Barla Lahikası 42. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    15.15, 19 Kasım 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 30382 numaralı sürüm (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
    Diğer diller:
    • Türkçe

    (Şu fıkra ikinci bir Sabri olan Hâfız Ali’nindir.)

    Efendim! Yirmi Beşinci Söz, Cenab-ı Hakk’ın ferman-ı mübini olan Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan için öyle bir vuzuh-u etemmi hâvi bir muarrif-i hakikidir ki: Bahr-i hakaikte seyr ü seyahat eden ve haricen çelikle mücella ve müstahkem ve dâhilen elmas ve akikle müzeyyen ve müberhen ve menba-ı hakikisi olan Furkan-ı Hakîm gibi daima gençliğini ve resanetini, ziynet ve hüsnünü tezyid ve muhafaza eden ve hiçbir vecihle ahkâm-ı memduhasına nakîse getirmeyen, bir sefine-i semaviyenin mahsulü olup kalpleri kışırlanarak felsefenin çıkmaz çığırlarına sapan gafil ve âsilere şiddetle darbe-i müthişe ve mühlikesini çarpan o Söz, mutîlere lütf-u dest-i manevîsiyle, dünyevî ve uhrevî nihayetsiz mükâfatını ihsan eden Cenab-ı Hakk’ın, zat-ı üstadanelerine lütuf buyurduğu ve Vehhab ism-i celilinden tulû eden nurun lem’asıyla ziyalandırıp hakaik-i İlahiyenin zerrelerini bile pırlantalar gibi görüp ve gösteren Üstadımın hakaik denizinde seyr ü seyahatleri esnasında isabet eden mevceler ki yekdiğerini müteakip her birisi başlı başına bir mu’cize hattâ bir katresi bile îcazıyla i’cazını gösterdiğini gördüğümde مَا شَاءَ اللّٰهُ ، اَل۟حَم۟دُ لِلّٰهِ عَلٰى نُورِ ال۟اٖيمَانِ وَ هِدَايَةِ الرَّح۟مٰنِ cümle-i celilesini lisanımda vird ediyorum.

    Ali


    Barla Lahikası 41. Mektup ⇐ | Barla Lahikası | ⇒ Barla Lahikası 43. Mektup