نامه مصطفی حلمی
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّـحُ بِحَمْدِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا
قرآن کریم که خورشید معنوی آسمان عالم وجود است و هیچگاه غروب نمیکند، برای واداشتن دیگران به مطالعه آیات تکوینی کتاب کبیر موجودات، و نشان دادن ماهیت آن، انوار خود را که در حکم شعاعهایش میباشد منتشر میسازد و با روشنگری صراط مستقیم را به عقل بشری میشناساند. هر کسی در عالم بشریت، مقاصد آفرینش، نیازهای فطری و غایت و مقصد خویش را با نور آن خورشید هدایت میبیند و درمی یابد. آنان که مظهر تجلی آن نور میشوند به نسبت قابلیت قلب خویش آیینه داریاش میکنند و قرابت مییابند. ماهیت اشیا و حیات به واسطه آن نور ظهور یافته و صرفاً با همین نور است که میتوان آنها را دید، ادراک کرد و شناخت.
İşte şu hakikatin manevî ve sermedî güneşi olan Kur'ân-ı Kerîm’in nur tecellîsine bu asrımızda NUR ismiyle müsemmâ olan RİSALE-İ NUR’un şahs-ı manevîsi mazhar olmuştur. O nurlar ki; zulmetten ayrılmak istemeyen yarasa tabiatlı, gaflet uykusuyla gündüzünü gece yapan, sefâhet-perest, aklı gözüne inmiş, zulmette kalarak gözü görmez olanlara ve yolunu şaşıranlara karşı projeksiyon gibi nurlarını, îmân hakikatlerine tevcîh ederek Sırat-ı Müstakîmi büsbütün kör olmayanlara gösteriyor. Nur topuzunu ehl-i küfür ve münkirlerin başına vurup: “Ya aklını başından çıkar at, hayvan ol; yâhut da aklını başına al, insan ol” diyor.
İlim bir nur olduğuna göre Risale-i Nur’un ilme olan en derin vukûfunu gösterecek bir-iki delile kısaca işâret ederiz:
Evvelâ: Şunu hatırlamalıyız ki; Risale-i Nur başka kitapları değil, yalnız Kur'ân-ı Kerîm’i üstad olarak tanıması ve Ona hizmet etmesi itibariyle makbûliyeti hakkında bizim bu mevzûda söz söylememize hâcet bırakmıyor. Biz, ancak ilim erbâbı nazarında Risale-i Nur’un değerini belirtmek için deriz ki: Risale-i Nur, şimdiye kadar hiçbir ilim adamının tam bir vuzûh ile isbât edemediği en muğlak mes'eleleri, gayet kolay bir şekilde en basit avâm tabakasından tut da en yüksek hàvâs tabakasına kadar herkesin isti'dâdı nisbetinde anlayabileceği bir tarzda şübhesiz tam iknâ edici bir şekilde izâh ve isbât etmesidir. Bu hususiyet hemen hemen hiçbir ilim adamının eserinde yoktur.
İkincisi: Bütün Nur eserleri, Kur'ân-ı Kerîm’in bir kısım âyetlerinin tefsiri olup onun manevî parıltıları olduğunu her hususta göstermesidir.
Üçüncüsü: İnsanların en derin ihtiyaçlarına kat'î delil ve bürhânlarla ilmî mâhiyette cevab vermesidir. Meselâ: Allah’ın varlığı, âhiret ve sâir îmân rükünlerini, bir zerrenin lisân-ı hâl ve kal sûretinde tercümânlığını yaparak isbât etmesidir. En meşhûr İslâm feylesoflarından İbn-i Sînâ, Fârâbî, İbn-i Rüşd bu mes'elelerde bütün mevcûdâtı delil olarak gösterdikleri hâlde, Risale-i Nur o hakikatleri bir zerre ve bir çekirdek lisânıyla isbât ediyor. Eğer Risale-i Nur’un ilmî kudretini şimdi onlara göstermek mümkün olsaydı, onlar hemen diz çöküp Risale-i Nur’dan ders alacaklar idi.
Dördüncüsü: Risale-i Nur, insanın senelerce uğraşarak elde edemeyeceği bilgileri komprime hülâsalar nev'inden kısa bir zamanda te'min etmesidir.
Beşincisi: Risale-i Nur, ilmin esâs gayesi olan rızâ-yı İlâhîyi tahsile sebeb olması ve dünya menfaatine, ilmi hiçbir cihetle âlet etmeyerek tam mânâsıyla insaniyete hizmet gibi en ulvî vazifeyi temsîl etmesidir.
Altıncısı: Risale-i Nur, kuvvetli ve kudsî ve îmânî bir tefekkür semeresi olup, bütün mevcûdâtın lisân-ı hâl ve kal sûretinde tercümânlığını yapar. Aynı zamanda îmân hakikatlerini ilmelyakìn ve aynelyakìn ve hakkalyakìn derecelerinde inkişaf ettirir.
Yedincisi: Risale-i Nur, esâs bakımından bütün ilimleri câmi' oluşudur. Âdeta ilim iplikleriyle dokunmuş müzeyyen bir kumaş gibidir. Ve şimdiye kadar hiçbir ilim erbâbı tarafından söylenmemiş ve her ilme olan vukûfunu tebârüz ettiren vecîzeler mecmuasıdır. Misâl olarak birkaçını zikrederek, hey'et-i mecmuası hakkında bir fikir edinmek isteyenlere Risale-i Nur bahrine müracaat etmelerini tavsiye ederiz.
1 – Sivrisineğin gözünü halkeden, güneşi dahi o halketmiştir.
۲. همان کسی که معدهی (حشره بسیار کوچکی چون) کک را تنظیم نمود، منظومه شمسی را نیز تنظیم کرده است.
۳. برای ایجاد یک ذره، قدرتی غیر متناهی لازم است که قادر به خلق تمام کائنات باشد. زیرا هر حرف کتاب کبیر کائنات مخصوصاً حرف هر ذی حیاتی بر جمله آنها دلالت دارد.
۴. طبیعت چون چاپ خانهیی مثالیست، چاپ کننده نیست؛ نقش است، نقاش نیست؛ مسطر است (خط کش) مصدر نیست؛ نظام است ناظم نیست؛ قانون است قدرت نیست؛ شریعت ارادیست، حقیقت خارجی نیست.
۵. روح نیز مانند قوانین ثابت دائمی و فطری، از عالم امر آمده و قدرت، وجود حسی را برتناش نموده و لطیفهیی سیال را صدف آن جوهر قرار داده است. هزاران کلمه قصار مانند اینها در رساله نور موجود است.
«الباقی هو الباقی»
مصطفی حلمی
از طلاب دانشگاهی رساله نور