünyada bütün âlem-i İslâm’ın nurlanmasını isteriz. Ve talebelerinin dünyada birer arslan ve âhirette birer sultan olmasını ve Livaü’l-Hamd sancağının altında, önde Üstadımızla, bütün talebeleriyle varmak isteriz.
Elhasıl: İstemesini bilmediğim için maddî ve manevî bütün rızık ve ihtiyaçlarımızın verilmesini, Üstadımın istemesini isteriz. Orada bulunan kardeşlerimizin, başta Üstadımız olarak, cümlesine ayrı ayrı selâmlarla sıhhat ve âfiyette berdevam olmasını isteriz.
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
Talebeniz
Halil İbrahim
Risale-i Nur’un mühim erkânından bulunan ve bu ayn-ı hakikat olan mektubunu bizlere gönderen Halil İbrahim kardeşimizin sözlerini âciz lisanım söylemeye ve âtıl kalemim yazmaya muktedir değilse de her hususta bu mübarek kardeşimizin fikrine bütün ruh u canımla iştirak ediyorum. Hem kalbime bakıyordum; bu mektubu yazarken lisanıma tercüman olamayan kalbim de aynen bu medhe manen iştirak edip beraber o kardeşimle söyler gibi hissedip telezzüz ederdim. Eğer söyleyebilseydim ben de böyle söylerdim.
Feyzi