Nur'un İlk Kapısı Mukaddime

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    14.29, 14 Kasım 2023 tarihinde Ferhat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 21655 numaralı sürüm ("'''Mukaddime''' بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ Gayet acib ve garib ve beni gayet hayrette bırakan bir hâdise-i Nuriyeyi beyan edeceğim: Risale-i Nur’un birinci medresesi ve tarlası olan Barla karyesine, yirmi beş senelik bir müfarakattan sonra, aynen meskat-ı re’sim Nurs karyesine karşı olan sıla-i rahimden daha ziyade bir sâikle geldim. Gördüm ki: Aynen Nurs köyü vaziyetindeki o eski medresem gibi ve Nurs’taki babamı..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Mukaddime

    بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ

    Gayet acib ve garib ve beni gayet hayrette bırakan bir hâdise-i Nuriyeyi beyan edeceğim:

    Risale-i Nur’un birinci medresesi ve tarlası olan Barla karyesine, yirmi beş senelik bir müfarakattan sonra, aynen meskat-ı re’sim Nurs karyesine karşı olan sıla-i rahimden daha ziyade bir sâikle geldim. Gördüm ki:

    Aynen Nurs köyü vaziyetindeki o eski medresem gibi ve Nurs’taki babamın aynı hanesi gibi ve hakiki meskat-ı re’sim Nurs’a gelmişim gibi gayet hazîn ve lezzetli bir haleti hissettim. Birden ruhuma baktım ki Eski Said’in ve Yeni Said’in tarz-ı hayatını ve tarîk-i hakikatteki tarz-ı hareketlerini ve Risale-i Nur’un telif olunan merkezlerini bilmek için Risale-i Nur’un telifine merkez ve dershane olmuş olan yerleri gezdim.

    Sonra gayet zevkli ve neşeli bir halet içinde iken sekiz sene hiç gücendirmeden mükemmel bana hizmet eden Sıddık Süleyman bana bir kitap getirdi. Açtım baktım ki Eski Said ile Yeni Said’in birbiriyle münazara edip nefs-i emmareyi susturan ve şuhud derecesindeki hakikatleri ihtiva eden on üç dersler olup bu on üç dersin doğrudan doğruya Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın âyetlerinden aynelyakîne yakın bir surette Yeni Said’e ders olduğunu ve bütün bu derslerde doğrudan doğruya birinci muhatap Said olduğunu gördüm. Küçük Sözler’in ve bazı mühim Sözlerin çekirdeklerini ve bir kısmının tam izahlarını içinde gördüm.

    Hususan bu risalenin âhirinden bir parça evvel, risalet-i Ahmediyeye (asm) ait olan On Dokuzuncu Söz gayet kısa olduğu halde, gayet büyük ve gayet kuvvetli olduğu için bu çekirdek olan risaleye aynen girmiş. Demek o Söz, gayet ehemmiyetli olduğu içindir ki aynen Nur’un bu çekirdeğine girdiği gibi Nur mecmualarında da mükerreren neşredilmiş.

    Bu eser, bana çok ehemmiyetli geldi. Aslâ ve kat’â hatırıma gelmemişti. Bütün bütün bu eseri unutmuştum. Vücudunu hiç bilmiyordum. Sıddık Süleyman’ın sekiz sene sadakatli hizmetinin tam bir yadigârı nevinden onun gayet büyük bir hizmeti hükmünde kabul ettim, bin bârekellah dedim.

    İşte şimdi Risale-i Nur’un bir fihristesi ve bir listesi ve bir çekirdeği olan bu risalenin içindeki hakikatler gerçi hem Küçük Sözler’de hem başka Sözlerde bir derece yazılıdır fakat Said’e karşı Kur’an’ın birinci dersi ve tam ilmelyakîn ve aynelyakîn derecesinde bir meşhudatı tarzında olmasından, telifindeki acemilikten gelen içindeki kusurata ve tekrarata bakmayıp Nur şakirdleri onu neşretseler inşâallah çoklar istifade edecekler.

    Said Nursî

    * * *

    وَ بِهٖ نَس۟تَعٖينُ

    اَل۟حَم۟دُ لِلّٰهِ رَبِّ ال۟عَالَمٖينَ وَ الصَّلَاةُ وَ السَّلَامُ عَلٰى خَي۟رِ خَل۟قِهٖ مُحَمَّدٍ وَ اٰلِهٖ وَ صَح۟بِهٖ اَج۟مَعٖينَ اٰمٖينَ