Emirdağ Lahikası 2. Kitap 146. Mektup
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ
Aziz, muhterem kardeşimiz Tahsin Bey!
Leyle-i Kadrinizi tebrik eder, muvaffakiyetler dileriz. Üstadımız size hususi selâm ediyor. Dedi ki:
Tahsin’in neşrettiği Tarihçe-i Hayat yirmi büyük mecmua kadar fayda verdi, fütuhat yaptı. Şimdi bir parça ilişmelerine kat’iyen merak etmesin. Nazar-ı dikkati celbettiği için büyük bir ilanname hükmüne geçti. Şimdiye kadar nasıl ki yirmi senedir yirmi büyük mecmua perde altında intişar etmesiyle çok büyük fütuhata medar oldu. Tarihçe-i Hayat’ın da perde altında intişarı inşâallah aynı neticeyi verecek.
Sâniyen: Madem Cenab-ı Hak, sizi Ankara’da Risale-i Nur’un başkumandanı olarak ihsan etmiş; Risale-i Nur’un, Kur’an’ın kırk vech-i i’cazından bir vechi olan nazmını beyan eden İşaratü’l-İ’caz tefsirinin neşri de size müyesser oldu. O vech-i nazım yedi kısımdır. Bir kısmı tevafukattır. Tevafukatın bir nev’i de lafza-i Celal’de görülen zâhir tevafukattır.
İşte mu’cizatlı Kur’an’ımız bu tevafukatı gösteriyor. İnşâallah bu mu’cizatlı Kur’an’ın neşri ve tabı da size nasib olacak. Evvelce Üstadımız on bin lira size göndermişti. Şimdi de Kur’an’ın âyetlerine tam muvafık olarak altı bin altı yüz altmış altı lirayı ki bu para, talebelerin iki senelik tayinatından fazla kalan paradır. Bunda bir sırr-ı azîm var, aynı altın para gibi mübarektir. Başkasına sarf etmemek lâzımdır. Size bazı Kur’an’ın cüzleri ile birlikte gönderiyoruz ve pek çok selâm ediyoruz.
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
Kardeşleriniz
Tahirî, Zübeyr, Ceylan, Sungur
* * *