Emirdağ Lahikası 1. Kitap 143. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    11.57, 7 Kasım 2023 tarihinde Ferhat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 11266 numaralı sürüm ("'''Makine ile çıkan mecmuaların başında yazılacak fıkra şudur:''' “Risale-i Nur’un bütün eczalarını iki sene hem Ankara hem Denizli mahkemeleri ve ehl-i vukufu tetkikten sonra hem beraetimize hem umum Risale-i Nur eczalarını bana teslime müttefikan karar vermelerine binaen, neşirlerine bir mani yoktur. Bana verilen Risale-i Nur’dan birisi, bu mecmuanın eczalarıdır.” Isparta’da hem mekteplerde hem camilerde din lehindeki icr..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Makine ile çıkan mecmuaların başında yazılacak fıkra şudur:

    “Risale-i Nur’un bütün eczalarını iki sene hem Ankara hem Denizli mahkemeleri ve ehl-i vukufu tetkikten sonra hem beraetimize hem umum Risale-i Nur eczalarını bana teslime müttefikan karar vermelerine binaen, neşirlerine bir mani yoktur. Bana verilen Risale-i Nur’dan birisi, bu mecmuanın eczalarıdır.”

    Isparta’da hem mekteplerde hem camilerde din lehindeki icraatlar, Zülfikar’ın manevî fütuhatı sayılabilir. İnşâallah Isparta nasıl Nurların medresesi olmuş, başka vilayetlere de ders veriyor, inşâallah şeair-i İslâmiyede de birinci hüsn-ü misal ve numune-i imtisal olacak. (Hâşiye[1])

    * * *

    1. Hâşiye: Ehl-i siyasete hiç bakmadığım halde, bugün tesadüfen kulağıma girdi ki bazı camileri kaldırmak için bir mecliste, bir kısım dinsiz mebuslar çalışmışlar. Aynı vakitte beni tesmim (zehirlendirmesi) ve Hasan Feyzi’nin ölüm hastalığı tesadüfe benzemiyor. Bu üç suikast aynı zamanda birbiriyle alâkadar görünüyor. İkisi şimdilik akîm kaldı, birisi bir kahramanı aldı.